"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 79 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmanın söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu kesimin ... yolu Km:5+880-12+614 arasında kaldığını, bu kesimin Karayolları Genel Müdürlüğünün 14.06.1962 tarihli ve 1962/6 sayılı kamu yararı kararına istinaden kamulaştırmaya tabii tutulduğunu, dava konusu taşınmazın bir kısmının ... Üniversitesi yol ayrımı nedeni ile köprülü kavşak inşasına ilişkin proje kapsamında kaldığını, el atıldığı iddia edilen yerin müvekkili idarece kamulaştırılacağını, dava konusu taşınmazın ... Üniversitesi Kampüs alanında kaldığını, ... Üniversitesi tarafından dikilmiş olan ağaçların sökülerek başka yere nakledilmesi ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı Park ve Bahçeler Müdürlüğünden istendiğini ve Park ve Bahçeler Müdürlüğünce kavşak projesi kapsamında kalan kısımdaki ağaçlar sökülerek ...'ın uygun yerlerine dikildiğini, dava konusu taşınmazın üzerine ağaçlandırma ... Üniversitesince yapıldığını, davacı tarafların ağaçlar üzerinde herhangi bir haklarının bulunmadığını, idareye uzlaşma talebinde bulunulmadığını ve kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davası açılamayacağını, istenilen tazminat miktarının çok fahiş olduğunu, yeşil alan olarak gözüktüğünü, yeşil alan olduğundan alım satım olasılığı ve piyasadaki değerinin düşük olduğunu, davanın reddine karar verilmesini ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.01.2013 tarihli ve 2012/16 Esas, 2013/50 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının davalı taraftan tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 29.01.2013 tarihli ve 2012/16 Esas, 2013/50 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu ile emsal alınan taşınmazların farklı mahallelerde ve birbirlerine uzak oldukları gibi, değerlendirme tarihi itibarıyla dava konusu taşınmazın emlak vergisine esas arsa metrekare rayiç bedeli 24,00 TL olduğu hâlde, emsal alınan 8 ada 266 parselin 232,00 TL ve 25 ada 38 parselin ise 215,00 TL olduğunun belirtildiği gözetildiğinde bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın, emsal 8 ada 266 parselden %15 oranında değersiz ve 25 ada 38 parsel sayılı taşınmazdan ise bir kat değerli kabul edilerek bedel tespit edildiğinden alınan rapor inandırıcı olmadığından geçerli olmadığı gibi, taşınmaz üzerinde bulunan ve tomruk değeri olan akasya ve çam ağaçların ekonomik ömürlerinin ne olduğu İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden sorularak, ekonomik ömürlerinin doldurduktan sonra kesildiklerinin belirlenmesi hâlinde ağaçlar için bedele hükmedilmemesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) geçici 6 ncı maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekâlet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 15.11.2017 tarihli ve 2014/417 Esas, 2017/1181 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının davalı taraftan tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 15.11.2017 tarihli ve 2014/417 Esas, 2017/1181 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal olarak değerlendirilen taşınmaz ile dava konusu taşınmazın 2012 yılına ait arsa metrekare rayiç bedeli takdir komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri getirtilmeden m² birim bedeli belirlendiği gibi, emsal taşınmaz 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 15 inci ve 16 ncı maddeleri uyarınca oluşan imar parseli, dava konusu taşınmaz ise kadastral parsel olduğu hâlde düzenleme ortaklık payı düşülmeden denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması ve dava konusu taşınmaza fiilen hangi tarihte (ay, gün ve yıl olarak) el atıldığı taraflardan sorularak, el atma tarihine ilişkin tüm belgeler (yer teslim tutanağı, geçici ve kesin kabul tutanakları vs) getirtilip, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden önce olduğunun tespiti halinde maktu harç ve maktu vekâlet ücretine, sonra olduğunun belirlenmesi hâlinde ise nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 07.10.2020 tarihli ve 2019/55 Esas, 2020/396 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının davalı taraftan tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin 07.10.2020 tarihli ve 2019/55 Esas, 2020/396 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Mahkemece bozma ilâmına uyulmuşsa da gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; emsal taşınmazların belirlenen değerlerinin ortalamasına göre bedel belirlenmesi doğru olmadığı gibi emsal olarak değerlendirilen taşınmaz ile dava konusu taşınmazın 2012 yılına ait arsa metrekare rayiç bedeli takdir komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri getirtilmeden m² birim bedeli belirlendiği gibi, emsal taşınmaz 3194 sayılı Kanun'un 15 inci ve 16 ncı maddeleri uyarınca oluşan imar parseli, dava konusu taşınmaz ise kadastral parsel olduğu hâlde düzenleme ortaklık payı düşülmeden alınan rapor hükme esas alınacak nitelikte ve inandırıcı görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerekirken arsa olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, arsa olarak değerlendirilse bile bilirkişilerce emsal olarak alınan taşınmazların satış tarihi olarak çok eski ve özel amaçlı satışlar olduğunu, emsalin dava konusu taşınmazın emsalden en az üç kat daha değerli olduğunu, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, emlak rayiç değeri üzerinden bedel tespiti gerektiğini, düzenleme ortaklık payı düşülmesi gerektiğini, yol geçmesi nedeniyle kalan kısımda değer artışı oluşacağını bu sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... köyü 79 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.