Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4841 E. 2023/11089 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazlara ilişkin bedel tespiti ve davalı idarenin husumet itirazı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazlara el atıldığının tespiti, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na uygun olarak bedel tespiti yapılması, taşınmazın ana arter niteliğinde olmayan yola cepheli olması sebebiyle 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu uyarınca husumetin davalı idarede olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/280 Esas, 2023/494 Karar

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/62 Esas, 2022/459 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın ... yönünden kabulüne, davacı ... yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddi ile kamu düzeni gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın davacı ... yönünden konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davacı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, Silivri ilçesi, ... Mahallesi, 5647 ada 1, 2, 3 ve 4 parsel (eski 1858,1859,1860 ve 1865 parseller) sayılı taşınmazlara davalı idarece yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayalı taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; idare tarafından davaya konu taşınmazlara bir el atma ya da tecavüzün söz konusu olmaması sebebiyle idareleri açısından açılan davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, yine 1860 ve 1865 parsel sayılı yerlerde fiili olarak bir yolun bulunmadığını, bu nedenle görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, E-5 Karayolunun yan yolu olan ve dava konusu edilen yolun imar planında genişliğinin 15 metre olduğunu, bu sebeple ana arter sayıldığını, ana arter kabul edilen bu yolun ... Büyükşehir Belediyesinin bakım ve onarım sorumluluğunda kaldığını, bu nedenle davanın ... Büyükşehir Belediyesine yöneltilmesi gerektiğini, dava konusu parsellerde müvekkili idare tarafından el atmanın söz konusu olmadığını, dava konusu 1858 ve 1859 parsellerin uygulama imar planında hali hazırda yol alanı olarak planlandığını, dava konusu yolun davacıların zararına sebep olmadığı gibi mal sahiplerinin tasarruflarına da engel bir durum oluşturmadığını savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın davacı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacı yönünden ise kabulüne, taşınmazlar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacı ...'a verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazların tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare istinaf dilekçesinde özetle; uzlaşmanın dava şartı olduğunu, taşınmazlara el atmanın bulunmadığını, etrafının davacı tarafça çevrildiğini, bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz hazırlandığını, rapora itirazların dikkate alınmadığını, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, ıslah edilen miktar için ıslah tarihinden faiz işletilmesi gerektiğini, hukuki el atılan alanlarda idari yargının görevli olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmazlara mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazların imar durumları ve konumlarına göre belirlenen bedelin uygun olduğu, dosya kapsamına göre taşınmazlara 1983 sonrası el atıldığından uzlaşmanın dava şartı olmadığı, kamulaştırmasız el atma davalarında değerlendirme dava tarihine göre yapıldığından dava tarihinden yasal faiz işletilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece iade kararı gereğince işlem yapıldığı anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, taşınmazların tapu kaydında bulunan takyidatların davacı lehine hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi,

5. 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu'nun (5216 sayılı Kanun) 7 nci maddesi,

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve dava konusu taşınmazın ana arter niteliğinde bulunmayan yollara cepheli olduğu da dikkate alındığında 5216 sayılı Kanun gereğince husumetin davalı idarede olduğunun kabulü ile alınan rapor uyarınca taşınmazların bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.