"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/163 Esas, 2023/456 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/350 Esas, 2022/249 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine ecrimisil yönünden miktar itibarıyla kesinlik sınırı altında kaldığından kesin olarak, kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden ise temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli yönünden temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Antalya ili, Kepez ilçesi, ... Mahallesi, 11136 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen el atıldığını, davacının taşınmazda paydaş olduğunu bu nedenle taşınmazın el atılan kısmının bedelinin el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline ve ecrimisile karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza idarece el atılmadığını, çim ekilmesinin kamulaştırmasız el atma sayılamayacağını, dava konusu taşınmazın imar planında zaten okul alanı olarak planlandığını, okul alanlarında sorumluluğun sadece Milli Eğitim Bakanlığına ait olduğunu, dava konusu taşınmazda çim ekildiğinden bahisle fiilen el atıldığı gerekçesinin yerleşik içtihatlara ve fiili el atma mantığına aykırı olduğunu beyan ederek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaza 2012 yılında çimlendirme ve park yapılmak suretiyle davalı idarece el atıldığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, emsal alınan taşınmazın hatalı olduğunu, emsal olarak sundukları taşınmazların dikkate alınmadığını, ıslah edilen miktara ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, taşınmaza müvekkili idarece fiilen el atılmadığını, davanın idari yargıda çözümlenmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İmar planında "İlköğretim Okulu Alanı" olarak ayrılmış olan, dava konusu Antalya ili, Kepez ilçesi, ... Mahallesi 11136 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından park yapılmak suretiyle kamulaştırma olmaksızın fiilen el atıldığı, hükme esas raporda, taşınmazın vasfının arsa olarak değerlendirilip 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal kıyaslaması suretiyle değer biçilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, emsal karşılaştırmasının doğru yapılmadığını, rapora ve emsal taşınmazlara itirazlarının gözetilmediğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmaza yeşil alan olarak el atıldığından davacı payına düşen bedelin davalı idareden tahsiline, değerlendirme tarihi dava tarihi olduğundan dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, taşınmazdaki davacı payının iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Buna karşın; eldeki davada taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmıştır. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; "Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir." şeklinde düzenlenmiştir. 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasanın 2 ncı ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki fiili el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekâlet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının nispi harca ilişkin bölümüne dokunulmaksızın istinaf isteminin şeklî olarak esastan reddine karar verildikten sonra istinaf harcının maktuya çevrilerek nispi harcın bakiyesinin iadesine karar verilmesi suretiyle 1983 sonrası fiili el atma nedeniyle açılan tazminat davalarında Ek Madde 4 gereğince maktu harç alınacağı yönünde irade ortaya konulmuş ancak kamu düzenine ilişkin ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken ve İlk Derece Mahkemesinde nispi alınan harcın 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 2 numaralı alt bendi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle düzeltilmesi yoluna gidilmeden 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrasından istifade ile Yargıtayın harca yönelik uygulamasının etkinliğinin ortadan kaldırılması bu şekilde Yargıtayın içtihat birliğini sağlama görevinin devre dışı bırakılarak hukukî öngörülebilirlik ve hukukî güvenliğin zedelenmesi sonucunu doğurduğundan kararın bozulması gerekir.
Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine,
2. Kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden yapılan inceleme sonucu, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2023/163 Esas ve 2023/456 Karar sayılı ilamının "3" numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine "Karar tarihi itibarıyla alınması gereken 33.404,67 TL harçtan peşin alınan istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 25.053,49 TL istinaf karar harcının davalı ... Başkanlığından alınarak peşin alınan istinaf harçları ile birlikte Hazineye irat kaydına," cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.