Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4991 E. 2023/11333 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli tespitinde kullanılan emsal değer tespiti ve bedele hacizlerin yansıtılıp yansıtılmaması uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazın değerlendirilmesine esas alınan satış tarihinin çok eski olması, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın imar parseli mi yoksa kadastro parseli mi olduğunun tespit edilmemesi, taşınmazdaki hacizlerin bedele yansıtılmaması ve aynı davacılar tarafından açılmış başka bir dava dosyasının değerlendirmeye alınmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/53 Esas, 2016/295 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli davada yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılardan ... vekili ile davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, Ilgın ilçesi, ... Mahallesi 32 ada 144 parsel (eski 43 parsel) sayılı taşınmaza yol ve kaldırım yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir .

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza müvekkilinin herhangi bir el atmasının söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazda halen vatandaşın fiilen kullanımının söz konusu olduğunu, herhangi bir bedel tespitinin gerekmesi durumunda taşınmazın imar durumunun dikkate alınması gerektiğini, imarda yol olarak ayrılmış bir yere özel şahıslar açısından herhangi bir şekilde yapı yapılabilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu yerin ekonomik değerinin çok düşük olduğunu,bu nedenle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılardan ... vekili ile davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılardan ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedel tespiti yapılırken Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2009/3829 Esas sayılı ilamı ile ... Mahallesi 32 ada 45 parsel sayılı taşınmazın m² birim bedeli olarak 228,76 TL belirlendiğinin dikkate alınmadığını, bölgedeki emsal kararlar yeterince araştırılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, dava konusu taşınmaza el atılmadığını, el atma tarihindeki niteliklerinin esas alınması gerektiğini, emsal alınan taşınmaz olan ... Mahallesi 53 ada 28 parsel sayılı taşınmaz için Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/239 Esas sayılı dosyasında metrekaresinin 70,37 TL olduğu tespit edilmiş iken, eldeki dosyada daha yüksek belirlendiği dikkate alınarak bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, dava konusu taşınmaza ilişkin imar uygulamasına hiçbir itirazda bulunulmadığını ve belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacılardan ... vekili ile davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiş ise de, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi 06.02.2013 olup, bilirkişi kurulunca somut emsal alınan taşınmazın değerlendirmeye esas alınan satış tarihinin ise 2001 yılı olması nedeniyle eski tarihli bu satışın emsal olarak değerlendirilmesi doğru olmadığı gibi, bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın 2013 yılında Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması nedeniyle rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.

4. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüz ölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi yerinde değildir.

5. Dava konusu taşınmaza ilişkin aynı davacılar tarafından Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/239 Esas sayılı dosyasında kamulaştırmasız el atma davası açıldığı anlaşıldığından, iş bu dosyanın varsa kesinleşme şerhi ile birlikte dosya arasına alınarak el atılan alanların aynı olup olmadığını tespit edecek şekilde krokili ve koordinatlı fen bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.

6. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan hacizlerin bedele yansıtılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılardan ... vekili ile davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Taraflardan peşin alınana temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,

20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.