"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1917 Esas, 2023/561 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve yol olarak terkini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, Yülüce Köyü 1456, 1721 ve 1958 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.11.2019 tarihli ve 2019/264 Esas, 2019/575 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.06.2021 tarihli ve 2020/1148 Esas, 2021/1373 Karar sayılı kararı ile kuru arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net ürün gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik bulunmadığını, bilirkişi raporlarında her ne kadar 2942 sayılı Kanun'un 15/son maddesine göre dava yılı olan 2019 yılı ilçe tarım verileri yerine 2018 yılı ilçe tarım verileri alınıp endeksleme yapılmışsa da bulunan m² birim bedel aynı bölgeden Bölge Adliye Mahkemesinden geçen dosyalarla uyumlu olduğundan bu hususta isabetsizlik bulunmadığını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının; kısmen iptaline karar verilmiş olup Anayasa Mahkemesinin yukarıda açıklanan kararı esas alınarak kamulaştırma bedelinin davalıya nemaları ile birlikte derhâl ödenmesine ve istinaf karar tarihinde ödenebilir hâle gelmesi sebebiyle fark bedele dava tarihini takip eden 4 üncü ayın bitimi tarihinden istinaf karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine ilişkin hüküm fıkrasının kamu düzeni gereğince düzeltilmesi gerektiği, davalının istinaf talebinin reddine karar verilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 08.06.2021 tarihli ve 2020/1148 Esas, 2021/1373 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin, davacı idare vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulduğu halde, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun incelenmediği anlaşılmakla, davacı tarafın istinaf talebinin esası hakkında bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden bahisle sair hususlar incelenmeksizin kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekiller temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazlar için tespit edilen net gelirlerin yüksek hesaplandığını, verim, fiyat ve gelir yüksek alınmışken; giderlerin oldukça düşük gösterildiğini, kıymet takdir raporu ile belirlenen bedel ile bilirkişi raporunda belirlenen bedel arasında fahiş fark bulunduğunu, objektif değer artış oranının hatalı olduğunu, üretim giderinin brüt gelirin 1/3’ü oranında alınmasının hatalı olduğunu, mütemmim cüz bedelinin yüksek belirlendiğini, idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin yerinde olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların sulu tarım arazisi vasfında olduğunu, münavebe ürünlerinin hatalı belirlendiğini, dava konusu taşınmazlar gerek iklim koşulları gerek toprak yapısı gerekse sulu tarıma uygun olması bakımından nadasa gerek kalmaksızın yılda iki ürün veya iki yılda üç ürün alınabilecek nitelikte olduğunu, arta kalan alanda değer azalışı hesaplanmamasının hatalı olduğunu, objektif değer artışı oranının düşük belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranının %3 alınması gerektiğini, gerçek kamulaştırma değerine ulaşılamadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazların 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak bozma ilamı doğrultusunda tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Bölge Adliye Mahkemesince acele el koyma bedeline faiz işletilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (4) numaralı bendinde yer alan "145.316,53 TL'ye 26.08.2019 tarihinden İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 22.11.2019 tarihine kadar" ibaresi çıkartılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.