"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/77 Esas, 2012/467 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ordu ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 711 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının idare adına tesciline, yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.07.2010 tarihli ve 2010/111 Esas, 2010/427 Karar sayılı kararı ile tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 05.12.2011 tarihli ve 2011/11612 Esas, 2011/19987 Karar sayılı bozma ilâmı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ancak; taşınmaz üzerindeki fındıklara, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden resmî veriler de getirtildikten sonra, taşınmazın kapama fındıklık olarak bulunacak net gelirine kapitalizasyon faizi de uygulanmak suretiyle belirlenen bedelinden, yörede mutad olarak ekilen münavebe ürünlerinin net gelirine göre aynı yöntemle belirlenen bedel indirilmek suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu yönteme uyulmadan bilirkişi raporunda yazılı şekilde hesaplama yapılması ve 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti davalarında, aynı Kanun'un 25 inci maddesinin son fıkrası uyarınca mülkiyet idareye tescille geçeceğinden kamulaştırılan ancak henüz ortadan kaldırılmayan ağaçların değerinden enkaz bedelinin indirilmeyeceği düşünülmeden, enkaz bedeli indirilmek suretiyle eksik bedele hükmedilmesi, doğru görülmediğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu parselin kapama fındık bahçesi olarak değerlendirilmesi hatalı olup dava konusu taşınmazın fındık yetiştirilmeyen alanda olduğunu, kamulaştırma bedeli fahiş olup bu durumun bozmayı gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal taşınmazın alıcı ve satıcısı, mümkün olan en az harç ve vergiyi ödemek için, gösterebilecekleri en düşük değer olan emlak vergisi değeri üzerinden tapuda satış sözleşmesini yaptığını, bu durumda emsal taşınmazın tapuda gösterilen satış değeri gerçek değerini yansıtmadığını, emsal taşınmazın 2010 yılı emlak vergisi m² değeri 94,00 TL olup yukarıdaki açıklamalarımız karşısında; bu değer bile emsal taşınmazın gerçek değerinin altındayken, emsal taşınmazdan daha değerli olduğu bilirkişi heyetince de kabul edilen dava konusu taşınmaza 63,00 TL/m² kıymet takdir edilmesi gerçeğe, hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak, üzerindeki yapılara aynı maddenin birinci fıkrasının (h) bendi gereği resmî birim fiyatları esas alınarak, üzerindeki fındık ağaçlarına taşınmazın kapama fındık net gelirine göre belirlenen bedelinden mutad münavebe ürünlerine göre belirlenen bedel indirilmek suretiyle, diğer meyve ağaçlarına yaş,cins ve verim durumlarına göre maktuen değer biçilmek suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin ileri sürdüğü temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazı yerinde görülmediğinden usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.