Logo

5. Hukuk Dairesi2023/488 E. 2023/3967 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza fiilen el atıldığı, sorumluluğun davalı idarede olduğu ve bedel tespitinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 735 ada 552 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir .

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın 1/1000 ölçekli 10 metrelik taşıt yolunda kaldığını, fiili el atma olmaması halinde yargı yolu nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, belediyelerince fiilen el atılmadığını, sorumluluğun idarelerine ait olmadığını, uzlaşma usulünün uygulanması ve % 40 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz uygulama gördüğünden imar parseli olarak değerlendirilmesi gerektiğini, kadastro parseli olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaza fiilen hangi kurum tarafından el atıldığının tespit edilemedğini, ana arter olmamasına rağmen ara yollardaki asfaltlama çalışmalarına ilişkin olarak Belediye Encümeni tarafından alınan 25.07.2002 tarihli karar gereği sorumluluğun ... Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu, emsal taşınmaz ile kıyaslamanın uygun yapılmadığını, düzenleme ortaklık payı kesintisinin %45 olması gerektiğini, somut emsal taşınmazın emsal olmaya uygun olmadığını, el atmanın 04.11.1983 tarihinden sonra olduğunu davacı tarafın ispat etmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın eksik ve üstün yönleri gözetilerek yapılan karşılaştırma neticesinde dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla değerinin belirlendiği, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle kadastro parseli; emsal alınan taşınmazın ise, satış tarihi itibarıyla imar uygulaması sonucu oluşmuş imar parseli olması nedeniyle, dava konusu taşınmazın, ... Belediye Encümeninin 11.11.1997 tarihli ve 2202 sayılı kararı ile onaylanan, 419 plan (İmar Kanunu'nun 18. madde uygulaması) kapsamında, kısmen uygulamaya girdiği, ayırma çapı ile 47,00 m²sinin uygulamaya girdiği, 16,00 m² düzenleme ortaklık payı kesildiği, 31,00 m²sinin 6033 ada 25 parsele gittiği imar uygulamasında kesilen %34 düzenleme ortaklık payı kesintisi kadar düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmak suretiyle, taşınmazın bedelinin tespit edildiğini, taşınmazın tamamına, "357 Sokak" yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı anlaşılmakla, taşınmaz bedelinin, davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru görülerek taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın birim değerinin ve vekâlet ücretinin düşük hesaplandığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; maktu harca hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf dilekçesini aynen tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 735 ada 552 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde, aynı bölgeden Dairemize intikal dosyalar dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre taşınmaza fiilen el atılmış olduğu ve sorumluluğun davalı ... Başkanlığına ait olduğu anlaşıldığı gibi, taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığının kabulü ile nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğrudur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye gelir kaydına, aşağıda yazılı kalan temyiz harcının davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.