Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3996 E. 2023/9620 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve yol olarak terkinine ilişkin davada, istinaf mahkemesince belirlenen bedel üzerinden yapılan mahsup işleminde hesap hatası yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince yeniden hesaplanan kamulaştırma bedeli ile acele el koyma bedeli arasındaki farkın doğru şekilde yansıtılmaması nedeniyle oluşan hesap hatasının düzeltilmesi gerektiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1527 Esas, 2023/449 Karar

KARAR :Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/735 Esas, 2021/102 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 132 (yeni 1624) parsel sayılı taşınmazın 7.534,03 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıların, davacı idare tarafından uzlaşmaya davet edilmediklerini, dava şartının yerine getirilmediğini, davanın usulden reddinin gerektiğini ileri sürerek taşınmazın gerçek değerinin tespitini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle bankaya depo edilen fark bedele 27.04.2019 tarihinden karar tarihi olan 18.02.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilerek davalılara hisseleri oranında derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, uygulanan kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, objektif değer artışı uygulanamayacağını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davaya konu taşınmaz kuru tarım arazisi kabul edilip, buğday, fiğ ve kavun münavebesi esas alınarak 2018 yılı ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine uygun hesaplama yapılmış ise de münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının ekonomik tarım yapmaya engel olacak kadar yüksek alınması doğru olmadığı gibi brüt gelirinin 1/3'ü oranından da az olmaması gerektiğinin gözetilmediği, bu husus gözetilerek yeniden yapılan hesaplama sonucu tespit edilen kamulaştırma bedelinin 252.495,50 TL olduğu, bu durumda İlk Derece Mahkemesince tespit edilen 265.681,00 TL kamulaştırma bedelinin 13.185,50 TL'sinin davacı idareye iade edilmesi gerektiği, kabule göre de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle fark bedelin, daha önce İlk Derece Mahkemesi kararı uyarınca depo edilmiş olması nedeniyle, 27.04.2019 tarihinden İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olan 18.02.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilerek davalılara tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında derhal ödenmesine, davacı idare tarafından fazladan yatırılan bedelin davalılar tarafından çekilmişse çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile birlikte davalılardan tahsiline, davalılara ödenmemişse varsa nemaları ile yatırılan bankaca davacı idareye iadesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kuru tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasında hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.

4.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Bölge Adliye Mahkemesince yeniden yapılan hesaplama sonucu tespit edilen 252.495,50 TL kamulaştırma bedelinden, acele el koyma bedeli olan 227.856,28 TL'nin mahsup edilmesi suretiyle, davalı tarafa ödenmesine karar verilen fark bedel 24.639,22 TL olması gerekirken; sehven İlk Derece Mahkemesince tespit edilen 265.681,00 TL üzerinden hüküm tesis edilip, davalı tarafa ödenmesine karar verilen fark bedel 37.824,72 TL olarak belirlenerek çelişkili hüküm tesis edilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan (265.681,00-TL - 227.856,28-TL)= 37.824,72-TL bölümünün çıkarılarak yerine (252.495,50 TL -227.856,28 TL) = 24.639,22 TL sayısının yazılması; (4) numaralı bendinin (a) alt bendinde yer alan 37.824,72 TL sayısının çıkarılarak yerine 24.639,22 TL ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.