Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3934 E. 2023/10440 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, fiili el atma olmamasına rağmen hukuki el atmanın gerçekleşip gerçekleşmediği ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek Madde 4'ünün uygulanıp uygulanmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında kentsel rekreasyon alanı olarak ayrılması ve uzun yıllardır kamu hizmetine tahsis edilmiş olması nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlanması suretiyle kamulaştırmasız el atmanın gerçekleştiği, ancak fiili el atma olmaması sebebiyle 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 4'ünün uygulanmasının doğru olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/379 Esas, 2023/135 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 40. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/293 Esas, 2021/157 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 29017 ada 7(eski 1) parsel sayılı taşınmaza davalı idarece fiili el atma olgusu gerçekleşecek şekilde kamulaştırmasız el atıldığından bahisle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerinde yapılaşmaya gidildiği zaman engelleyici bir durum olmadığını, bu nedenle de fiili el atmaya dair herhangi bir unsur bulunmadığını, kamu ortaklık payı olarak adlandırılan alanların 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 18 inci maddesi uyarınca yapılacak arazi ve arsa düzenlemesi ile ilgili esaslar hakkındaki yönetmeliğin 12 nci maddesi uyarınca yapıldığını, plan yapılırken imar yönetmeliği gereği herhangi bir kurum talebi aranmaksızın ayrılması zorunlu olan bu alanların aynı amaçla maliklerince kullanılmasının mümkün olduğunu, ... Büyükşehir Belediye Meclisinin 16.03.2012 tarihli ve 435 sayılı kararında; imar planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl içinde kamulaştırılmayan; “Kamu mülkiyetinde olanlar hariç imar planlarında yer alan; sosyal tesisi, ağaçlandırma alanı, rekreasyon alanı, fuar, spor alanı, sağlık, eğitim, anaokulu, kreş, skt, idari tesis (şirket, kooperatif, kişisel büro, idari tesis, yönetim merkezi olarak) kültür, eğlence, yaşlılar bakımevi vb. donatı alanları maliklerince özel amaçla kullanılabilir” denildiğini, ilçe belediyesinde ruhsat alınarak planda belirtilen yapılaşma koşullarında tesisler yapmak suretiyle dava konusu parselde maliklerin tasarrufta bulunabilecekleri, dolayısıyla mülkiyeti sınırlayıcı bir durum bulunmadığını, bu nedenle hukuki el atmadan söz edilemeyeceğini, dava konusu taşınmazın ilçe belediyesi sınırları içinde kalması nedeniyle, ... tasarrufunda bulunmadığını beyanla, müvekkili kurumun dava konusu taşınmazda hukuki ve fiili el atmasının bulunmadığından iş bu davanın husumet nedeniyle reddine ve husumetin ilçe belediyesine yöneltilmesine karar verilmesi gerektiğini, davacının müvekkili belediyeye karşı açmış olduğu haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle dava şartı yokluğu, husumet, zamanaşımı olmak üzere, sair usul ve esas yönlerinden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın uygulama imar planında ticari rekreasyon alanı olarak ayrıldığını, taşınmaza herhangi bir fiili el atmanın olmadığını, mahkemece hükmedilen bedelin usul ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın ... Belediye Meclisinin 08.12.2004 tarihli ve 404 sayılı kararıyla uygun görülerek ... Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.03.2005 tarihli ve 685 sayılı kararı ile tadilen onaylanan 1/1000 ölçekli “Beytepe III.Etap Toplu Konut Alanı Uygulama İmar Planı” sınırları kapsamında “Kentsel Rekreasyon Alanı” kullanımında kaldığı, parselin 81205 No.lu parselasyon planı kapsamında düzenlemeye alınan parsellerin kamu alanlarına ayrılan payların tahsisinden oluşturulduğu, dava konusu taşınmazın bulunduğu parseli kapsayan ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının 1734 sayılı plan tadilatına ilişkin kararı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinde “Ticari Rekreasyon Alanı” kullanımına ayrıldığı fakat söz konusu nazım imar planına uygun olarak hazırlanan 1/1000 ölçekli imar planının bulunmadığı, iş bu imar plan değişikliğinin iptali istemiyle ... 14. İdare Mahkemesinde açılan davanın sonucunda mahkemenin 2019/1462 Esas, 2020/1863 Karar sayılı ilamı ile plan değişikliğine ilişkin belediye meclis kararının iptaline karar verildiği, bu kararın ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesinin 2021/715 Esas, 2022/522 Karar sayılı ilamı ile de uygun bulunduğu, davaya konu taşınmazın halen uygulama imar planında “Kentsel Rekreasyon Alanı” kullanımında kaldığı, keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza fiili el atmanın bulunmadığının tespit edildiği, davaya konu taşınmazın ise uygulama imar planında kentsel rekreasyon alanı olarak ayrılmak suretiyle kamuya özgülendiği, ayrıca; Anayasa Mahkemesinin 05.04.2019 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1/6 sayılı kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 tarihli ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak bedel tespit edilmesinde ve bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı, ne var ki maktu harca hükmedilmesi gerektiği ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 tarihli ve 2010/5-662/651 sayılı kararı ile'' uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulu gerektiğine...''karar verilmiştir.

5. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) Ek Madde 1 inci maddesi ile 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ile Ek Madde 1 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümlesi,

6. 26.11.2022 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek madde 4 ile ''Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” maddesi.

7.2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Dosya kapsamında yer alan fen bilirkişi raporunda, keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmakla birlikte, 2005 onay tarihli 1/1000 ölçekli imar planı kapsamında kentsel rekreasyon alanı olarak ayrıldığı ve dava konusu taşınmazın uzun yıllardan beri kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gözetildiğinde fiilen el atılmamış olsa dahi mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile alınan rapora göre taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğrudur.

4. Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar 26.01.2022 tarihli ve 32025 sayılı resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün son fıkrasında ''Bu kanun kapsamında acılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir'' düzenlemesi ile 04.11.1983 tarihinden sonra yapılan fiili el atmalarda da maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin amaçlandığının kabulü gerektiğinden bahsedilmiş ise de bu davaların yasal kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.11.2022 tarihli ve 7421 Sayılı Vergi Usul Kanunu ile bazı kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının 04.11.1983 tarihinden sonra fiili el atılan taşınmazlar için açılan davalarda uygulanma imkanı bulunmamaktadır.

5. Kaldı ki eldeki davada dava konusu taşınmaz 1/1000 ölçekli uygulama imar planında Kentsel rekreasyon alanında kaldığından ve fiili bir el atma bulunmadığından taşınmazda hukuki el atma nedeniyle taşınmazın bedeline hükmedildiğinden Ek Madde 4'ün uygulanması doğru olup maktu harca hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

6.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.