Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5023 E. 2023/11304 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmaz kıyaslaması, resmi birim fiyatları ve maktu değerlendirme yöntemleri kullanılarak hesaplanan kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygunluk arz ettiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3344 Esas, 2022/2242 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/113 Esas, 2021/631 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, Sur ilçesi, ... Mahallesi, 60 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın acele kamulaştırılmasına karar verildiğini, müvekkillerinin dava konusu taşınmazın müşterek malikleri olduklarını, dava konusu taşınmaz üzerindeki tespiti yapılan meyve ağaçları, ev, ahırın müvekkillerinden ...'e ait olduğunu, dava konusu taşınmazın merkezi konumda bulunduğu ayrıca önemli tarihi bir konumda bulunduğunu, taşınmazın adil ve hakkaniyete uygun kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda emsal alınan Melikahmet Mahallesi 331 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 2014 yılındaki 1/14 hissesinin 45.000 TL bedelle yapılan satışı emsal alınmış ise de aynı taşınmazın aynı hisse oranı için 19.03.2012 tarihinde yapılan 14.000 TL bedelli, 05.08.2020 tarihindeki 26.600 TL bedelli satışları karşısında emsal alınan satışın muvazaalı olduğunun açıkça anlaşıldığını, emsalin daire satışı amacıyla yapılmış olması nedeniyle emsal alınamayacağını, emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın farklı bölgelerde bulunduğunu, ayrı niteliklerde olduklarını ve emlak vergi değerleri arasında %56 oranında fark bulunduğunu, emsal taşınmazın en az %200 daha değerli olduğunu, dava konusu taşınmaz ile aynı mahallede ve benzer özellikteki taşınmazların metrekaresine 365,00 TL değer biçilen raporlar esas alınarak verilen kararların istinaf aşamasında kaldırıldığını, birçok dava dosyasında aynı emsalin kullanıldığını, aynı bölgede yapılan başka satışların dışlandığını, seçilen emsalin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmaz ve emsalin nitelik, konum ve özellik itibarıyla dava konusu taşınmazla benzer özellikte olmadığını, emsalin satışının hissedarlar dışında bir kişiye yapılan hisse satışı olduğunu, diğer hissedarlar tarafından açılması muhtemel şufa davasında caydırıcı olmak amacıyla iş bu satışın yüksek bedelle yapıldığını, bu yönüyle de söz konusu satış işlemi muvazaalı olup emsal olarak alınmasının isabetli olmadığını, aynı amaçla kamulaştırılan birbirine komşu olan taşınmazlarla ilgili olarak açılan davalarda aynı değerlendirme tarihi itibariyle benzer sonuçlara ulaşılması oluşabilecek farklılıkların da makul gerekçelerle açıklanması gerekirken birbirine komşu taşınmazlar için haklı ve somut bir gerekçe gösterilmeden çok farklı metrekare birim fiyatları belirleyen raporlara göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, emsal taşınmazın 78,49 TL/m² dava konusu taşınmazın 50,65 TL/m² vergi değeri olmasına karşın vergi değerlerine ters ve orantısız şekilde değer belirlendiğini, ilk kararla tespit edilen kamulaştırma bedeline acele el koyma dosyasındaki miktarın mahsubu ile bakiyesine ilk karar tarihine kadar, bozma sonrası tespit edilen fark bedele ise son karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiği hâlde, mahkemece tüm fark bedele infazda tereddüt oluşturacak şekilde “karar tarihine” kadar faiz uygulanmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporundaki emsalin üzerindeki yapının yaşı ve yıpranma payının yanlış hesaplandığını, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, emsalin yanlış seçildiğini, dava konusu taşınmazın daha değerli olduğunu, taşınmazın aynı zamanda kapama karışık meyve bahçesi olmasına rağmen ağaçların maktu bedellerinin hesaplandığını ve enkaz bedelinin düşürülmesinin hatalı olduğunu, yasal faize hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkemece verilen kararın gerekçesinin yeteri kadar açıklanmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, üzerindeki yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise dağınık olarak dikildiği, kapama olarak tesis edilmediği gerekçesiyle maktuen değer biçildiği, taşınmazın vasfına, konum ve niteliklerine, aynı bölgeden intikal eden dava dosyalarına göre bilirkişi kurulunca belirlenen m² birim fiyatının uygun, yapıya ve ağaçlara biçilen değerin de yerinde olduğu, belirtilen nedenlerle hükme esas alınan bilirkişi raporunun yasal niteliklere haiz ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu,Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 başvuru numaralı ve 23.10.2018 tarihli kararı, Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı ve 09.05.2019 tarihli kararı (R.G. 01.06.2019/30791) Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 19.09.2019 tarihli ve 2018/2081 Esas, 2019/14349 Karar sayılı ilamı da dikkate alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde de bir isabetsizlik görülmediğinden İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi doğru olduğu gibi; üzerindeki yapıya resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, taşınmaza kapama niteliği vermeyen ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle maktuen değer biçilerek adil ve hakkaniyete uygun olarak bedelinin tespitine ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.