Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4543 E. 2023/11765 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında, idarece fazla yatırılan bedelin iadesi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İdarece fazla yatırılan bedelin, davalı tarafından çekilip çekilmediğinin tespit edilerek, çekilmiş ise nemaları ile birlikte davalıdan alınarak idareye verilmesi, çekilmemiş ise nemaları ile birlikte idareye iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek, karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/119 Esas, 2022/358 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, Gemlik ilçesi, ... köyü 2078 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dilekçe ekine belgelerin eklenmediğini, şirket ile davacı arasında uzlaşma sağlanamadığını, taşınmazın konumu ve emsalleri dikkate alındığında bedelin çok düşük olduğunu, teklif edilen bedelin hesaplama yönteminin belli olmadığını, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, taşınmazın çok değerli olduğunu, müştemilat ve ağaçların bedellerinin belli olmadığını, arsanın büyük kısmının beton duvarla çevrili olduğunu, taşınmazın yarısı kamulaştırıldığından değer kaybınında hesaplanması gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Gemlik 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.06.2014 tarihli ve 2014/146 Esas, 2014/294 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 30.06.2014 tarihli ve 2014/146 Esas, 2014/294 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaza somut emsal olarak incelenen Hisar Mahallesi 993 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 83/4800 hissesi ... adına kayıtlı iken ... adına ... vekâleten hissesinin tamamı aynı soyadlı ...'na satıldığı, satılan miktarın söz konusu taşınmazın 24,72 m² sine tekabül ettiği ve genel m² ye göre cüz'i bir miktar bulunduğu, yapılan satışın özel nitelikte bir satış olduğu izlenimi uyandırdığından emsal olarak değerlendirilemeyeceği, dava konusu taşınmaza ait ve kamulaştırılan alan içerisinde kalan saha betonu, stabilize dolgu ve iki adet rampa bedeline hükmedilmemesi, idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bilirkişi raporunda tespit edilip hükme esas alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, sadece fazla yatırılan bedelin davacıya iadesine karar verilmesi, kamulaştırılan taşınmazın idare adına tesciline karar verilmesi, ancak terkin ile ilgili bir karar verilmemesi yönlerinden, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

3. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 29.09.2015 tarihli ve 2014/22229 Esas, 2015/11372 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

4. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki taşınmaza bedel belirlenirken bilirkişi raporunda, emsal alınan taşınmazın emlak vergi değeri ile dava konusu taşınmazın emlak vergi değerinin karşılaştırmasında emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğu anlaşıldığı halde ters orantı kurularak dava konusu taşınmazın emsalden daha değerli olduğu kabul edilmek suretiyle bedel belirlenmesi nedeniyle rapor hükme esas alınacak nitelikte olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 21.06.2018 tarihli ve 2017/551 Esas, 2018/393 Karar sayılı Kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1. Mahkemenin 21.06.2018 tarihli ve 2017/551 Esas, 2018/393 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucundan; bozma öncesinde kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer azalışına hükmedilmediği gibi zemin iyileştirme bedeli de hesaplanmadığı ve bu hususlarda bozma yapılmadığı halde, bozma sonrasında kalan kısımda değer azalış bedeli ile zemin iyileştirme bedeline hükmedilmek suretiyle fazla bedel tespiti hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.

3. Dairemizin 29.04.2019 tarihli ve 2019/11507 Esas, 2020/3464 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

4. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; ilk bozma kararında stabilize dolgu (zemin iyleştirme) bedeline hükmedilmesi gerektiği belirtildiği ve mahkemece bozma doğrultusunda bedele hükmedildiği halde, son bozma kararında sevhen bu hususta davacı idare yararına usuli kazanılmış hak oluştuğundan bahisle bu bedele hükmedilmemesi gerektiği yönünde bozma yapıldığı anlaşıldığından bozma öncesinde kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer azalışına hükmedilmediği ve bu hususlarda bozma yapılmadığı halde, bozma sonrasında kalan kısımda değer azalış bedeline hükmedilmek suretiyle fazla bedel tespiti doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; metrekare bedelinin fahiş belirlendiğini, mütemmim cüz bedeli belirlenirken yapı yaklaşık birim maliyet değerlerinin dikkate alınmadığını, kantar montaj demontaj bedelinin şifahi olarak belirlendiğini, yıpranma payının dikkate alınmadığını, vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen bedelin düşük olduğunu, davacı tarafça fazla depo edilen bedelin müvekkili tarafından çekilmediğini, bu nedenle faizle iadesine ilişkin kararın hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesi hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Davacı idare vekili tarafından fazla depo edilen bedelin davalı tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde iadesine karar verilmesi bozmayı gerektirir .

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile kararın hüküm fıkrasının (6) nolu bendinin hükümden çıkarılarak yerine "Davacı idare tarafından fazla bloke edilen 399.449,50 TL'nin davalı tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine" cümlesi yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

27.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.