"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (4650 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1963 ada 4 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değerinin kıymet takdir komisyonu raporunda düşük hesaplandığını, taşınmazın konumu itibarıyla daha değerli olduğunu, değer düşüklüğü oranının önemle tespit edilmesi gerektiğini, irtifak hakkı tesis ve enerji nakil hattı tesisi sonucunda taşınmazın tamamının niteliğine uygun kullanılması imkanının tamamen ortadan kalkması durumunun nazara alınmasını buna göre objektif, gerçek ekonomik koşulları karşılayan ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit edilerek davalı müvekkillerinin payına düşen bedelin belirlenmesine yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin lehlerine hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin; idarenin Kıymet Takdir Komisyonu tarafından belirlenen kısmının hükmün kesinleşmesi beklenmeksizin davalı tarafa ödenmesine, geri kalan miktarın ise karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmek üzere bankada üçer aylık vadeli hesapta tutulmasına, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmaza bu kadar yakın konumda, mevkide emsal alınacak taşınmazlar varken farklı mahallede bulunan, dava konusu taşınmaza 2,74 km mesafedeki bir taşınmazın emsal olarak alındığını, emsalin uygun emsal olmadığını, davacı idare yönünden vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davalılar yönünden vekâlet ücreti takdir edilmiş olup ayrıca davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına şeklindeki kısmın düzeltilmesi gerektiğini, mahkeme hesabında bulunan ve üçer aylık vadelerle nemalandırılan kamulaştırma bedeli için ayrıca kesinleşinceye kadar yasal faiz yürütülmemesi gerektiğini, bu şekilde kamulaştırma bedeli için hem müvekkili ... tarafından yasal faiz hem de banka tarafından mevduat faizi ödenecek olup, bu uygulamanın davalı yönünden sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vereceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporda dava konusu taşınmazda %39 oranında değer kaybı meydana geldiğinin bildirilmiş olduğunu, bilirkişilerce taşınmazın arsa olduğu kabul edilmiş irtifak hakkı tesisi sonucu parselin geometrisinin bozulduğu, kullanımda ve tesis inşaasında kısıtlama getirdiği bildirilmesine rağmen bu husus belediyeden sorulmadan eksik ve hatalı rapor düzenlenmiş olduğunu, bu hususta bilirkişilerden ek rapor alınması talep edildiği; ancak mahkemece bu taleplerinin kabul edilmemiş olduğunu, eksik ve hatalı bilirkişi raporu dayanak alınarak verilen yerel mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği ve ancak tespit edilen metrekare birim bedelinin aynı bölgedeki kamulaştırma davalarında belirlenen metrekare birim bedelinden bir miktar düşük kaldığı anlaşıldığından yeniden belirlenen birim metrekare bedeli üzerinden resen yapılan hesaplama sonucu tespit edilen fark bedelin depo ettirilmesi sağlanarak faiz tarihi ve ödeme hükmü yönünden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki ... ili ... ilçesi, ... Mahallesi1963 ada 4 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz başvuru harcının Hazineye irat kaydedilmesine.
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.