"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/364 Esas, 2021/169 Karar
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.07.2019 tarihli ve 2019/656 Esas, 2019/1055 Karar sayılı görevsizlik kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 10.02.2020 tarihli ve 2019/4867 Esas, 2020590 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir. Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... II Sitesi, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun'da (634 sayılı Kanun) yapılan düzenlemeden sonra hazırlanan yeni yönetim planının tapu siciline tescili ile site mahiyeti kazanmış olup, blok temsilciler kurulu ve yönetim kurulu tarafından yönetildiğini, site içerisinde kamunun yararlanmasına ayrılmış olan yol ve parkların yanı sıra bağımsız bölümlerin blok bazında kullanımına ayrılmış parsel sınırları içeisinde kalan o blokların ortak alanı niteliğinde küçük arsa parçacıklarının bulunduğunu, bu arsa parçacıklarının bağımsız parseller olmayıp binaların yapı yaklaşım sınırının hemen bitişiğinde olup blok maliklerince otopark olarak kullanıldığını, siteye çok araç girişi nedeniyle bu alanların girişinin elektronik bariyerlerle kapatılmak suretiyle araç girişinin önlenmeye çalışıldığını, dava B/3 bloğa ait onaylı projede otopark olarak gösterildiğini, binanın üzerine oturduğu arzın bir parçası olarak blok kat maliklerinin ortak mülkiyetinde olduğunu, Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/964 Esas, 2013/1047 Karar sayılı kararı ile "...Otoparkların bloklara tahsis edilmediği, sitenin ortak alanı olduğu..." yönünde verilen karara dayanılarak açık otoparklarda bulunan bariyerlerin kaldırılmasına ilişkin davalı toplu yapı yönetimi yazısı üzerine bloklara ait ortak alanlara müdahale edilerek açılır/kapanır bariyerlerin kaldırıldığını, temyiz edilmeyerek kesinleşen Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi kararının yeni bir hukuki durum yaratmayan ve kesin hüküm niteliğinde olmayan bir tespit kararı olduğunu, inşai bir hüküm olmadığından davalı yönetimin bloklara ait otoparklara müdahelesinin hukuka uygun düşmediğini, davaya konu edilen B/3 bloğa ait otopark toplu yapıyı oluşturan tüm blokların kullanımına tahsis edilmediğini, otopark olarak kullanılan yerin B/3 blok bölüm maliklerinin ortak yeri niteliğinde arsa parçaları olan bir taşınmaz olduğunu, tapuda ve yönetim planında bu otoparkların toplu yapının ortak kullanılmasına tahsis edildiğine ilişkin bir kayıtın bulunmadığını, kat maliklerinin bu yönde iradesinin ve alınmış bir kararının da mevcut olmadığını, ortak yer kavramı içerisinde tahsis iradesine yer verildiğini, davacı bloğun paylı mülkiyetinde bulunan arsa parçasına ilişkin herhangi bir tahsis iradesi mevcut olmadığından bu bloğa ait otoparkın yalnızca bu blok maliklerinin ortak yeri niteliğinde olduğunu, kamuya açık ve diğer yapı maliklerince kullanılmasının söz konusu olmadığından otoparkın toplu yapı kapsamındaki tüm bağımsız bölüm maliklerinin ortak kullanımına tahsisli olduğu şeklinde yaratılan çekişmenin giderilmesine ve davalı yönetimin bu yere yapılan müdahalenin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkilinin site üst yönetimi olduğunu, davacının ikamet ettiği gayrimenkulün bulunduğu B-3 blok ta yönetim oluşturulduğunu, davacı tarafın ... II Yönetim planına göre blok yöneticisi konumunda bulunduğunu, yönetici bulunduğu B/3 blok adına böyle bir dava açabilmesi için blok kat malikleri kurulundan karar alması gerektiğini, zira bu dava blok yöneticisinin görevli açısından kıyasen uygulanabilecek 634 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinde tanımlanan ve 69 uncu maddeye göre seçilen yönetim kurulunun doğrudan yapabileceği ve/veya açabileceği davalardan olmadığını, bu sebeple bu konuda dava açılması hususunda alınmış karar ve bu karar çerçevesinde yönetim kuruluna verilmiş bir yetki bulunmadığı takdirde davanın aktif husumet ehliyeti yönünden reddi gerektiğini, bir kısmı park, oyun olanı vb. şekilde vaziyet planında tanımlı nitelikli alanlar olduğunu, bir kısmının ise ada ve parsellerin bitişiğinde yer alan ve 634 sayılı Kanun gereğince ada/parsellerin birbiri ile irtibatını sağlayarak toplu yapı oluşumunu tesis eden sitenin ortak alanları olduğunu ve kullanım hakkının tüm site bağımsız bölüm maliklerine ait olduğunu, davacının özellikle parsel hudutları dışında kalan ortak alanların tüm sitesinin ortak alanı olduğu hiçbir şekilde tartışılmayacağı gibi B3 Blok ada/parseli içerisinde kalan ve otopark olarak kullanılan alanda eşyaya bağlı borç ilişkisi içerisinde tüm site sakinlerinin kullanımına açık yerler olduğunu, bu sebeple müvekkilinin yönetimin müdahalesinin önlenmesi şeklinde açılan davanın bir müdahalenin söz konusu olmaması dikkate alınarak davadan feragat edebilmesini, bu önerilerinin davacı tarafça kabul görmediği takdirde davacının haksız ve yersiz davasının reddine, masraf ve ücreti vekâletin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini, söz konusu alanın toplu yapı ortak alanı olmayıp blok kat maliklerinin ortak alanı olduğunu, davalı yönetimin bariyerlere ilişkin yazısının kat maliklerinin mülkiyet hakkı aleyhine olduğunu davanın kabulüne karar verilmesi gerekitğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, birden fazla parsel üzerine kurulu siteye ilişkin müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 634 sayılı Kanun'un 33, 66 ve 67 nci maddeleri.
3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 691 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu otoparka giriş bariyerlerinin toplu yapı kapsamında parsel dışında bulunan ortak alanlara da girişi engellediği gözetilerek davalı tarafça bariyerlerin kaldırılması yönündeki talebin müdahale olmadığının tespiti ile yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan kararın ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.