Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3993 E. 2024/153 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve yargılama ilkeleri gözetilerek usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz istemlerinin reddiyle onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/840 Esas, 2023/412 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kemalpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/545 Esas, 2020/509 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.01.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü yetki belgesine istinaden davalı vekili Avukat ... gelmiş, davacı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, ... Mahallesi 106 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili ile yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olduğunu, kamulaştırma şerhi nedeniyle sanayi alanı olarak tahsisinin olmadığını, arazi olarak değerlendirilecek ise objektif değer artış oranının yüksek uygulanması gerektiğini, taşınmazın çevresinin sanayi arsaları ile çevrili olduğunu ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalıya ödenmesine ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için tespit edilen ürün net gelirlerinin yüksek hesaplandığını, verim, fiyat ve gelir yüksek alınmışken, giderlerin oldukça düşük gösterildiğini, kıymet takdir raporu ile bilirkişi raporunda oldukça fazla fark olduğunu, yüksek objektif değer artışı uygulandığını, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın sanayileşme faaliyetlerinin gösterildiği bir bölgede bulunduğunu, üzerine 1994 yılında konulan şerh olmasaydı müvekkilinin parselinin kamulaştırma tarihine kadar sanayi faaliyetleri için kullanabileceğini, arsa olarak değerlendirilmesi gerektiğini, eğer taşınmazın vasfı tarım arazisi olarak nitelendirilecekse taşınmaz gerçek bedelinin hesaplanması için objektif değer artışı oranının yüksek uygulanması gerektiğini, dava konusu taşınmazın konumu ve özellikleri dikkate alındığında, kapitalizasyon faiz oranının yüksek belirlendiğini, taşınmazın bedeli hesaplanırken 2018 verilerinin baz alındığını, ancak bilirkişilerce 2020 verilerinin dikkate alınması, bu verilere ulaşılamıyor ise mevcut 2019 verilerinin 2020'ye uyarlanması gerektiğini, taşınmaz üzerindeki yapı bedelleri ve ağaç bedelinin de taşınmaz bedeline eklendiğini, inşai muhdesatların düşük hesaplandığını, fiyat artışlarındaki oranlar dikkate alınarak 2019 yılına göre bu yapıların bedellerinin teknik açıklamalara yer verilerek hukuka ve hakkaniyete uygun şekilde hesaplanması gerektiğini, belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri srümüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın tamamının sulu tarla olarak nitelendirildiği ve buğday, domates, sılajlık mısır münavebesinin uygulandığı, değerlendirmenin dava yılı olan 2018 yılı verileri dikkate alınarak yapılması ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünde çalışması olmayan buğday için İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin alınması, domates için gerekçesi ayrıntılı şekilde izah edildiği üzere İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin alınması, sulu arazi olduğu belirlendiğinden Yargıtay içtihatları doğrultusunda kapitalizasyon faizinin %4 uygulanması, taşınmazın belirlenen niteliklerine uygun olarak objektif değer artışı uygulanması ve muhdesatların değerinin zemin değere eklenmesi yerinde olduğu, ancak sılajlık mısır ve domates ürünleri için cetvelde yer alan üretim giderine tarla kirası dahil olduğundan bu kalem düşüldükten sonra hesaplanan masraf gideri makul olduğu halde üretim giderinin brüt gelirin 1/3'ü olarak alınması doğru bulunmadığı, taşınmaza sulu niteliğini kazandıran sulama amaçlı kullanılan kuyu için ayrıca değer biçilmesinin, faiz tarihlerinin ve idare lehine vekâlet ücreti takdirinin doğru olmadığı belirtilerek taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekarar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden, üzerindeki muhdesatlara maktuen değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da gözönüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.