"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1237 Esas, 2021/1856 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi (Birleşen dosya Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/45 Esas sayılı dosyası)
SAYISI : 2018/281 Esas, 2020/28 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihaî kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre; asıl davada hüküm altına alına davacılar payına düşen temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL'nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle, asıl davanın davacıları yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra, birleştirilen davanın davacısı ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, Çankaya ilçesi, ... Uluç Mahallesi, 27120 ada 14 (yeni 80037 ada 3)parsel sayılı taşınmazın kesinleşen imar planında planında oyun ve spor alanı olarak ayrıldığını, yol yapılmak suretiyle davalı idarece taşınmaza fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili belediye aleyhine tazminat talebiyle açılan haksız ve hukuksuz dayanaktan yoksun davayı kabul etmediklerini, davanın öncelikle yargı yolu, görev ve husumet olmak üzere usul ve esas yönünden reddine kararı verilmesini talep ettiklerini, Çankaya Tapu Müdürlüğünün 18.06.2015 tarihli ve 586126 sayılı yazısı ile parselde 6.00 m² hisse fazlası olduğu belirtildiğinden tapuda tescil işleminin tamamlanmadığını, tescil işlemi bitene kadar iş bu davada beklenilmesine karar verilmesi gerektiğini, 81105/1 nolu parselasyon planıyla davacıların hisselerinin 27120 ada 14 parselde iken 27120 ada 16 parsele şuyulandırıldığını ve iddia edilen yol ile hiçbir ilgilerinin kalmadığını, 27120 ada 16 parsele idareleri tarafından herhangi bir fiili el atma bulunmadığını, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı parselasyon planı ve dağıtım cetvellerinin yapılmasında ve onaylanmasında yasal olarak ilçe belediyesinin sorumlu olduğunu, müvekkili idarenin görevinin ilçe belediyesinin yaptığı planı onay makamı olarak onaylamaktan ibaret olduğunu, bu nedenle iş bu davada muhatabın ilçe belediyesi olan Çankaya Belediyesi olması gerektiğini belirterek iş bu davanın ve birleştirilen Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/45 Esas sayılı dosyasında açılan davanın öncelikle usul ve esas yönlerinden olmak üzere tüm yönleriyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ve birleştirilen davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsili ile davacılara ödenmesine hükmedilen taşınmazda davacılar payının tapusunun iptali ve davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kesinleşen parselasyon planı ile dava konusu taşınmazdaki davacı paylarının 16 parsel sayılı taşınmaza taşındığını, 6 m² hisse fazlalığı nedeniyle tapuda tescil işlemlerinin sağlanamadığını, yeni oluşan parselde fiilen el atmanın olmadığını ve bu yönüyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kaldı ki davanın idari yargı yerinde açılması gerektiğini, alınan raporun yetersiz olduğunu ve bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürülmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın Çankaya Belediye Encümeninin 26.11.1992 tarihli ve 5998 sayılı kararı ile onaylanarak kesinleşmesini müteakip tapuya tescil edilen 81105 nolu imar planında "Oyun ve Spor Alanı" olarak ayrıldığı, ancak halen plana uygun bir düzenlemenin yapılmadığı, zemin durumu itibarıyla dava konusu 27120 ada 14 nolu parsel içerisinde davalı belediyenin sorumluluğunda bulunan yollar ve meydan yapılmak suretiyle fiili olarak el attığı, Ankara Büyükşehir Belediye Encümeninin 21.05.2015 tarihli 1354 sayılı kararı ile onaylanan 81105/1 nolu parselasyon planı ile aynı ada 16 ve 17 nolu parseller olarak tekrar düzenlenmeye alındığı ve şahıs hisselerinin düzenleme ortaklık payı kesilmeksizin aynı ada 16 parsele şuyulandırıldığı, ancak hisselerdeki 6 m²lik fazlalıktan dolayı tescilin sağlanamadığı, 16 parsel sayılı taşınmazın onaylı imar planında şahısların kullanımında olacak şekilde "Özel Spor Alanı" olarak ayrıldığı, kaldırma kararı sonrası yapılan keşifte 14 parsel sayılı taşınmazın halen zeminde yaşadığı, bu yönüyle tapu kayıtlarının oluşmadığı, fiilen el atmanın halen devam ettiği hususu