"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3462 Esas, 2022/3313 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/415 Esas, 2020/87 Karar
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı ... Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 ... maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Güzelbahçe ilçesi, ... Mahallesi, 2526 parsel sayılı taşınmaz muris ... ...l adına kayıtlı iken, bu taşınmazla ilgili olarak, Maliye Hazinesinin açtığı dava üzerine, İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/57 Esas, 2001/756 Karar sayılı kararı ile taşınmazın tapu kaydının iptaline "orman" vasfı ile ... adına tesciline karar verildiğini, müvekkilinin uğramış olduğu zarar nedeni ile belirlenecek tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava ile ilgili zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, devletin tapu sicilinin tutulmasından ... sorumluluğundan söz edilebilmesi için tapu sicilinin tutulmasında sicil muhafızı ya da memurunun hukuka aykırı bir işleminin ve bununla zararlı sonuç arasında nedensellik bağının varlığının gerekli olduğunu, davacıların davalı idareye atfedebileceği idarenin herhangi bir kusuru ya da haksız işleminin bulunmadığını, bu sebeple herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, dava zamanaşımı süresinin geçmediğini, davanın 18.11.2019 tarihinde açıldığını, davanın Anayasa Mahkemesinin 2014/6673 Başvuru Nolu 25.07.2017 tarihli kararına atıfla kararın verildiği 18.11.2009 tarihinden sonraki 10 yıl içerisinde açıldığından zamanaşımı süresinin geçmediğinin kabul edilmesi gerektiğini, tapu kayıtlarında yapılan hatadan devletin sorumlu olması gerektiğini, müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar murisine ait dava konusu İzmir ili, Güzelbahçe ilçesi, ... Mahallesi, 2526 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine tarafından açılan dava sonucu tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, bu kararın 03.12.2001 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 18.11.2019 tarihinde açıldığı, Hazine vekili tarafından süresi içinde verilen cevap dilekçesi ile zamanaşımı def'înde bulunulduğu, Anayasa Mahkemesinin 2014/6673 Başvuru Nolu, 25.07.2017 tarihli kararı nazara alındığında, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesini etkili hâle getiren Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun (YHGK) 18.11.2009 tarihli kararından sonra davanın makul süre içinde açılması gerekmekte olup eldeki davanın açıldığı tarih nazara alındığında, makul süre içinde açıldığının kabulü mümkün olmadığından tazminat istemli davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; YHGK’nın 18.11.2009 tarihli kararı itibarıyla davanın 10 yıllık zamanaşımı süresinde açıldığını, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri
2.4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.
3.YHGK’nın 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4.Anayasa Mahkemesinin 2014/6673 Başvuru No.lu 25.07.2017 tarihli, 29.09.2017 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan ... ... kararı.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 ... maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava konusu İzmir ili, Güzelbahçe ilçesi, ... Mahallesi, 2526 parsel sayılı taşınmaz davacılar murisi adına kayıtlı iken, ... tarafından tapu kaydının iptali istemi ile İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/57 Esas, 2001/756 Karar sayılı dosyasında dava açıldığı, yapılan yargılama sonucu dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiği, söz konusu kararın 03.12.2001 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 18.11.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
3.4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren 6098 sayılı Kanun’un 146 ncı maddesine (eski 125 ... md.) göre 10 yıllık genel zaman aşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir. Diğer yandan Anayasa Mahkemesinin 2014/6673 Başvuru No.lu 25.07.2017 tarihli, 29.09.2017 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan ... ... kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiştir.
4.Buna göre, yukarıda sözü edilen Anayasa Mahkemesinin 2014/6673 Başvuru Nolu, 25.07.2017 tarihli kararı nazara alındığında, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesini etkili hâle getiren Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli kararından sonra davanın makul süre içinde açılması gerekmektedir. Eldeki dava 18.11.2019 tarihinde açılmış olup makul süre içinde açıldığının kabulü mümkün olmadığından ve davalı Hazine vekili süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğundan tazminat istemli davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmamıştır.
5.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.