Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4558 E. 2023/10405 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının sitedeki ortak alana yaptığı deck uygulamasının Kat Mülkiyeti Kanunu'na ve yönetim planına aykırı olup olmadığına ve müdahalenin önlenmesi ile eski hale getirilmesi gerekip gerekmediğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının yaptığı deck uygulamasının, onaylı vaziyet planına uygun olduğu ve ortak alana haksız müdahale teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3902 Esas, 2023/281 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/1491 Esas, 2022/1724 Karar

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi, eski hale getirme ve hakimin müdahalesi davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar vermiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının site yönetiminin yetki ve sorumluluğu kapsamındaki ... Sitesinde D2 Blok D:2 Nolu bağımsız bölümün kat maliki olduğunu Eyüp ilçesi, ... Mahallesi 75 pafta, 2 ada 68 parsel sayılı yerde kain sitenin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'na (634 sayılı Kanun) tabi bir site olduğunu kanunda bağımsız bölüm ve eklentilerinin dışında kalan alanların ortak olduğunu davalının deck alanı yaptırmak istediği alanın davalıya özgü bir alan olmadığını, eklentisi de olmadığını, vaziyet planında deck alanı olarak gösterildiğini, dayanak olarak gösterdiği bu alanların bağımsız bölüm ya da eklentilerine ait olduğunu gösteren herhangi bir ibare bulunmadığını, yönetim planı ve vaziyet planı birlikte değerlendirildiğinde dahi bahsi geçen yerlerin davalının bağımsız bölüm ya da eklentilerine tahsis edilmediğinin açık olduğunu, 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesine aykırı olarak davalının kendi başına ve ortak alanda işlem yapılmasına site yönetiminin rızası olmadığını, işlemin de 634 sayılı Kanun ve Yönetim Planına aykırı olduğunu davalılara ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen deck yapımının devam ettiğini belirterek Yönetim Planı ve 634 sayılı Kanun'a aykırı olarak yapımına başlanmış olan deck alanıyla ilgili işlemlerin durdurulması ile eski hale getirilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davada ihtarnamenin herhangi bir yönetim kurulu kararı olmadan gönderildiğini, site yapılırken ... tarafından örnek olması bakımından D3 blok D:2 bahçesinde 2 adet deck yapıldığını, yıllardır bir kısım D blok bahçe katları ve diğer bloklardaki bahçe katlarının yıllardır deck alanı oluşturup kullandıklarını, ... sitesinde özellikle yüksek bloklardaki balkonların kapatılması, teras kullanma biçimleri hakkında yönetim planına aykırılıklardan herhangi bir uyarı yapılmadığını, ihtarnamenin haksız yere gönderildiğini, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve ... Belediyesi tarafından onaylı vaziyet planında açıkça D Blok bahçe katlarıyla ilgili ön ve yan bahçedeki deck alanının ölçülerine varıncaya kadar belirtildiğini, decklerin bu plana uygun olduğunu, vaziyet planına uygun şekilde yapılan decklerin yönetim planı ve iznine bağlı olmadığını, imara aykırı bir çalışma olmadığını, bu konularla ilgili değişik mahkemelerde davalar açıldığını dolayısıyla eski hale getirme davasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yönetim planının hiç bir maddesinde davalıya ait bağımsız bölüm için tahsis edilen bir deck alanından bahsedilmediğini, (Yönetim Planının 5. Madde) bu nedenle davalının yaptığı deck inşaasının tüm maliklere ait ortak yere yapıldığını, deck alanı olarak bildirilen yerlerin tapu kaydı ile davalının mülkiyetine bırakılmadığı gibi yönetim planı ile de davalıya tahsis edilmiş yerlerden olmadığını, vaziyet planının onaysız olduğuna ilişkin itirazlarına rağmen mahkemece bu itirazlarının değerlendirilmediğini mimari projede davalıya ait bağımsız bölüme tahsis edilmiş bir deck alanı bulunmadığını, site yönetim kurulunun görevlerinin 634 sayılı Kanun'u 35 inci maddesinde ve Yönetim Planının 33 üncü maddesinde belirtildiğini, bu maddelerde tahsisli alan belirlenebilmesinin olmadığını, raporda belirtilen 21.03.2013 tarihli ve 2013/05 sayılı yönetim kurulu kararı ile tüm site maliklerine ait olan ortak yerlerin bağımsız bölümlere tahsisinin yapılmasının mümkün olmadığını, aksi düşünülürse yönetim kurulu kararı ile yönetim planı, vaziyet projesi yahut mimari projenin değiştirilebileceği anlamı çıkmakta olup hukuken bunun mümkün olmadığını, ...'ın 19.10.2012 tarihli ve 8084- 12 numaralı yazılarının davada ispat değeri olmadığını, gerekirse bina ve tesis yönetimi ve uygulamaları alanında uzman bilirkişiden yeniden rapor alınmasını, 31.05.2022 tarihinde ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararına karşı, 02.08.2022 tarihinde süresinde istinaf yoluna başvuruda bulunmalarına rağmen mahkemece istinaf talebi doğrultusunda dosyanın istinaf mahkemesine gönderilmediğini, davanın aradan uzun süre geçmesinin ardından yapılan duruşmada davanın reddine karar verildiğini, dosyada süresinde sunulmuş olan ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın istinafı dilekçelerinin tekrarı ile istinaf taleplerinin kabulüne ve mahkemenin hukuka aykırı kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir taleplerinin reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin 31.05.2022 tarihli ara kararı ile 06.10.2022 tarihli gerekçeli kararında ve esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de hatalı bir sonuca varılmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya kapsamı ile davalının ortak alana haksız müdahalesinin olmadığının tespiti ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.