"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/296 Esas, 2023/472 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/234 Esas, 2021/262 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Zonguldak ili, ... ilçesi, Yeşil Mahallesi, 593 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini, tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap dilekçesi sunmamışlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedele 16.01.2018 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilerek davalılara derhal ödenmesine, fazladan depo edilen bedelin davacı idareye iadesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin önceki kararı uyarınca, davacı idare tarafından depo edilen fark bedelin kararın kesinleşmesine kadar 3'er aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verildiğinden, işbu karar ile fazladan depo edilen bedelin davacı idareye iadesine karar verilirken birikmiş neması ile birlikte iadesinin gerektiğini, ancak hükümde bu yönde açıklık bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; emsal alınan taşınmazın Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, hükme esas alınan raporun hukuka aykırı olduğunu, sadece davacı idarenin beyanı esas alınarak hazırlandığını, rapora karşı itirazları karşılanmadan karar verildiğini, davaya konu taşınmazın cinsi ve konumu itibariyle değerli olup, tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, gerçek karşılığının tespit edilmesi gerektiğini, taşınmazın tamamının 416,72 metrekare olduğunu, kısmi kamulaştırma nedeniyle arta kalan kısmın değer kaybına uğrayacağını, bilirkişi raporunda hesaplama yapılırken kısmi kamulaştırmanın dikkate alınmadığını, davaci idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 2942 sayılı Kanun'un 11 inci ve 12 nci maddeleri uyarınca, arsa niteliğindeki davaya konu taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak, üzerindeki yapılara ise sınıfına uygun resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinin doğru olduğu, zemini için tespit edilen 730,41 TL metrekare birim fiyatın yerinde olduğu, aynı bölgedeki taşınmazların kamulaştırılması kapsamında tespit edilen birim metrekare fiyatlar ile uyumlu olduğu, 593 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonucu oluşan davaya konu 593 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 177,04 metrekare, 593 ada 12 parsel sayılı taşınmazın ise 238,96 metrekare olup, taşınmazın parsel sorgulama sistemi üzerinden geometrik durumunun incelenmesinde, kamulaştırmadan arta kalan kısma yönelik yapılan değerlendirmede bir isabetsizlik görülmediği, taraf vekillerinin bir kısım itirazlarının kararın tashih edilmesi suretiyle giderilmiş olduğu gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna karşı itirazları dikkate alınmadan karar verildiğini, emsal karşılaştırmasının hatalı yapıldığını, taşınmaz üzerindeki yapılara da fazladan değer biçildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak;üzerindeki yapılara ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, 593 ada 4 parsel sayılı kök taşınmazın kamulaştırma işlemine istinaden ifrazı sonucu, kamulaştırmaya konu 593 ada 13 parsel ile 593 ada 12 parselin oluştuğu, kök taşınmazın toplam yüzölçümünün 416,72 metrekare, kamulaştırmadan arta kalan 593 ada 12 parselin ise 239,68 metrekare yüzölçümlü olup tapuya bahçe vasfı ile tescilli olduğu anlaşılmakla; Mahkemece, kısmi kamulaştırma nedeniyle kamulaştırmadan arta kalan kısmın kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alınarak, bu kısma yapılaşma izni verilip verilmeyeceği, verilebilir ise önceki durumuna göre kısıtlama getirilip getirilmediği hususları ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden sorularak, arta kalan kısımda değer azalış bedeline hükmedilmesi gerekip gerekmeyeceği denetlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.
5. Kabule göre de; tespit edilen 341.305,00 TL kamulaştırma bedelinin 325.445,31 TL'sinin İlk Derece Mahkemesinin 18.02.2020 tarihli kararı ile derhal ödenmesine karar verildiğinden, işbu bedele 16.01.2018 tarihinden 18.02.2020 tarihine kadar; fark bedel olan 15.860,69 TL'ye ise 16.01.2018 tarihinden ödenmesine karar verildiği son karar tarihi olan 18.11.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
6. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi yerinde değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.