Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5227 E. 2023/12811 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin davada, hükmedilen vekalet ücretinin kimden tahsil edileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare lehine hükmedilen vekalet ücretinin davacılardan tahsil edilmesi gerekirken, sehven davalılardan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu, ancak bu hususun düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/393 Esas, 2022/382 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat talebinin kısmen kabulüne,ecrimisil talebinin feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, Manavgat ilçesi, ... köyü 1514 parsel ... taşınmaza davalı tarafından kamulaştırma yapmaksızın el atıldığını, parselin tamamının su kanalı olarak kullanılmakta olduğunu belirterek, belirlenecek tazminatın ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellerinin banka hesabına bloke edildiğini, bu itibarla kamulaştırma işlemi kesinleşmiş olduğundan davanın reddini beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 01.10.2014 tarihli ve 2014/94 Esas 2014/367 Karar ... ilamı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın davalı idare tarafından Manavgat sağ sahil sulama kanalı nedeni ile 28.01.1986 tarihinde kamulaştırılmasına karar verildiği, buna ilişkin olarak, davacı ... adına çıkartılan kamulaştırma tebligatının 26.11.1981 de birlikte oturan eşi ... Uysal imzasına usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, anlaşılmış olup adı geçen davacı hakkında açılan davanın kamulaştırma kesinleştiğinden bahisle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek,davacı ... murisi ... Karamancı adına çıkartılan tebligatın 20.11.1981 tarihinde eşi Raziye imzasına tebliğ edildiği, tebliğ yapılacak kişinin adreste bulunmaması halinde 7201 ... Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca tebliğ mazbatasının üzerine, muhatabın adresinde bulunmadığı ve tebligatı alan kişinin muhatap ile aynı konutta oturduğunun şerh edilmesi zorunlu olduğundan, davacı ... murisi ... Karamancı adına çıkartılan noter tebligatının Kanun hükümlerine uygun olmadığı anlaşıldığından, davacı ... yönünden işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile adı geçen yönünden davanın reddine karar verilmesi hatalı olduğundan ve davacı ... murisi ... Karamancı adına çıkartılan kamulaştırma tebligatının birlikte sakin yengesi Raziye imzasına 20.11.1981 tarihinde, davacı ... Karamancı adına çıkartılan tebligatın ise 20.11.1981 tarihinde birlikte oturan yengesi Raziye 'ye tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu itibarla; Davacı ... murisi ... Karamancı ile yengesi Raziye'nin ve davacı ... Karamancı ile yengesi Raziye'nin tebellüğ tarihinde birlikte oturup oturmadıkları zabıta marifetiyle araştırılıp, gerekirse bu konuda tanık da dinlenip, birlikte oturdukları anlaşıldığı takdirde adı geçenler yönünden davanın reddine, birlikte oturmadıklarının belirlenmesi durumunda ise bu şahıslar yönünden işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı gerekçelerle tüm davacılar yönünden davanın reddine karar verilmesi, doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.10.2020 tarihli ve 2019/24 Esas, 2020/195 Karar ... ilamı ile davacı ... yönünden davanın reddine, diğer davacılar bakamından kabulüne, ecrimisil talebi bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

A. İkinci Bozma Kararı

1.Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Mahallinde yapılan keşif sonucu Antalya ili, Manavgat ilçesi, ... mahallesi, 1514 parsel ... taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek davacılar vekilinin; 14.10.2020 tarihli oturumda imzalı beyanı ile ecrimisil talebinden vazgeçtiklerini beyan ettikleri anlaşılmış olup, davacıların bu husustaki beyanı açıklattırılarak, davacıların vazgeçme talebinin, davanın geri alınması mı, yoksa ecrimisil talebinden feragate yönelik mi olduğu belirlenip, talebin geri alma niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde; 6100 ... Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 123 üncü maddesinde yer alan davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/10 md.) Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir hükmü gözetilerek, davalı idare vekilinin geri alma talebine muvafakatının olup olmadığı hususunda beyanı alınıp, rızası olduğu takdirde davanın geri alınması sonucu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, davacının talebinin ecrimisil talebinden feragat niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde ise, davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması hatalı olduğu gibi davacılardan ... hakkında açılan davanın reddine karar verildiği halde, davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.12.2022 tarihli ve 2022/393 Esas, 2022/382 Karar ... ilamı ile davacı ... hakkında açılan davanın reddine, diğer davacılar bakımından davanın kabulüne, ecrimisil talebi bakımından feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin yüksek olduğunu, davalı idare lehine hükmedilen vekâlet ücretinin davacılardan tahsili yerine davalılardan tahsili şeklinde karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin ve hesaplanacak ecrimisilin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Kanun’un (6100 ... Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 ... Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 ... Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ... kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa ... olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar ... kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 ... Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 ... Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 ... Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 ... Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Antalya ili, Manavgat ilçesi, ... köyü 1514 parsel nolu parsel ... taşınmaza 2942 ... Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakta olup davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

4. Davalı idare lehine hükmedilen vekâlet ücretinin davacılardan tahsili yerine davalılardan tahsili şeklinde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.12.2022 tarihli ve 2022/393 Esas 2022/382 Karar sayıl ilamının;9 uncu bendinden ''davalılardan'' ibaresinin çıkartılmasına, yerine “davacılardan”ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.