Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4990 E. 2023/10785 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve usule ilişkin hususlar.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazların satış tarihlerinin dava tarihinden sonra olması, hükme esas alınan bilirkişi raporunu hüküm kurmaya elverişsiz hale getirdiğinden ve kamulaştırma davalarında idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2010/368 Esas, 2013/205 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemli davada Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare ve davalılar ... vd. vekillerince temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... köyü 337 parsel sayılı taşınmazın 17.463,34 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ..., Filiz vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davada önerilen değerin düşük tutulduğunu, taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, şehir yapılanmasının en yoğun olduğu ve gelişmeye en elverişli semtinde olduğunu, konut ve işyeri için en çok tercih edilen mahallede olduğunu, m² sinin en az 80 TL olması gerektiğini,bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davada önerilen değerin düşük tutulduğunu, taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, şehir yapılanmasının en yoğun olduğu ve gelişmeye en elverişli semtinde olduğunu, konut ve işyeri için en çok tercih edilen mahallede olduğunu, m² sinin en az 80 TL olması gerektiğini,bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle ; açılan davada önerilen değerin düşük tutulduğunu, taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, şehir yapılanmasının en yoğun olduğu ve gelişmeye en elverişli semtinde olduğunu, konut ve işyeri için en çok tercih edilen mahallede olduğunu, m² sinin en az 80 TL olması gerektiğini, bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; her nekadar mahkmece hüküm kısmında 1.320,00 TL vekâlet ücretinin müvekkil kurumdan alınıp davalılara verilmesine karar verilmiş ise de bir kısım davalıların 24.08.2012 tarihli azilname dilekçesini mahkemeye sunarak vekilliklerini yapan Av. ...'İ azletmelerine rağmen yerel mahkemece buna ilişkin hüküm kurulmadığını ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve KANUNA aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın tarla vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, arsa olarak da emsal karşılaştırmasının uygun olmadığını, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın bulunduğu konum itibarıyla bedelinin düşük belirlendiğini, faize hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Diyarbakır ili, Yenişehir ilçesi, ... köyü (eski 337) 402 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değerinin belirlenmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Buna karşın; 2942 sayılı Kanun'un kıymet takdir esaslarını belirten 11 inci maddesinin birinci fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.

4. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.

5. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal kabul edilen taşınmazların satış tarihleri dava tarihinden sonra olduğundan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.

6. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu tamamı itibariyle değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.

7. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare ve davalılar ... vd. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

13.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.