Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4018 E. 2024/1879 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada, bozma sonrası verilen kararda fazla ödenen miktarın iadesi ve tapu kaydındaki takyidatların terkinine ilişkin hükümlerin yerinde olup olmadığına dair uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında fazla bloke edilen bedelin iadesinde muhatapların doğru belirtilmemesi ve tapu kaydındaki takyidatların terkinine ayrıca karar verilmesi hatalı olmakla birlikte, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden, 1086 sayılı HMK'nın 438. maddesinin 7. fıkrası uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/172 Esas, 2022/124 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesçili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (kapatılan) 18. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare, davalılar ... vd. ile davalılar ... vd. vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Konak ilçesi, ... Mahallesi 1641 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalı asiller ile bir kısım davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; teklif edilen bedelin taşınmazın gerçek bedelinden çok düşük olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin, dava tarihindeki hakkaniyete uygun değerinin tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.09.2013 tarihli ve 2012/411 Esas, 2013/416 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; bozma öncesi ilk kararı davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... temyiz etmediği için bu davalılar yönünden bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen zemin m² fiyatı 319,50 TL'sinden fazlasına hükmedilemeyeceğinden, davacı idare lehine kazanılmış hak ilkesi gözetilmeksizin yukarıda adı geçen davalılar yönünden zemin m² fiyatını 323 TL olarak belirleyen bozma sonrası alınan ek rapora göre hüküm kurulması, kabule göre de bozma öncesi ilk kararla hükmedilen 1.865.030,68 TL'ye (davalı ...'in davacı idareyle anlaşmaya vardığından payına düşen 16.894,15 TL mahsup edilmiş olmakla) dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden 07.12.2009 tarihinden itibaren ilk karar tarihi olan 21.04.2011 tarihine kadar, bozmadan sonra ikinci kararla artan (davalı ...'in payına düşen mahsup edilmiş olmakla) 15.946,72 TL'lik kısım için de 07.12.2009 tarihinden ikinci karar tarihi olan 30.09.2013 tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi gerekirken birinci kararla hükmedilen miktara davalı ... ve ... (bu kişilerin parayı tahsil etmedikleri gerekçesiyle) hariç diğer davalılara ödendiği tarihe kadar, Ahmet Tıraşcı ve ... için ise ikinci Karar tarihine kadar faiz hesaplaması yapan 16.09.2013 tarihli ek bilirkişi raporuna göre faize hükmedilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare, davalılar ... vd. ile davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; iadesine karar verilen bedelin kimlerden tahsil edileceğinin, faize ilişkin olarak da hangi davalı lehine ne kadar faize hükmedildiğinin belirtilmediğini, kararın infazını imkansız hale getirdiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal taşınmazın çok eski tarihli olduğunu, bozma ilamı sonrası oluşan farkın zemin değerine ilişkin olduğundan gerek bu miktarın gerekse faizin paylaştırılmasının zemin sahibi olan müvekkiller arasında yapılması gerektiğini, m² birim fiyatının konumuna göre son derece düşük kaldığını, 1.944,80 TL'nin iadesini kabul etmediklerini, faize ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunu, her bir davalı vekili için ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

3. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; faiz tarihinin hatalı belirlendiğini, ödemelerin ne zaman yapıldığının tespiti ile buna göre karar verilmesi gerektiğini, davalı vekilleri yönüneden ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; bir kısım davalılar vekillerinin tüm, davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Fazla bloke edilmiş olan 1.944,80 TL bedelin ilgililerine ödenmemiş ise davalı idareye iadesine ve bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılmasına, ilgililerine ödeme yapılmış ise davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'dan payları oranında alınarak davacı idareye verilmesine karar verilmesi gerekirken, 1.944,80 TL'nin davacıya ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

4. Tapu kaydındaki takyidatların hüküm altına alınan bedele yansıtılması ile yetinilmesi gerekirken ayrıca tapudan terkinine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılardan ... vd. ile ... vd. vekillerinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının; (1) numaralı bendinin son paragrafının sonunda yer alan "fazla yatırılan 1.944,80 TL nin davacıya ödenmesine," ibaresinin çıkartılmasına yerine “Fazla bloke edilmiş olan 1.944,80 TL bedelin, ilgililerine ödenmemiş ise davalı idareye iadesine ve bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılmasına, ilgililerine ödeme yapılmış ise davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'dan payları oranında alınarak davacı idareye verilmesine," cümlesinin yazılması ve (5) numaralı bendinde yer alan “ve tapudan terkinine” ibaresinin çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Temyiz eden davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.