"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1593 Esas, 2023/268 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/673 Esas, 2020/123 Karar
Taraflar arasındaki 4650 ... Kanun'la değişik 2942 ... Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 ... Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, Nilüfer ilçesi, ... Mahallesi 3587 parsel (eski 1461 parsel) ... taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ile yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; dava konusu taşınmaza arsa olarak değer biçilmesi gerektiğini, arazi olarak değer biçilmesi halinde ise objektif değer artış oranı uygulanması gerektiğini ve arta kalan kısmın tamamının bedeline hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile fark bedelinin işlemiş nemasıyla birlikte davalı tarafa karar kesinleşince ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, masrafların düşük alındığını, objektif değer artış oranının yüksek olduğunu, arta kalan kısımda değer düşüklüğü hesaplanmasının hatalı olduğunu, davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, objektif değer artışı oranının düşük olduğunu, arta kalan kısmın da kamulaştırılması gerektiğini, müvekkilinin payının bilirkişi raporunda hatalı hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
3. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, arazi olarak kabul edilmesi halinde ise verilerin, münavebe seçiminin ve kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, objektif değer artışı oranının düşük olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
4. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, arazi olarak kabul edilmesi halinde ise verilerin, münavebe seçiminin ve kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, objektif değer artışı oranının düşük olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kapama zeytin bahçesi olarak kullanılan dava konusu taşınmaza net ürün gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazın keşif tutanağı ve bilirkişi raporu ile tespit edilen nitelikleri dikkate alındığında kuru arazi olarak kabulünün yerinde bulunduğu, dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre uygulanan kapitalizasyon faizi oranı ile objektif değer artışı oranının uygun olduğu, kamulaştırmadan arta kalan kısmın 3588 parsel numarasını aldığı ve davalılardan ...'in diğer paydaşlardan paylarını satın aldığı, kamulaştırmadan arta kalan kısmın yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumuna göre değer düşüklüğü belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve değer düşüklüğü oranının uygun olduğu, ilçe tarım verilerinde belirtilen masraflarla ekonomik tarım yapılamayacağından üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında hesaplanmasında isabetsizlik bulunmadığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi'nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 ... Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davalılara yapılacak ödemenin nasıl yapılacağı hususu maddi hata niteliğinde olup her zaman mahallinde düzeltilebileceği gerekçesiyle taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca dava konusu taşınmazın otoban kamulaştırması kapsamında olduğu dikkate alınarak arta kalan kısmın kullanımının oldukça zorlaşacağı dikkate alınarak değer biçilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
4. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca bedel ve tarih belirtilmeden kurulan yasal faiz hükmünün hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 ... Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 ... Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. 2942 ... Kanun'un 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama zeytin bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 ... Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir metodu esas alınarak değer biçilmek ve kamulaştırmadan arta kalan bölümde değer kaybı uygulanmak suretiyle ... ve hakkaniyete uygun olarak değer biçilmesi ve dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Davalılardan ... ve ...’in veraset ilamındaki payları bilirkişi raporunda hatalı hesaplandığı gibi, Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 ... Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar ... kararı ile 7139 ... Kanun'la değişik 2942 ... Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin ... takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin ... takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere ”bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin ... takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi yerinde değildir.
5. İlk karar ile hükmedilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu ile oluşan fark bedel 1.052.685,56 TL’ye 11.06.2017 tarihinden ilk karar tarihine, bakiye 274.836,49 TL’ye ise 11.06.2017 tarihinden Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, yazılı şekilde yalnızca 274.836,49 TL yönünden yasal faize hükmedilmesi hatalıdır.
6. Davacı idarece fazla depo edilen 8.954,40 TL’nin davacı idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (3) numaralı bendinin (A) harfi ile gösterilen alt bendi hükümden tümüyle çıkartılarak yerine “Tespit edilen 2.381.033,59TL kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubu ile oluşan fark bedelin mükerrer ödemeye sebebiyet vermeyecek şekilde veraset ilamındaki payları oranında (hükme esas alınan 22.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda davalılardan ... ve ... payı yönünden hesap hatası yapıldığı da gözetilerek) kararın kesinleşmesi beklenmeksizin derhal işlemiş nemaları ile birlikte davalılara ödenmesine, ilk karar ile hükmedilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu ile oluşan fark bedel 1.052.685,56 TL’ye 11.06.2017 tarihinden ilk karar tarihi olan 03.11.2017 tarihine kadar, bakiye 274.836,49 TL’ye ise 11.06.2017 tarihinden Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin karar tarihi olan 13.12.2023 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine ve davacı idarece fazla depo edilen 8.954,40 TL davalı tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalılardan alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine ” bendinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.