Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4818 E. 2023/7597 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve ecrimisil istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın bedelini ve ecrimisilini belirlerken uyguladığı usul ve yönteme ilişkin yasal hükümlere uygun hareket ettiği ve bozma kararında kesinleşen hususların yeniden değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/101 Esas, 2022/143 Karar

HÜKÜM : Kısmen kabulü

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisile ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Antalya ili, Döşemealtı ilçesi, Çıplaklı Mahallesi 545, 547, 548 ve 551 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 38 ... maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından 2003 yılında iptal edilmiş ise de, taşınmaza 1975 yılında fiilen el konulduğunu, bu nedenle iptal tarihine kadar 20 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, ayrıca taşınmaza ilişkin kamulaştırma kararının murise tebliğ edildiğini, davacıların daha önce DSİ aleyhine açtıkları ecrimisil davasının reddine karar verilip kararın kesinleştiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26.06.2007 tarihli ve 2007/24 Esas, 2007/166 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin 26.06.2007 tarihli ve 2007/24 Esas, 2007/166 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dosyada bulunan delil ve belgelere göre, dava konusu taşınmazlara 1975 yılında el atıldığı anlaşılmaktadır. 16.05.1956 tarihli ve 1956/1-6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, taşınmazına el konulan kişi, el atmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, dilerse kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davası da açabilmekte ise de 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 6 ncı maddesi uyarınca “09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında malikin rızası olmaksızın taşınmazlara fiili olarak el konulması halinde, uzlaşmazlık tutanağının tanzim edildiği veya 2. fıkradaki sürenin uzlaşmaya davet olmaksızın sona erdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde malik tarafından sadece tazminat davası açılabilir” hükmü karşısında, davacıya talebi açıklattırılmak suretiyle yeni düzenleme doğrultusunda işlem yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 11.11.2014 tarihli ve 2011/157 Esas, 2014/511 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 11.11.2014 tarihli ve 2011/157 Esas, 2014/511 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda; davalı ... 1978 yılında kök 147 parselin 4.640 m² lik bölümü için kamulaştırma kararı almış ise de kamulaştırma evrakı davacıların murisi ... Saçkan'a usulüne uygun tebliğ edilmemiştir. Bu durumda tamamlanmış bir kamulaştırmadan söz edilemeyeceğinden ve dava konusu taşınmazların tamamına yol olarak el atıldığı belirtildiğinden taşınmazların tamamının bedeline hükmedilmesi gerekirken önceki kamulaştırma kapsamı dışında kalan kısımlarının bedeline hükmedilmesi, taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti, ecrimisilin dava edilen ilk tarihten itibaren ileriye doğru talep de dikkate alınarak beş yıllık süre için, her yıl ekilebilen münavebe ürünlerinin net geliri esas alınarak veya ilk yıl için yapılan hesaplanmaya TUİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında artış yapılarak hesaplanması gerekirken, taşınmazın herhangi bilgi ve belgeye dayanmayan yıllık kira gelirine göre değerlendirme yapan raporun hükme esas alınması, davalı idare harçtan muaf olduğu halde aleyhine harca hükmedilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava tarihinden geriye doğru ecrimisile hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kamulaştırmasız el atma tazminatına ilişkin davanın 16.07.2012 tarihinde açıldığının kabul edilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, bedelin düşük tespit edildiğini ileri sürmüştür.

2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; karara esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, kararın idare lehine bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 11 ... ve Geçici 6 ncı maddesi,

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.