Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5002 E. 2023/11400 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili davasında, davalı idarenin aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dava ve birleştirilen davaların dava tarihlerindeki haklılık durumu gözetilerek davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/226 Esas, 2023/14 Karar

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; dava ve bozma ilamından sonra işbu dava dosyası ile birleştirilen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davalarla ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.

Mahkeme kararı davalı ... vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekilleri dava ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; Kayseri ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2648 ada 1 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atıldığından tazminat bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davası açılabilmesi için gerekli şartların oluşmadığını, husumetin kendilerine düşmediğini, tapu kaydındaki takyidatların dikkate alınması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaza fiilen el atılmadığını, idari yargının görevli olduğunu, sorumlu idarelerin tespit edilmesi gerektiğini beyan ederek husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; idarelerinin dava konusu taşınmaza fiili olarak el atmasının sözkonusu olmadığını, istenen bedelin fahiş olduğunu, taşınmazın imar planını hazırlayan ve uygulayan ilgili belediye olup, idarelerinin imar planı hazırlanması sürecinde kanunda yer almasına rağmen bir dahili olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 29.01.2015 tarihli ve 2012/631 Esas, 2015/14 Karar sayılı kararı ile davanın ... yönünden kısmen kabulüne, diğer davalı idareler yönünden ise fiili el atılan kısımlarla ilgili olarak esastan, hukuki elatılan kısımlara ilişkin olarak ise usulden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacılar ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmeyerek, taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harç ve nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden harç ve vekâlet ücretine ilişkin olarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

3. Dairemizin düzelterek onama ilamına karşı süresi içinde, davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

4. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dairemizin 02.10.2018 tarihli ve 2017/1842 Esas, 2018/15936 ayılı düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına karar verilerek, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca A, D, E, L, Ö, F, G, K, H ve N harfleri ile gösterilen bölümlerin bedelinin taşınmaza fiilen el atan davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmeyerek, taşınmazın bedeline hükmedilen bölümleri haricinde kalan ve taşınmaza fiilen el atmanın başlamış olması nedeniyle proje bütünlüğü gözetilerek 29.08.2013 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda C, I, J, M ve O harfleri ile gösterilen bölümlerin davacıların payı oranında bedelinin davalı ... Başkanlığından, B harfi ile gösterilen bölümün bedelinin ise davacıların payı oranında davalı ... Bakanlığından alınmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması ile 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harç ve nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda dava ve birleştirilen davalar ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın konusuz kalmasına bir diyeceklerinin olmadığını, imar planlarına ilişkin olarak dahillerinin bulunmadığını, bu hususa ilişkin olarak görüşlerinin alınmadığını dava açılmasına sebebiyet vermediklerinden aleyhlerine vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden

hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyiz itirazının sadece aleyhe vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğine ilişkin olması nedeniyle bu yönde yapılan incelemede; dava ve birleştirilen davaların dava tarihlerindeki haklılık durumu gözetilerek davacılar yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.