"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden gecen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Yalova İmes Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi tüzel kişiliği adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 163 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesinde özetle; müvekkilime uzlaşmaya ilişkin herhangi bir tebligat yapılmadığını, dava şartı yokluğundan davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile ... Makina İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adına kayıt ve tesciline, kamulaştırma bedelinin 580.447,38 TL olarak tespitine, kalan kısmın 3 aylık vadeli hesapta nemalandırılarak kararın kesinleşmesi ile birlikte davalılara ödenmesine, tespit edilen kamulaştırma bedeline dava tarihi olan 26.12.2018 tarihinden 4 ay sonrası olan 27.04.2019 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.09.2021 tarihli ve 2019/2683 Esas, 2021/1856 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın arazi niteliğinde kabulü ile net geliri esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 19.07.2020 tarihli iptal kararıyla 2942 sayılı Kanun'un 7139 sayılı Kanun'la değişik 11 inci maddesinin 3 üncü fıkrası iptal edilmiş olmakla mahkemece belirlenen bedelin tümünün davalı hak sahiplerine ödenmesi ve fark bedele istinaf tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinden bahisle İlk Dererece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz itirazında bulunmuştur.
2. Dairemizin 06.06.2022 tarihli ve 2022/161 Esas, 2022/10109 Karar sayılı bozma ilâmı ile Dairemize aynı bölgeden intikal eden dosyalarda kuru arazide münavebeye 2. yıl ürünü olarak karpuz ürününün alındığı anlaşıldığından, 2. yıl ürünü olarak münavebeye buğday ürünü alan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığından bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına direnilmesine, kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile ... Makina İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, taşınmazın metrekare bedelinin yüksek hesaplandığını, münavebe ürünlerinin taşınmazın tespit edilen 3. sınıf marjinal kuru tarım arazisi baz alınarak tespiti gerektiğini, objektif değer artışı oranının yüksek olduğunu, taşınmazın eğimi, ulaşım zorluğu ve makinalı tarımın yapılmamasının verime etkisi değerlendirilmediğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma yapılan bölgede yağış miktarı itibarıyla sulanamayan arazilerde dahi sulu sebze tarımın yapıldığını ve buğdayın münavebeden çıkartılarak hesaplama yapılmasını, metrekare birim fiyatının aynı bölgeden gelen ve Yargıtay denetiminden de geçen dosyalarda belirlenen metrekare birim fiyatların altında kaldığını, objektif artırıcı unsurun düşük alındığını, münavebenin hatalı belirlendiğini ileri sürerek direnme kararını bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net geliri üzerinden, bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde ve karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan kısmın derhal ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararı yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ile 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine (temyiz eden harca tâbi ise),
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.05.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Karşı Oy)
MUHALEFET ŞERHİ
Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne dair karar, tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken münavebeye karpuz ürününün dahil edilmesi gerektiğinden bahisle Dairemizce bozulmuş, mahkemece bu karara direnilmesi üzerine direnme kararı Dairemizce uygun bulunmuş ise de bu görüşe katılmamaktayım. Şöyle ki;
Hükme esas alman bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın kuru marjinal tarım arazisi olduğu belirtildikten sonra iklimin ılıman, nemin yüksek, yıllık yağış ortalamasının 700 mm lik yağış ortalamasına sahip olduğu, ekolojik şartları nedeniyle sebze tarımına imkân verdiği, münavebe ürünlerinden bamyanın veriminin resmî veriden yüksek alındığı gözetildiğinde dava konusu taşınmazın yağış miktarının yeterli bir yer olduğu sulama yapılmasına dahi gerek olmadığı ve Daireden geçen aynı yöreden gelen taşınmazların değerinin belirlenirken karpuz ürününe yer verildiği anlaşılmakla Dairemiz bozma kararının doğru olduğu ve bu nedenle direnme kararının değerlendirilmesi bakımından dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesi gerektiği düşüncesindeyim.