"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/355 Esas, 2022/117 Karar
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; fark kamulaştırma bedelinin verilen süreler içerisinde depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Beykoz ilçesi, ... Mahallesi 139 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için kıymet takdir komisyonu raporunda belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın arsa vasfında kabul edilerek emsal araştırması yapılmak suretiyle rayiç değerinin tespit edilmesini, taşınmaz üzerinde müvekkiline ait betonarme binalar, müştemilat ve ağaçlar bulunduğunu, bu yapılar ile ağaçların değerinin de kıymet takdir komisyonu raporunda düşük hesaplandığını ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28.04.2015 tarihli ve 2014/501 Esas, 2015/239 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 28.04.2015 tarihli ve 2014/501 Esas, 2015/239 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; ağaçlara yaş, cins ve verim durumlarına göre maktuen değer biçilmesi doğru olduğu gibi, su kuyusuna da maktuen değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ancak zemin yönünden alınan rapor ve yapılan incelemenin hüküm kurmaya elverişli olmadığı, taşınmazın arsa vasfında olup, bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması gerektiği, bu itibarla emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadan değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 11.06.2019 tarihli ve 2017/109 Esas, 2019/263 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptal ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 11.06.2019 tarihli ve 2017/109 Esas, 2019/263 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal olarak alınan taşınmazın, dava konusu taşınmaz gibi kadastro parseli olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı halde, dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatından düzenleme ortaklık payı düşürülmesi doğru olmadığı gibi, davacı idarece düzenlenen kıymet takdir raporunda dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin dava tarihine endekslenmesi suretiyle hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının da mümkün olmadığı, bozma sonrası hükmedilen bedel ile bozma öncesi tespit edilen bedel aynı olduğundan ilk karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerekirken son karar tarihine kadar faiz işletilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile fark kamulaştırma bedelinin verilen süreler içerisinde depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; fark kamulaştırma bedelinin depo edildiği belirterek, buna ilişkin dekontu dilekçe ekinde sunmak suretiyle kararın bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tespit edilen kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde fark kamulaştırma bedeli depo edilmemiş ise de, sunulan banka dekontuna göre davacı idarenin Mahkemenin karar tarihinden sonra 25.03.2022 tarihinde depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, usul ekonomisi gözetilerek davalı tarafın işin esasına girilerek karar verilmesini isteyip istemediği yönünde beyanı da alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, bu husus bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.