Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4039 E. 2023/11161 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmaza biçilen bedelin tespiti ve tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen metrekare birim fiyatının, Yargıtay’ın daha önce onadığı aynı bölgedeki emsal bir taşınmaz için belirlenen birim fiyatından düşük olması ve raporlar arasında çelişki bulunması, ayrıca bu çelişkinin giderilmemesi gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3493 Esas, 2023/542 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sinop 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/461 Esas, 2022/233 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti davacı idare adına tescili ve yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 22.03.2023 tarihli ek kararla temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davalılar vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz kanun yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

Bu durumda, temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin 22.03.2023 tarihli ve 2022/3493 Esas, 2023/542 Karar sayılı ek kararının hatalı olduğu anlaşılmakla, kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Sinop ili, ... ilçesi, Bostancılı köyü 186 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini ve yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın konumu ve niteliği itibarıyla son derece değerli olduğunu, kamulaştırma işleminin taşınmazın değerini azaltması nedeniyle oluşan mağduriyetin de kıymet takdiri yapılırken dikkate alınması gerektiğini savunarak taşınmazın gerçek değerinin tespiti ile davalılara ödenmesine, vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin 445.997,97 TL olarak tespiti ile bu bedelden acele kamulaştırma bedelinin mahsubu ile kalan depo edilen 209.216,82 TL fark bedeline 20.12.2016 tarihinden ilk karar tarihi olan 22.08.2017 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, kaldırma kararı öncesi idarece fazla yatırılan 554.572,89 TL bedelin, davalılara ödeme yapıldıysa, davalılarca bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faiziyle birlikte davacı idareye iadesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ve davacı idare adına tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini, hükme esas rapordaki verilerin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın, bilirkişilerce belirlenenden daha değerli olduğunu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11inci maddesinin (g) bendi gereği kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre davaya konu yerin değerinin belirlenmesine mahallinde yapılan keşfe iştirak eden bilirkişi kurulunca düzenlenen 08.07.2022 havale tarihli rapor ile belirlenen kamulaştırma bedelinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; ... Bölge Adliye Mahkemesi istinaf kararının kesin olduğunu belirttiğini; ancak istinaf kararının kesin olduğu yönündeki hükmün usul ve kanuna aykırı olduğunu, ilk hükme esas alınan 17.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın m² birim fiyatı düzenleme ortaklık payı dahil 650 TL (kesinti neticesinde 390 TL ) tespit edilmiş iken bu bedelin son derece düşük tespit edildiğini, ikinci hükme esas alınan bilirkişi raporlarında 295 TL, iş bu kararda ise m² birim fiyatı 173,07 TL olarak tespit edildiğini ancak her üç bilirkişi raporu arasındaki fark konusunda hiçbir açıklama yapılmadığını, 390 TL bile çok düşük ve gerçek değeri yansıtmazken iş bu hükme esas alınan raporda, bedelin fahiş oranda her hükümde daha da düşürüldüğünü, emsal alınan taşınmaz ile dava konusu taşınmazın kıyaslanmasının da hatalı yapıldığını, konum olarak iki taşınmaz arasında çok ciddi fark bulunmadığını, dava konusu parselin imarsız olduğunu ve bu nedenle de emsalden % 60 değersiz olduğu belirtildiğini ama dava konusu parselin bulunduğu bölgenin imarlı olduğunu, parselin hemen yanında bir akaryakıt istasyonu, onun hemen aşağısında Sinop Belediyesi Hizmet Binası, belediye binasının karşısında Adliye Ek Hizmet Binası ve etrafında ticarethaneler, işyerleri ve meskenler ile çevrili olup dava konusu taşınmaza takdir edilen 173,07 TL’lik m² birim fiyatı aynı bölgede yapılan diğer kamulaştırma dosyalarındaki fiyatlardan bile daha düşük olduğunu, kalan alanda değer azalışı değerlendirilmediğini, yerel Mahkemenin gerekçeli kararının 6 nolu hüküm fıkrasında belirtilen 554.572,89 TL bedelin davalılarca bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile beraber iadesi şeklindeki kararın da usul ve kanuna aykırı olduğunu çünkü bu mevduat faizini davacı kurum değil, bankanın verdiğini, bu faizin iadesi davacı kurum yönünden haksız ve sebepsiz zenginleşme olacağını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Arsa niteliğindeki Sinop ili, ... ilçesi, Bostancılı Mahallesi 186 ada 19 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla yerindedir.

3. Buna karşın; dava konusu taşınmaz ile ilgili Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine alınan bilirkişi raporlarında farklı m² birim fiyatlarına hükmedilerek raporlar arasında çelişki oluştuğu ve bu çelişki giderilmeden hüküm kurulması doğru olmadığı gibi Dairemizin 17.10.2022 tarihli ve 2022/4850 Esas, 2022/14137 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan Sinop ili, ... ilçesi Bostancılı Mahallesi 181 ada 33 parsel sayılı taşınmaza aynı emsal taşınmaz kullanılarak, aynı değerlendirme tarihi itibari ile 250,00 TL/m² değer takdir edildiği ve bu m² birim fiyatının Dairemizin denetiminden onanmak sureti ile geçtiği gözetildiğinde dava konusu taşınmaz için aynı değerlendirme tarihi itibarıyla 173 TL/m² değer biçilmesi inandırıcı olmadığından, bilirkişi kurulundan aynı konumda bulunan parseller için tespit edilen metrekare değerlerinden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

VI. KARARAçıklanan sebeplerle;

1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 22.03.2023 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.