"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/122 Esas, 2022/323 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.01.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat ... gelmiş, davacı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;Erzurum ili, Yakutiye ilçesi, ... Mahallesi 288 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalının dava konusu taşınmazı lüks mobilya teşhir salonu olarak kullandığını, Erzurum ilinin en büyük müstakil mobilya teşhir mağazalarından birisi ve en eskisi olduğunu, Yapı Maliyet Birim Çizelgesine göre 4B sınıfı yapılardan olduğunu, belirterek taşınmazın gerçek değerinin mahkeme tarafından belirlenmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.08.2016 tarihli ve 2015/59 Esas, 2016/478 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.05.2017 tarihli ve 2016/17 Esas, 2017/413 Karar sayılı ilamı ile davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 24.05.2017 tarihli ve 2016/17 Esas, 2017/413 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; taşınmaz üzerindeki yapıya resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ise de zemin bedeli yönünden raporun geçersiz olduğu belirtilerek, İlk Derece Mahkemesinde yapılan ilk keşif sonrası düzenlenen 27.04.2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda değerlendirme tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza 9.474,96 TL/m² değer biçildiği, ikinci keşif sonrası alınan 08.6.2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda 7.500,00 TL/m² değer biçildiği, üçüncü keşif sonrası alınan 18.01.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda 7.500,00 TL/m² değer biçildiği, üçüncü bilirkişi kurulundan alınan 10.06.2016 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda ise dava konusu taşınmaza 8.500,00 TL/m² değer biçildiği anlaşılmış olup, mahkemece 7.500,00 TL/m² birim fiyat üzerinden davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin temyizi üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince yapılan inceleme neticesinde dava konusu taşınmazın tespit edilen bedelleri arasındaki çelişkilerin giderilmesi için üçüncü bilirkişi kurulu raporundan ek rapor alındığı, ek raporda takdir edilen 7.500,00 TL/m² birim bedelin uygun olduğu belirtildiğinden Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmış olup, dava konusu taşınmazlar ile aynı konumda bitişik 288 ada 10, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazlara Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/947 Esas, 2015/263 Karar sayılı dosyasında 15.12.2014 değerlendirme tarihi itibarıyla 8.200,00 TL/m² değer biçildiği, bu bedelin Dairemizin 2015/17302 Esas, 2016/3271 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu anlaşılmış olup dava konusu taşınmaz ve aynı bölgede aynı kamulaştırma kapsamında kamulaştırılan komşu taşınmazlara tespit edilen bedeller birlikte değerlendirildiğinde, birbirinden bu kadar farklı değerler biçilmesi inandırıcı olmayıp, bu raporlara göre hüküm kurulması mümkün olmadığından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olduğundan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 19.10.2022 tarihli ve 2020/122 Esas, 2022/323Karar sayılı kararı ile bozmaya uyulmak suretiyle kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin taşınmazın, gerçek değerinden çok düşük olduğunu, taşınmazdaki yapının 4B sınıfı niteliğinde bir yapı olduğunu, bozma ilamı sonrası artan fark bedelin bloke edilmesi için davacı idareye iki kez süre verildiği; ancak idare tarafından usulüne uygun verilen süreler içerisinde bedelin bloke edilmediği halde, üçüncü kez süre verildiği ve davacı idare tarafından kesin sürelerden sonra bedelin bloke edilmesinin usule aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Bozma ilamı sonrası artan fark kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline iki kez usulüne uygun süre verildiği, verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedelinin depo edilmediği, bunun üzerine 06.10.2022 tarihli celsede davacı idare vekiline mahkemece üçüncü kez süre verilse de davalılar vekilinin üçüncü kez süre verilmesine muvafakat etmediğini, verilen kesin süreler içerisinde bedel bloke edilmediğinden davanın reddine dair hüküm kurulmasını istedikleri yönündeki beyanı gözetildiğinde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
4. Tapu maliki ... mirasçıları davaya dahil edildikleri halde karar başlığında adlarının gösterilmemesi doğru değildir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan mahkeme kararının BOZULMASINA,
Duruşmaya gelen davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı idareden alınarak davalıya ödenmesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.