tartışmasız olup, aynı taşınmazın paydaşlarınca Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/62 Esas, 2016/274 Karar sayılı dosyasında açmış oldukları dava sonucunda davanın kabulüne dair kararın davalı idare tarafından yapılan temyiz ve karar düzeltme istem dilekçelerinde de iş bu eldeki dosyada ileri sürülen sebeplerin aynen tekrar edildiği buna karşın kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2018/11080 Esas, 2019/9794 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, kesinleşen paydaş dosyaları uyarınca davalı idarenin dava konusu taşınmazda hisse sahibi olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalı idare vekilinin istinaf itirazlarına bu yönüyle itibar edilmemiş olup arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değerinin tespit edilmesinde de kesinleşen paydaş dosyalarındaki bedeller dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmediği; ancak dava konusu taşınmazın imar planındaki özgülenme durumu ve kesinleşen paydaş dosyalarında taşınmazın idare adına tesciline dair kararlar uyarınca payların idare adına tescillerin sağlandığı dikkate alınarak taşınmazdaki davacılar paylarının tamamının infazda bütünlük sağlanması açısından davalı idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu parseli de kapsayan Çankaya ilçesi Konya yolu Dikmen Kavşağı - Çaldağ Dikmen Vadisi bağlantı yolu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin Çankaya Belediye Meclisinin 03.01.2017 tarihli ve 24 sayılı kararı ile uygun görülerek, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.12.2017 tarihli ve 2479 sayılı kararı ile onaylandığını, onaylı imar planları doğrultusunda Çankaya Belediyesi Encümeninin 30.10.2018 tarihli ve 3647.13 sayılı kararı ile uygun görülüp Ankara Büyükşehir Belediye Encümeninin 15.11.2018 tarihli ve 2493/5572 sayılı kararı ile onaylanan 81277 nolu parselasyon planı ile davacıların payının ''özel spor alanı'' kullanımlı 80035 ada 3 parsele şuyulandığını, plan değişikliği işlemi ile, şahıs mülkiyetleri bulunan parsellerin mülk sahiplerinin kullanımına uygun olarak düzenlenmesinin sağlandığını, bu sebeple söz konusu taşınmazın kamulaştırılmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı gibi 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve mahkeme kararları doğrultusunda işbu davada gerçek hasım Gençlik ve Spor Bakanlığı olduğundan idaremiz aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa ... olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “...Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 ... maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 ... maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; imar planında ''oyun ve spor alanı'' kullanımında kalan dava konusu 27120 ada 14 parsele davalı idarece kısmen el atıldığı, davanın devamında Çankaya Belediyesi Encümeninin 30.10.2018 tarihli ve 3647.13 sayılı kararı ile uygun görülüp Ankara Büyükşehir Belediye Encümeninin 15.11.2018 tarihli ve 2493/5572 sayılı kararı ile onaylana 81277 nolu parselasyon planı ile asıl davanın davacıları ile birlikte davacı ...'in dava konusu 27120 ada 14 parseldeki payının imar planında ''özel spor'' alanı olarak ayrılan 80035 ada 3 parsele şuyulandığı, tapuya tescilinin sağlandığı ve davalı idarenin kamulaştırmasız el atmaya dayanan davalar sonucu dava konusu taşınmazda paydaş olduğu da birlikte gözetildiğinde kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile alınan rapor uyarınca davacı payının karşılığının davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3.Davacı ...'in payı davanın devamında 80035 ada 3 parsele şuyulandığı ve tapuya tescilinin sağlandığı anlaşıldığından, en son tapu kaydına göre davacı tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A.Davalı İdarenin Asıl Davanın Davacılarına İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
B.Davalı İdarenin Birleştirilen Davanın Davacısı ...'e İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin 2020/1237 Esas,2021/1856 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının (B) bendinin (4) nolu alt bendinde yazılı ''27120 ada 14'' ibaresinin çıkarılmasına, yerine ''80035 ada 3'' ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.