Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5149 E. 2023/10745 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli ödenmiş bir taşınmaz için açılan tescil davasında, bedelin ödendiğine dair tüm davalılar yönünden delil bulunup bulunmadığı ve davanın reddine ilişkin kararın bozulup bozulmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma bedeli idarece ödendiği ve tüm davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/498 Esas, 2023/609 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/171 Esas, 2021/127 Karar

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve davalılardan ... ile ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun bir kısım davalılar vekili yönünden kabulü, davacı idare vekili yönünden ise kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1480 parsel sayılı taşınmazın tamamının usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, tapu malikleri tarafından kamulaştırma bedelinin artırılması davası açıldığını, kamulaştırmanın kesinleştiğini; ancak davalılar tarafından tapuda ferağ verilmediğini, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... cevap dilekçesinde; davayı kabul ettiklerini, aleyhlerine yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmişlerdir.

2. Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; davacı idare tarafından kamulaştırma bedelinin ödendiği ispatlandığı takdirde davayı kabul ettiklerini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı idareye yükletilmesini talep etmiştir.

3. Davalı ..., ... ve ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaz ile ilgili kamulaştırma bedelinin ödenip ödenmediğinin bilinmediğini, davacı idarenin bedelin ödendiğini ispatlaması halinde davaya bir itirazının bulunmadığını, aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.

4. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmazın davalılar adına kayıtlı bulunan tapusunun iptali ile davacı idare adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılardan ... ile ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk Derece Mahkemesi kararında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 sayılı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı gerekçe göstererek idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemiş ise de söz konusu kararlar kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili davalarına ilişkin olduğunu, iş bu davanın kamulaştırma bedelinin tespiti davası olmayıp 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine dayalı tescil davası olduğunu, 1990'lı yıllarda yapılan kamulaştırmalar sonrasında davalılar veya murisleri tarafından kamulaştırma bedellerini almış olmalarına ve aradan yıllar geçmiş olmasına karşın tapuda DSİ lehine ferağ verilmediğinden taşınmazın DSİ adına tescilinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini belirterek mahkeme kararının düzeltilmesine, davalı lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi hukuka aykırı olup, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

2. Davalılar ... ile ... istinaf dilekçesinde özetle; davacı idare kamulaştırma bedelinin ödendiğine dair bir belge ibraz edemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemine karşı tapu kaydı malikleri tarafından açılan Tezyidi Bedel davasında Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/385 Esas, 1997/176 Karar sayılı kararı ile takdir edilen bedelin artırılmasına karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, davalı tarafından artırılan bedelin tahsili için Bakırköy 4.Müdürlüğünün 1997/5014 sayılı icra dosyası ile davacı idareye icra emri gönderildiği; ancak artırılan bedelin ödendiğine dair dosyada delil bulunmadığı gibi idare tarafından dava konusu taşınmaz için takdir edilen bedelin de milli bankalardan birine mal sahibi adına bloke edildiğine dair dekontun dahi ibraz edilemediği anlaşılmış olmakla; mahkemece tescil kararı verilmesi için gerekli şartlar oluşmadığından adı geçen davalılar yönünden davanın reddine karar verilerek lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi, ayrıca kabul beyanında bulunmayan diğer davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ...'a usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, davayı kabul ettiklerine dair beyanda bulunmadıkları gibi tapuda tescil işlemi için ferağ da vermediklerinden davanın kabulüne karar verilen adı geçen davalılar yönünden idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru bulunmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilip yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; davanın kısmen reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kamulaştırma bedelinin depo edildiğini, davanın kabulü ile idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamına göre temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 122 ada 4 (eski 1250) parsel sayılı taşınmazın idarece kamulaştırıldığı, dava konusu parsel için taşınmaz malikleri tarafından Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/385 Esas, 1997/1764 Karar sayılı dosyası ile davacı idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığı ve dava sonucu karar verilen bedelin icra takibine konularak, idarece ödemesine ilişkin karar alındığı anlaşıldığından tüm davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.