Logo

5. Hukuk Dairesi2023/514 E. 2023/7516 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin hangi idareden tahsil edileceği ve ecrimisil istenip istenemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bir kısmına fiilen el atan idare ile imar planında farklı bir kullanım amacı öngören idarenin sorumluluklarının ayrı ayrı değerlendirilmesi ve her bir idarenin el attığı veya plan değişikliği yaptığı alanla sınırlı olarak sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/402 Esas, 2020/383 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 574 ada, 2, 3 ve 4 sayılı müvekkillerinin maliki olduğu taşınmazların imar planında çocuk bahçesi ve okul alanı olarak tahsis edilmiş olup uzun süre geçmiş olmasına rağmen imar planının fiilen hayata geçirilmediğini, bu şekilde müvekkillerinin taşınmazlara hiçbir müdahale ve tasarruf haklarının kalmadığını, mağdur olduklarını, belirlenecek kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat ve ecrimisil bedelinin davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davada görevli mahkemenin idare mahkemesi olup işbu davanın görev yönünden reddi gerektiğini, ayrıca dava konusu yeri çocuk bahçesi ve ilköğretim alanında kalmakta olup müvekkili idareye husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca dava konusu taşınmazlarda fiili el atma olmayıp kamulaştırmasız el atma şartları oluşmadığından, eldeki davanın öncelikle görev ve husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini ifade etmiştir.

2.Davalı ... Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin işbu davada herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı gibi dava konusu taşınmaza ilişkin herhangi bir tasarrufunun da bulunmadığını ve açılan davanın hukuki sorumluluklarının kabul edilemez olduğunu ifade etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 23.12.2013 tarihli ve 2012/36 Esas, 2013/637 Karar sayılı ilamı ile davanın idari yargının görev alanı kapsamında kaldığı anlaşıldığından yargı yolu yokluğu nedeni ile, reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18.Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucu; 574 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yargı yolu yokluğu nedeni ile ret kararının doğru olduğunun ancak dava konusu 574 ada 2 parsel sayılı taşınmazın çoçuk bahçesi alanında kalan kısmına fidan dikilmek suretiyle fiilen el atıldığı tespit edildiğinden el atılan kısımlar yönünden idarenin haksız fiili nedeniyle uğranılan zararın tazmini isteminin adli yargı yerinde görülmesi gerektiği gözetilerek işin esasına girilerek oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken dava konusu taşınmaza fiili el atma bulunmadığı gerekçesiyle bu parsel yönünden de davanın yargı yeri yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.07.2018 tarihli ve 2016/760 Esas, 2018/668 Karar sayılı ilamı ile ecrimisil talebine ilişkin davanın reddine, 574 ada 2 parsel sayılı taşınmaz için belirlenen 163.174,00 TL kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Belediye Başkanlığından tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 2018/13103 Esas, 2019/12055 Karar sayılı ilamı ile mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi üzerine, davalı ... Belediye Başkanlığı karar düzeltme talebinde bulunmuş ve Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu 574 ada 2 parsel sayılı taşınmazın imar planında kısmen çocuk bahçesi, kısmen ilköğretim alanı olarak düzenlendiği, Nilüfer Belediye Başkanlığınca sadece çocuk bahçesi olarak ayrılan kısmına fiilen el atıldığı, planda okul alanı olarak düzenlenen kısımda fiili bir el atmasının olmadığının anlaşıldığı, Anayasa Mahkemesinin 05.04.2019 tarihinde Resmî Gazete de yayımlanan 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararı ile '' 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 1 inci maddesinin ''Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6'ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir.'' kısmı iptal edilmiş olduğundan davalı idarelerden Milli Eğitim Bakanlığınca taşınmaza fiilen el atılmamış ise de makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği gözetildiğinde okul alanında kalan kısmın bedelinin diğer davalı ... Bakanlığından alınmasına karar verilmesi gerekirken taşınmazın tamamının bedelinin davalı ... Belediye Başkanlığından tahsiline karar verilmesi, hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Bursa 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.09.2020 tarihli ve 2020/402 Esas, 2020/383 Karar sayılı ilamı ile 163.174,00 TL kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminatın, 85.841,57 TL'sinin davalı ... Bakanlığından, geri kalan bedelin ise davalı ... Belediyesinden, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bursa 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; ecrimisil talebinin kabulü gerektiğini, husumetten ret kararının hatalı olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; husumetten ret kararı verilmesi gerektiğini,fiili ve kalıcı bir el atmanın olmadığını, belirlenen bedelin fahiş olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalı ... Bakanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; sorumlu idarenin Belediye olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikileri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi ve 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi ile değişik Ek-1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Bursa ili, Nilüfer ilçesi, Beşevler Mahallesi, 574 ada 2 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmek suretiyle bedelinin davalı idarelerden tahsili yerindedir.

3.Ecrimisil talebinin reddine ilişkin kararın mahkeme kararının Dairemizce onanması üzerine davacılar vekilinin karar düzeltme talebinde bulunmadığı hususu gözetildiğinde davalı idareler lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi gözetilerek ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi doğrudur.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5.Davalı ... Bakanlığından tahsiline karar verilen bölümün tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken bedeline hükmedilen tüm bölümlerin davalı ... Belediye Başkanlığı adına tesciline karar verilmesi doğru değildir.

Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazları kısmen kabulü ile Bursa 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.09.2020 tarihli ve 2020/402 Esas, 2020/383 Karar sayılı ilamının; 2 numaralı bendinden "iptali ile" kelimelerinden sonra yazılan kısmın tümüyle çıkartılmasına, yerine "1236.00 m² 'lik kısımda davacılar hisselerine isabet eden bölümün Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 1121.72 m² 'lik kısımda ise davacılar hisselerine isabet eden bölümün davalı ... Belediye Başkanlığı adına tapuya kayıt ve tesciline", cümlesi yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,19.09..2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.