Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5174 E. 2023/11462 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, mahkemenin ilk kararında tespit edilen bedelin, kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden kesinleşmesi ve bu durumun idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden kesinleşen kamulaştırma bedelinin idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu, bozmadan sonra sadece ilk kararı temyiz eden davalıların payının hesaplanarak bu miktarın bloke ettirilip ilgililere ödenmesine yönelik hüküm kurulması gerektiği, ayrıca Anayasa Mahkemesinin 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesinin sekizinci fıkrasının bazı bölümlerini iptal eden kararının gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/139 Esas, 2020/179 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 118 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesi özetle; müvekkilinin dava açılmadan evvel müştereklerinden paylarını satın aldığını, ayrıca müvekkiline yapılan teklifin kabul edilmemesi nedeniyle iş bu davanın açıldığını, dava konusu taşınmazda keşif yapılarak taşınmazın gerçek değerinin tespiti ile mahkeme masrafları ve ücreti vekâletin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

2. Davalılar ..., ... vekili cevap dilekçesi özetle; müvekkillerine yapılan teklifin kabul edilmemesi nedeniyle iş bu davanın açıldığını, dava konusu taşınmaz ..., ..., ... üzerinde olması nedeniyle çok kıymetli olduğunu, dava konusu taşınmazda keşif yapılarak taşınmazın gerçek değerinin tespiti ile mahkeme masrafları ve ücreti vekâletin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.06.2016 tarihli ve 2016/34 Esas, 2016/414 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 14.06.2016 tarihli ve 2016/34 Esas, 2016/414 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Tarım arazisi niteliğindeki ... köyü 118 ada 2 parsel sayılı taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde; üzerinde bulunan ve taşınmaz mala bahçe niteliği vermeyen ağaçlara maktuen değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti, münavebeye esas alınan ürünlerin ve ağaçların değerlendirme tarihi olan 2016 yılı Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğünden resmi verileri getirtilip, bilirkişi raporu denetlenerek, sonuca göre karar verilmesi gerekirken, 2015 yılı verilerine göre belirleyen bilirkişi raporunun hükme esas alınması ve dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alındığında tespit edilen metrekare birim fiyatına 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi gereği objektif değer artırıcı unsur ilave edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; münavebe ürünlerinin hatalı tespit edildiğini, sarımsak bitkisinin değerlendirmeye alınamayacağını, değişken giderlerin hesaplamaya dahil edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalılar ... ve ... vekilinin temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin düşük tespit edildiğini, objektif değer artışı ve faiz oranının hatalı tespit edildiğini ileri sürmüştür.

3. Davalılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, kamulaştırma bedelinin düşük tespit edildiğini ileri sürmüştür.

4. Davalılar ... ve ... temyiz dilekçesinde özetle; m² değerinin çok düşük belirlendiğini, objektif değer artışının hatalı olduğunu, kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, uzun süren yargılama nedeniyle faizin yüksek tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak, üzerindeki ağaçlara yaşı ve cinsi dikkate alınarak maktuen değer biçilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalılar Mehmet Dursun ve ... vekilinin tüm, davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. İlk karar davalılardan sadece ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiş olup, ilk kararda tespit edilen kamulaştırma bedeli, kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden kesinleşmiştir.Bu durumda ilk kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden kesinleşen bedel davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan bozmadan sonra sadece ilk kararı temyiz eden davalının payı hesaplanarak bu miktarın bloke ettirilip adı geçenlere ödenmesine yönelik hüküm kurulması gerektiği düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.

5. Bozma öncesi verilen kararın bozma kararı ile birlikte ortadan kalktığı düşünülmeksizin yeniden tescil hükmü kurulmaması doğru görülmemiştir.

6. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar ... ve ... vekilinin tüm, davacı idare ve bir kısım davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare ve bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davalılardan ... vd. peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalılar ... vd., ... vd.,'den peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde ilgililerine ayrı ayrı iadesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.