"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1271 Esas, 2022/2761 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/430 Esas, 2019/833 Karar
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi, eski hale getirme ve hakimin müdahalesi davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar vermiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, Koçulu köyünde kain ... Evleri adli sitede 20 nolu bağımsız bölümün maliki olan davalının site yönetim planına ve kat mülkiyeti mevzuatına aykırı davrandığını, davalının sadece kendi kullanımına ait olan villaya giriş ve çıkışlar için site çitlerini keserek bir kapı açtığını, söz konusu durumun site ortak alanına müdahele olduğunu, davalının kendi bağımsız bölümüne ait peyzaj sınırının kapı girişine başka bir kilitli kapı yaptırdığını, böylece site görevlilerini ortak peyzaj alanına girişlerin engellendiğini, davalının ortak peyzaj alanında çok sayıda kangal cinsi köpek beslediğini ve bu köpeklerin serbest dolaşımına izin verdiğini, açıklanan nedenlerden dolayı davalının yönetim planına ve mimari projeye aykırı olarak yaptığı her iki kapının kal'ine karar verilmesini inşaatın eski duruma getirilmesini ve davalının site yönetim planına uyulmasının sağlanmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin evine dönem dönem eşyaların gelmekte olduğunu, nakliyecilerin siteye girmekte zorlandıklarını ve müşkülatla karşılaştıklarını, açılan kapının geçişin kolaylaştırılması amacına yönelik olduğunu, site yönetiminin haksız ve hukuk ilkelerine aykırı hareket ettiğini, site yönetiminin bahçelerin çevrilmesi hususunda herhangi bir uyarıda bulunmadığını, iddiaya konu köpeklerin saldırgan olmadıklarını ve güvenliği sağladıklarını, yönetim planının hayvan beslemeye izin verdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçeli kararda 18.04.2016 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere dava konusu taşınmazın vaziyet planı ve onaylı projesine göre taşınmazın sınırında duvar ya da tel örgü bulunmadığını, taşınmazın ayrı bir peyzaj projesi bulunmadığını, sınıra duvar veya tel örgü yapılmasına ilişkin 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinde belirtilen çoğunlukla (4/5) karar da alınmadığına göre sınırın eski hale getirilmesi mümkün görülmediği belirtilmişse de verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, kat malikleri kurul karar defterinde bulunan 15.03.2015 tarihli kararın 10 uncu maddesi ile Site sınırları için kadastral sınırlara göre uygulama yapılması duvar örülerek güvenliğin sağlanması için yönetime yetki verildiğini, (Ek:1: 15.03.15 tarihli Kat Malikleri Kurul Kararı) mahkemece hatalı değerlendirme yapılarak ve kat malikleri kurul kararı yeterli incelemeye konu edilmeden karar verilmesinın usul ve kanuna aykırı olduğunu, 03.10.2016 tarihli Bilirkişi Ek Raporu'nda açıkça; dava konusu siteye ilişkin vaziyet planının değerlendirilmiş olduğunu, 293 numaralı parsel üzerine konuşlu köpeklerin vaziyet planında gösterilen kapıdan 20 numaralı villanın bahçesine girebileceğini, 19 numaralı villa ile 20 numaralı villa arasında tel çit örüldüğünü, geçişlerin kapatıldığını ve buna bağlı bir de kapı yerleştirilmiş olduğunu kök rapor ile çelişen bir husus olmadığı gibi davalının site yönetim planına aykırı olarak site 4/5 çoğunlukla alınan karar doğrultusunda oluşturulmuş ve muvafakat verilmiş site çit ve tellerinden site dışarısına doğru yalnızca kendi kullanımına dayalı geçiş kapısı açmasının bir karar olmadan ve yine tel örgü koymak suretiyle geçişin kapatılmasının hatalı olduğunu, söz konusu durumların kök ve ek raporlarda açıkça tespit edildiğinin tartışmasız olduğunu, kadastro tespiti yapılmış bir taşınmazda proje ve vaziyet planında taşınmazın sınırlarının bulunmadığının sonucuna ulaşılabilmesinin doğru olmadığını, onaylı projede zaten anılan parselin gösterilmediğini, taşınmazın sınırlarının açık ve belli olduğunu, kat malikleri tarafından yeterli çoğunlukla karar alındığı ve ortak alan içerisinde yer alan taşınmazın sınırlarına çit ve tel örüldüğünü, davalının bu çit ve telleri aşarak kendisine başka bir parselden giriş imkanı yarattığını ve toplu yapının güvenliğini tehlikeye attığını, her geçen gün de bu tehlikenin de artarak devam etmesine sebebiyet verdiğini, davalının site güvenliğinin kontrolü dışında kalan bir giriş çıkış kapısı açması site güvenliği için göz ardı edilemeyecek ölçüde endişe ve tehlike yarattığını, davalının tel örgüsü diğer parsele denk gelmekteyse de tel örgü içerisine yerleştirmiş olduğu kapının dava konusu taşınmazın sınırları içerisinde kaldığını, söz konusu köpeklerin komşu parselde değil dava konusu taşınmazda beslendiğini, davalı tarafından ortak alanlara müdahale edilerek site dışına açılan kapıdan köpeklerin dava konusu taşınmaza sokulduğunu ve ortak alanlarda serbestçe gezdirildiğini, mahkemece site dışına açılan kapı kapatılmadığı gibi