Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5003 E. 2023/11300 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve Hazine adına tescili davasında, bedelin belirlenmesi ve ödenme şekline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaza arazi vasfı ile değer biçilmesi hatalı olup, taşınmazın bulunduğu konum itibariyle arsa vasfında değerlendirilmesi ve acele el koyma bedelinin mahsubu ile bakiye kalan bedelin ödenmesine, kayyımla temsil edilen davalının payına isabet eden kamulaştırma bedelinin kayyımına ödenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/160 Esas, 2021/485 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Tekirdağ ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 4 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.07.2013 tarihli ve 2011/95 Esas, 2013/140 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 18.07.2013 tarihli ve 2011/95 Esas, 2013/140 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin temyizi ile bozulmuş, bozma kararına karşı davacı idare vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın ... Belediye Başkanlığının 27.07.2015 tarihli ve 1061 sayılı yazısında 2011 yılında belediye mücavir alan sınırları dahilinde ve imar planı içinde kalmakta olduğu ve altyapı su ve kanalizasyon hizmetlerden yararlandığı anlaşılmakla taşınmaz belirtilen bu özelliklerine göre arsa vasfında olduğu anlaşıldığından hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaza arazi niteliği ile değer biçildiğinden, alınan rapor geçersiz olduğu ve yeniden rapor alınması gerektiğinden ve davanın niteliği gereği kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi doğru görülmediğinden davacı idare ile davalı ... Karagöz vd. vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 22.11.2021 tarihli ve 2018/160 Esas, 2021/485 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının %6 olması gerektiğini, buğday ve ayçiceği fiyatlarına ürün destekleme primi eklenmesinin hatalı olduğunu, objektif değer artış oranının yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Acele el koyma bedelinin mahsubuyla bakiye kalan bedelin ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.

5. Kayyımla temsil edilen davalının payına isabet eden kamulaştırma bedelinin 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun hükümleri uyarınca değerlendirilmek üzere kayyımına ödenmesine ilişkin hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının; (4) numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına yerine "Davacı idarece acele kamulaştırma nedeni ile el koyma dosyasından yatırılan 115.408,48 TL'nin kamulaştırma bedelinden mahsubu ile ödenmesi gereken 20.898,75 TL'nin kayyımla temsil edilen davalının payına isabet eden bedelin kayyıma, kalan kısmın tapu kaydındaki payları oranında davalılar ve dahili davalılara ödemede mükerrerlik olmamak şartıyla ödenmesine," cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.