"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/194 Esas, 2022/220 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili asıl dosyanın dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin maliki olduğu Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 950 parsel (yenileme ile 7281 ada 20 parsel) sayılı taşınmaza davalı idare tarafından ... Su Kanalı Projesi kapsamında kamulaştırma işlemi yapılmaksızın el atıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile taşınmazın el atılan kısmı ile irtifak tesis edilen ve kamulaştırmadan arta kalan alanların tespit edilerek el atıldığı 2007 yılından dava tarihine kadar taşınmazda meydana gelen zarar ve ürün kaybı için şimdilik 9.000,00 TL tazminat ve 1.000,00 TL ecrimisil bedelinin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Birleştirilen 2012/142 Esas sayılı dosya davacısı ... kızı ... vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 950 parsel sayılı taşınmaza müşterek malik olduğunu, söz konusu taşınmaza ... Su Kanalı Projesi kapsamında davalı idarece Mart 2007 tarihinde kamulaştırma işlemi yapılmadan el atıldığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak sureti ile taşınmazın el atılan kısmı ile irtifak tesis edilen ve kamulaştırmadan arta kalan alanların tespit edilerek el atıldığı 2007 yılından dava tarihine kadar taşınmazda meydana gelen zarar ve ürün kaybı için şimdilik 3.000,00 TL tazminat ve ecrimisil bedelinin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
3. Birleştirilen 2018/282 Esas sayılı dosya davacıları vekili dava dilekçesinde özetle: birleştirilen 2012/142 Esas sayılı dosya davacısı ... kızı ... için kamulaştırma, irtifak ve ecrimisil alacağı olarak belirlenen 12.621,00 TL‘den bozma öncesi ıslah edilen 4.771,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 7.850,00 TL'nin ilk dava tarihi olan 17.07.2012 itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, asıl dosya davacıları için kamulaştırma, irtifak, ecrimisil alacağı olarak belirlenen 59.811,15 TL‘den paya düşen 42.722,25 TL’den bozma öncesi ıslah edilen 16.696,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 26.026,00 TL'nin ilk dava tarihi olan 21.09.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.07.2014 tarihli ve 2010/215 Esas, 2014/261 Karar sayılı kararı ile asıl dava ile birleştirilen 2012/142 Esas sayılı davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin 08.07.2014 tarihli ve 2010/215 Esas, 2014/261 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaz ile aynı mahallede ve yakın konumdaki 989 parsele ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/62 Esas, 2014/89 Karar sayılı kararında taşınmaza kuru tarla olarak buğday, bostan münavebesi uygulanarak 2011 değerlendirme tarihi itibarıyla m² birim fiyatı 8,90 TL olarak kabul edilip bu bedel Dairemizce de uygun bulunduğundan taşınmazın nitelikleri dikkate alınıp, anılan dosyada belirlenen münavebe sisteminden ve metrekare birim fiyatından ayrılma sebepleri açıklanarak gerekçeleri belirtilmek suretiyle değerlendirme yapılmak üzere bilirkişi kurulundan ek rapor alınması gerektiğinin düşünülmemesi ve bedeline hükmedilen, fen bilirkişi raporunda (pilon yeri , A2, A4, A5, B, C2, C3) harfleri ile gösterilen toplam 4.275,00 m² kısmın davacıların payına isabet eden bölümlerinin davalı idare adına tesciline karar verilmesi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava ile birleştirilen 2012/142 Esas 2018/282 Esas davaların kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; idarece düzenlenen kıymet takdir raporu ile belirlenen bedele ilişkin uzlaşma davetine gelmeyen davalılar tarafından açılan davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, boru hatları toprağın 3 metre altından geçtiğinden ekim yapılmasına engel olmadığını, buna rağmen arta kalan alanlarda değer azalışı hesaplanmasının hatalı olduğunu, ecrimisile hükmedilmesinin doğru olmadığını, yargılama sırasında hisseler intikal etmiş olup bu husus dikkate alınmadan hazırlanan bilirkişi raporlarına dayanılarak karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 Sayılı Kanun)11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Buna karşın, dava konusu ... Mahallesi 7281 ada 20 parsel sayılı taşınmazda asıl ve birleştirilen davacıların paylarını asıl davacı ...’na devredip devretmediğini tespite yarar satış akit tablolaları ve tedavüllü tapu kayıtları getirtilerek, asıl ve birleştirilen davacıların paylarını asıl davacı ...’na devrettiklerinin tespiti halinde malik sıfatı kalmayan davacılar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği gibi; asıl davada, dava dışı tapu maliki ... ve birleştirilen 2012/142 Esas sayılı dosya davacısı ... kızı ...’ndan gelen paylar mahsup edilerek kalan payın bedeline ve birleştirilen 2012/142 Esas sayılı dosyada ise yalnızca ... kızı ...’ndan gelen payların bedeline hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde tapu maliki ... kızı ... ile tapu maliki ... mirasçısı ... kızı ... karıştırılmak suretiyle belirlenen bedele hükmedilmesi doğru değildir.
5. Bozma öncesi dava konusu taşınmazın kamulaştırmasız el atılan zemin bedeli ile irtifak bedeli ve ecrimisile hükmedildiği ve bu husus bozmaya konu edilmediği halde, bozma sonrası davalı idare lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek ilaveten değer kaybı hesaplanmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi yerinde değildir.
6.Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.