Logo

5. Hukuk Dairesi2023/487 E. 2023/7981 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedeli ve ecrimisil talep edilmesine karşılık, davalı idarenin el atma eylemini inkâr etmesi ve bedel tespitinde itirazlarda bulunmasıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı, bedel tespitinde usul ve yasaya uygunluk bulunduğu ve ecrimisil yönünden karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında kalındığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3492 Esas, 2022/3525 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/241 Esas, 2022/120 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ecrimisil bedeli yönünden karar tarihi itibari ile kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle istinaf dilekçesinin reddine, tazminat bedeli yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Çiğli ilçesi, ... Mahallesi ... parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idare tarafından taşınmaza herhangi bir fiili müdahalede bulunulmadığını, bu nedenle pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, el atma tarihinin tespit edilmesinin husumet, hak düşürücü süre, harç ve vekâlet ücreti yönünden önemli olduğunu, ecrimisil talebinin dayanaksız olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının kabul edilemeyeceğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tescile ilişkin hükmün tapuda infazının mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazın tapu kaydında ... tarafından 30.01.1978 tarihli ve 140 yevmiye numarası ile konulan 6830 sayılı Kanun’un 32 nci madde şerhinin bulunduğunu, adı geçen kurum tarafından kamulaştırma işleminin yapıldığını ve yapılması gerektiğini, taşınmaz üzerindeki yol bu kurum tarafından yapıldığından ecrimisil talebinin de yine bu kuruma yöneltilmesi gerektiğini, fen bilirkişi krokisinde (C) harfi ile gösterilen yolun Sasalı Piknik Alanı Yolu olduğunu ve bu yolun müvekkili idarenin sorumlu olduğu yollar listesinde bulunmadığını, bu kısmın kamulaştırma sorumluluğunun ilçe belediyesine ait olduğunu, taşınmaz fiilen yol yaparak el atan kurumun ... olduğunu, kamulaştırma sorumluluğunun bu kurumda olması gerektiğini, dava konusu taşınmaz için uygulanan objektif değer artışı oranının yüksek olduğunu, ecrimisil hesaplamasının ve hükmedilen ecrimisil miktarının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların payına isabet eden ecrimisilin İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirlenen kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşıldığından davalı idarenin ecrimisile ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verildikten sonra tazminat yönünden istinafa gelen tarafın sıfatına göre inceleme yapıldığı, Çiğli Belediye Başkanlığının 23.03.2021 tarihli cevabi yazısında 1/25000 ölçekli İzmir Büyükşehir Belediyesine ait çevre düzeni planında bir kısmının yolda bir kısmının ağaçlandırılacak alanda, bir kısmının da arıtma tesisleri alanı içerisinde kaldığı belirtilen dava konusu taşınmazın tarla vasfında sayılmasının doğru olduğu, taşınmazın keşifte yapılan gözlem ve alınan beyanlar doğrultusunda sulu tarla olarak kabulüyle yörede tarımı yapılan ve İzmir İl Tarım Müdürlüğünün 2015 yılı münavebe listesinde yer alan buğday, silajlık mısır ve domates münavebesi yapılarak %4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanmak suretiyle metrekare birim fiyatı belirlenmesinde, taşınmazın halihazırda imar planı içinde ve yerleşim yerlerine yakın konumda yer alması nedeniyle belirlenen oranda objektif değer artışı uygulanmasında, davanın niteliği gereği tüm bedele dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinde usul ve kanuna bir aykırılık görülmediği, davanın 2020 yılında açılmasına karşın 2015 yılına ait verim cetveli kullanılarak bulunan metrekare birim fiyatının 2020 yılına endekslenmesi suretiyle sonuç metrekare birim fiyatının tespiti hatalı ise de Dairece dosya içerisine alınan münavebe listesine göre yeniden yapılan hesaplamada karara esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen net gelirden fazla sonuca ulaşılması ve davacı tarafın istinaf talebi bulunmadığından, davalı idare aleyhine hüküm kurulmaması amacıyla kararın bu yönden düzeltilmediği gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki İzmir ili, Çiğli ilçesi, ... Mahallesi ... parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, ecrimisil bedeli yönünden karar tarihi itibari ile kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.