Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5272 E. 2023/12026 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ve ecrimisil istemine ilişkin davada, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay'ın kararı değerlendirmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı gözetilerek davalı idarenin temyiz itirazlarını reddederek Bölge Adliye Mahkemesi kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/700 Esas, 2023/794 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Köyü 178 ada 4 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın mezarlık yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını, imar planında ise mezarlık, ağaçlandırılacak alan, park alanında kaldığını belirterek proje bütünlüğü kapsamında kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait parsele fiilen el atıldığı iddia edilmişse de bu durumun ancak ... Belediye Başkanlığına yazılacak müzekkere ya da yapılacak keşifle ortaya çıkabileceğini, davacının talep ettiği kamulaştırmasız el atma bedelinin fahiş olduğunu, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini, diğer faiz oranları ile dava tarihinden önceki kısma ilişkin faiz taleplerini kabul etmediklerini, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin benzer nitelikte onanan dosyalarının mevcut olduğunu, açıklanan nedenlerle emsal sunulan dosyalara ilişkin karar ve tapu kaydı örneklerinin dosya arasına celbi ile davanın reddine ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin11.09.2020 tarihli ve 2019/315 Esas, 2020/462 Karar sayılı kararı ile kamulaştırmasız el atma tazminat bedeline dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalı ... Başkanlığından tahsiline, ecrimisil talebinin reddine, dava konusu taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile davalı ... adına mezarlık vasfı ile tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazla ilgili ecrimisil talebi yönünden istenilen sürede yörede benzer emsal kira sözleşmesi sunulması istenilmiş ancak dosyaya taraflarca da herhangi bir kira sözleşmesi sunulmadığı gibi mahkemece araştırılmasına rağmen kira sözleşmelerine rastlanmadığı anlaşıldığından davanın ecrimisil yönünden reddine ve yine dava konusu taşınmaza el atma tarihi 1983 öncesi olduğundan vekâlet ücretinin maktu olarak verilerek el atma bedeli yönünden kabul kararı verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığından davacı ve davalı vekilinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususlar yerinde görülmemiş ancak ecrimisil talebi yönünden ret kararı verilmesine rağmen yargılama giderleri kabul ve ret oranına göre hesap edilmeden karar verilmesi hatalı olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına hüküm kurulmuştur.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 21.05.2021 tarihli ve 2021/371 Esas, 2021/1129 Karar sayılı ilamına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki taşınmaza ecrimisil belirlenirken taşınmazın bulunduğu bölgede bulunan boş arsa niteliğindeki taşınmazların ne şekilde kullanıldığı, arsa niteliğine uygun olarak kira gelirine ilişkin emsal kira sözleşmeleri resen Belediye, Mal Müdürlüğü vs. kurumlardan sorulup ya da taraflarca sunulacak emsal kira sözleşmeleri dikkate alınarak sonucuna göre, emsal kira sözleşmelerinin bulunması halinde bu sözleşmelere göre ecrimisil bedelinin belirlenmesi, taşınmazın bulunduğu bölgede emsal kira sözleşmesi bulunamaması halinde ise ecrimisil talebi yönünden davanın reddedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ile ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 21.03.2023 tarihli ve 2022/700 Esas, 2023/794 Karar sayılı ilamı ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalı ... Başkanlığından tahsiline, ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın tamamının iptali ile davalı ... adına mezarlık vasfı ile tapuya tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınmayacak nitelikteki bilirkişi raporu esas alındığını, ... Özel İdaresinin davalı sıfatı ile davaya dahil edilmesi gerektiğini, hak düşürücü süre nedeniyle dava açma hakkını kaybettiğini, bu doğrultuda ki itirazların incelenmediğini, yapılan hesaplama ve kullanılan emsaller ile bedel hesaplamasının gerekçesiz olduğunu, imar durum karşılaştırmasının yapılmadan bilirkişi raporu oluşturulduğunun bunda hükme esas alındığını, müvekkil idarenin el atmış olduğu 2012 yılı imar planından önceki el atılan alanlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde parselin tamamı açısından davanın kabul edilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda parselin tamamı üzerinden hesaplama yapıldığını, düzenleme ortaklık payı kesintisinin hesaplamada yapılmadığını beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.” açık temyiz sebebidir.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihaî kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.