bu kapıdan köpeklerin içeri alınmasına da müsade edilmiş olması sonucunu çıkarıldığını, keşif günü köpeklerini komşu parsele taşıdığını, yönetim planının 9 uncu maddesi bendinde kat maliklerinin kendi bağımsız bölüm ve eklentileri ile ortak yerlerde kat malikleri kurulunca müsaade edilmedikçe kedi köpek ve tavuk gibi hayvanları besleyemeyeceği düzenlendiğini, tespit edilen müdahalelerinin ortak alan ve ortak mahale tecavüz anlamı taşıdığını, komşu parselde bulunan 2 adet köpek kulübesi ve 4 adet kangal cinsi köpeğin açılan kapıdan girmelerinin mümkün olduğunu, davalının yarattığı fiili durumun projeye ve yönetim planına aykırılık teşkil ettiğini, davalının villası olan 20 numaralı villa uhdesinde bulunan ara kapının kaldırılması gerektiğini, diğer komşu parsellerle kendi parseli arasında açılan diğer kapının da kapatılması gerektiğini, kısaca davaya konu taleplerin yerinde olduğu tespit edilmiş olduğundan davanın bütün talepleri yönünden kabulüne karar verilmesinin gerekirken sadece 20 bağımsız bölüm numaralı dubleks konut vasıflı taşınmaz etrafına davalı tarafından tel örgü ve kapı inşaa etmek suretiyle yapılan müdahalenin önlenmesine karar verilmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olup ret kararının kaldırılarak tamamen kabul kararı verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf talebinde özetle; davacı tarafından kaldırılması talep edilen kapının, müvekkile ait 294 parsel numaralı taşınmaz üzerinde olduğunu, davacı tarafın, müvekkilinin Anayasal mülkiyet hakkı üzerinde tasarruf yetkisi olmadığı gibi böyle bir talepte bulunma hakkının da bulunmadığını, bahsi geçen 294 parselin de müvekkilinin mülkiyetinde bulunduğunu, müvekkilinin yargılama sonucu kendi taşınmazına tecavüzlü duruma düşmesinin de tespitlerin ne denli gerçeklikten uzak olduğunu gözler önüne serdiğini, diğer maliklerin çitleri doğru konumlandırmamış olması sebebi ile anılan kapının yan parsele tecavüzlü olduğunun bilirkişilerce tespit edildiğini, müvekkilinin harap haldeki çitleri yenilemesinin site güvenliğini tehlikeye soktuğu hususunun gerçeği yansıtmadığını, çitlerin yenilenerek daha güvenli hale getirildiğini, müvekkilinin dava konusu taşınmazı alırken yan taraftaki tarlalarına rahat ulaşım sağlamayı hedeflediğini ve bunu karşı tarafa pazarlık yapıldığı sırada beyan ettiğini ve yönetim ile sözlü bir anlaşma yapıldığını, müvekkilinin bu anlaşmaya güvenerek dava konusu taşınmazı satın aldığını, sitede tüm maliklere eşit muamele yapılmadığını, site içerisinde özgülenmiş alanlar oluşturmanın site yönetim planı ile hüküm altına alındığını, müvekkilinin maliki olduğu 20 numaralı villa ile 19 numaralı villlanın kesiştiği yere denk gelen tel örgü ve kapının herhangi bir hukuka aykırılık teşkil etmediğini yönetim planın 3 ve 4 üncü maddesine ilişkin hükümlerinin mevcut olduğunu, davalı müvekkilinin bahçesinin site ortak alanı olmadığını, site de herkesin kullanımına açık olmadığının aşikar olduğunu, müvekkilinin bahçesinin çevresini tel örgü ile çevirmesinin yönetim planına göre uygun olduğunu, kapının ise yönetimin verdiği söz nedeniyle açıldığını, kararın hatalı olup kaldırılmasını ve davanın tamamen reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece taşınmazın tapu kaydı, tasdikli projesi celp edilerek mahallinde uzman bilirkişiler eşliğinde yapılan keşif sonucu, alınan ve dosya içeriğine uygun olan rapora göre; 19 No.lu bağımsız bölüm ile 20 No.lu bağımsız bölüm arasında yapılan ve 20 No.lu bağımsız bölümü diğer villalardan ayırarak geçişe engel olan tel örgü ile kapının taşınmazın onaylı mimari projesine aykırı olduğundan mahkemenin bu yöndeki kısmen kabul kararında kanuna aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından tarafların istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili katılmalı temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacı site yönetiminin bir kısım mimari projeye aykırılıkların eski hale getirilmesine karar verilmesi için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan uzman bilirkişi raporundan usulsüz açıldığı iddia edilen kapılardan birinin parsel mülkiyet sınırı dışında kaldığı belirlenmiştir.
3. Davacı site yönetiminin kat mülkiyeti kapsamında parsel dışına yönelik dava hakkı olmadığının kabulü ile bu kısımda bulunan imalatların tespiti ile bu alandaki imalatlara ilişkin davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerekir.
4. İlk Derece Mahkemesince yapılacak iş davacının taleplerinin ayrı ayrı incelenmek sureti ile mimari projeye aykırı olduğu tespit edilen ve müdahalenin menine karar verilen taleplerin infaza elverişli şekilde krokiye bağlanmak sureti ile hüküm kurulmasıdır.
5. İlk Derece Mahkemesince eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu şekilde verilen karar bu sebeplerle doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1.Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.