Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4636 E. 2023/8526 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve tespit edilen bedelin davalıya ödenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, taşınmazın değerinin belirlenmesinde uygulanan gelir yöntemi, kapitalizasyon faiz oranı, objektif değer artışı ve değer azalışı gibi hususlarda hukuka uygun olduğu ve bozmayı gerektirecek bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1308 Esas, 2023/244 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan tanımazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, Karacabey ilçesi, ... Mahallesi 258 ada 123 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, aksi yönde kanaat oluştuğu takdirde Karacabey ve Nilüfer İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün gerçeği yansıtmayan resmi verilerinin esas alınmamasını, münavebe planının bir yılda iki ürün elde edileceği düşünülerek oluşturulmasını, kapitalizasyon faizinin %4 oranında alınmasını, taşınmazın konumu itibarıyla objektif değer artışı uygulanmasını, kamulaştırmadan arta kalan kısımda oluşan değer azalışının yüksek oranda alınmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 13.03.2019 tarihli ve 2017/190 Esas, 2019/126 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 13.03.2019 tarihli ve 2017/190 Esas, 2019/126 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 11.03.2021 tarihli ve 2019/3279 Esas, 2021/499 Karar sayılı kararı ile arazi niteliğinde olan dava konusu taşınmazın değeri konusunda 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin (f) bendinden belirtilen gelir metoduna göre değerlendirme yapıldığı, taşınmazın kuru arazi vasfında olduğu iddia edilmiş ise de hem acele kamulaştırma dosyasındaki bilirkişi heyeti, hem de esas dosyadaki heyet tarafından taşınmazın dereden ve DSİ Genel Müdürlüğüne ait sulama tesisinden sulandığının tespit edildiği, keşfe katılan mahalle muhtarının da taşınmazın sulu arazi olduğunu belirttiği, rapordaki bu açıklamalar doğrultusunda yapılan değerlendirmenin isabetli olduğu, son dönemdeki uygulamalara göre sulu arazide kapitalizasyon faiz oranının %4 oranında uygulandığı, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünü geçemeyeceğine ilişkin kuralın uygulanmaması gerektiğini öne sürülmüşse de İlçe Tarım Müdürlüğü verilerinin incelenmesinde üretim masraflarının brüt gelirin %52 ila %74'ü oranında olduğu, bu masraflarla ekonomik tarım yapılması mümkün olmadığından bilirkişi heyetinin hesaplama yönteminin isabetli olduğu, ayrıca taşınmazların konumu itibarıyla uygulanan objektif değer artış oranının makul olduğu belirtilerek taraf vekillerinin istinaf başvurusunun reddi ile kamulaştırma bedeli ile acele kamulaştırma bedeli arasındaki fark bedelin derhal ödenmesine ve dava tarihinden 4 ay sonrasından karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine ilişkin hükümler yönünden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 21.03.2022 tarihli ve 2021/9677 Esas, 2022/4947 Karar sayılı kararı ile kamulaştırmadan arta kalan ve 02.08.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda gösterilen 3.690,47 metrekarelik bölümün yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu ile kamulaştırma amacı dikkate alındığında bu alanda değer azalışı olacağının düşünülmemesinin doğru görülmediği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının yüksek uygulandığını, kapitalizasyon faiz oranının tespitinde dikkate alınan unsurların mükerrerlik oluşturacak şekilde objektif değer artış oranının tayininde de esas alındığını, tarım arazilerinin değer tespitinde Tarım İlçe Müdürlüğü verilerinin ortalamasının alınması gerektiği hâlde verim miktarını maksimum miktara yakın seviyede alan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, Yargıtay tarafından İzmir-Kemalpaşa dosyalarında üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünü geçemeyeceği kuralının uygulandığını, ancak bu durumun o bölgede yaşanan soğuk zararı sebebine dayalı olağandışı bir gerekçeye dayandığını, olağandışı bir durum söz konusu olmayan Karacabey ilçesinde üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünü geçemeyeceği kuralının uygulanmaması gerektiğini, objektif değer artışının %150 olarak uygulanmasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının parselin bütününe, getirisine ve münavebe durumuna herhangi bir olumsuz etkisi olmadığından, taşınmazın kamulaştırma sonrası arta kalan kısım için takdir edilen %15 ve %20 değer azalışının uygulanmaması gerektiğini ve müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın konumu itibarıyla arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, arsa olarak kabul edilmediği takdirde kapitalizasyon faiz oranının %3, objektif değer artışı oranının %500 olarak uygulanması gerektiğini, taşınmazın 2019 yılında 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içine alındığını, bu hususun da dikkate alınması gerektiğini, bölgedeki özel sektör kamulaştırmaları sebebiyle Nilüfer ve Karacabey İlçe Tarım ve Orman Tarım Müdürlüğü resmi verilerinin kasıtlı olarak düşük tutulduğunu, münavebe cetvelindeki ürünlerin verim ve fiyat verisi ortalamalarının yanlış hesaplandığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.