Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5327 E. 2024/976 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değeri ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazın üstün ve eksik yönleri gözetilerek yapılan değerlendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/401 Esas, 2022/2795 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/178 Esas, 2021/512 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 107.090 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre; davacılardan ..., ..., ve ... yönünden hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle adı geçen davacılar yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra, davalı idare vekilinin davacılar ..., ..., ... ve ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu Antalya ili, Manavgat ilçesi, ... Mahallesi 1094 ada 1 parsel sayılı 4.713,00 m² arsa vasıflı taşınmazda müvekkillerinin hissedar olduklarını, dava konusu taşınmazın 1990 yılında yapılan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında “İlköğretim Alanı” olarak kamu hizmetine ayrıldığını, Bundan dolayı müvekkillerin tasarrufta bulunma imkanının kalmadığını, Milli Eğitim Bakanlığına yapılan başvuruya "bahse konu taşınmazın 2021 yılı kamulaştırma programında olmadığından" ret cevabı verildiğini, dava konusu taşınmazın Manavgat merkezinde değerli bir alanda olduğunu emsal olarak Manavgat ilçesi, ... Mahallesi 1110 ada 6 parsel sayılı taşınmazı sunduklarını, sonuç olarak Manavgat ilçesi, ... Mahallesi 1094 ada 1 parsel sayılı taşınmaz için kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hisseleri oranında müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; Manavgat ilçesi, ... Mahallesi 1094 ada 1 parsel sayılı taşınmaz için açılan davanın haksız olduğunu, taşınmaz üzerinde fiili el atma bulunmadığını, aksine hukuki el atma olduğunu, bu durumda idari yargının görevi olduğunu, bu davada idarenin uzun süredir kamulaştırma yapmamasından ve imar düzenlemelerinden dolayı hukuki el atma oluştuğunu, davanın reddi gerektiğini, tazminat talebine esas yerin imar planında okul alanı olarak ayrıldığını, sorumlunun ilgili belediyede olduğunu, taşınmaz üzerinde bakanlıklarına ait okul, bina ve herhangi bir tesis bulunmadığını, idarelerince tasarrufu engelleyici bir işlem yapılmadığını taşınmazın çok hissedarlı olmasının değerini düşürdüğünü, ayrıca taşınmazın el atıldığı tarihteki bedelinin tespit edilmesi gerektiğini, taşınmazın satışının engellenmesi açısından tapuya şerh konulması gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare istinaf dilekçesinde özetle; davanın hukuki el atmadan kaynaklandığını, bu nedenle davaya bakmakla görevli yargı yerinin idari yargı olduğunu, husumetin imar planını yapan ilgili belediyeye yöneltilmesi gerektiğini, davalı kurum harçtan muaf olmasına rağmen harçtan sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, emsalin doğru seçilmediğini, taşınmazın değerinin fahiş hesaplandığını, hükmedilen bedelin tümüne dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, tescil hükmünün Hazine adına olması gerekirken davalı idare adına kurulmasının hatalı olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Antalya ili, Manavgat ilçesi, ... Mahallesi 1094 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planında ... Eğitim alanı olarak planlı olduğu, imarın kesinleşme tarihi olan 10.05.2013 tarihinden dava tarihine kadar 5 yıllık sürenin geçtiği, bu süre içerisinde taşınmazın imar planındaki ayrılış nedenine uygun olarak işlem yapılmadığı, bu nedenle hukuki el atmanın fiili el atmaya dönüştüğünün kabulünün gerektiği, dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde kalması nedeniyle arsa vasfında kabul edilerek emsal araştırma yöntemi ile dava konusu taşınmazın değerinin tespiti yoluna gidilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazdan düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığı, 2021 yılı emlak vergisine esas m² birim fiyatının 109,34 TL olduğu, emsal olarak alınan Antalya ili, Manavgat ilçesi, Yukarı Mahallesi 739 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmış imar parseli olduğu, 2021 yılı emlak vergisine esas m² değerinin 54,66 TL olduğu, emsal taşınmaza ait hissesinin 01.12.2015 tarihli 20273 yevmiye numaralı resmi satış örneğinin dosyaya celp edildiği, emsal olma özelliğine sahip bulunduğu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın eksik ve üstün yanlarının hükme esas alınan bilirkişi raporunda tartışıldığı, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan daha değerli kabul edilmesinin emlak vergi değerleri açısından da değerlendirildiğinde yerinde olduğu, buna göre dava konusu taşınmazın m² birim fiyatının dava tarihi olan 15.04.2021 tarihi itibarıyla 3.453,80 TL olarak kabulünün yerinde olduğu, ancak davalı kurum harçtan muaf olmasına rağmen harçtan sorumlu tutulmasının hatalı olduğu gibi tescil hükmünün Maliye Hazinesi adına kurulması gerekirken davalı idare adına kurulmasının hatalı olduğundan yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, nispi vekâlet ücretinin 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avulkatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun'un) 11 inci maddesi, Ek madde 1, Ek madde 4.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Her ne kadar davacılar vekilince vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığı iddiasıyla temyiz yoluna başvurulmuşsa da 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası uyarınca, 2942 sayılı Kanun'da düzenlenen hukukî el atmaya ilişkin uyuşmazlıkta maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir ise de temyiz edenin sıfatı ve temyiz nedenleri ile sınırlı olarak inceleme yapıldığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Taraf vekillerinin davacılar ..., ... ve ... paylarına İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçelerinin miktardan REDDİNE,

B. Taraf vekillerinin davacılardan ..., ..., ... ve ...'a İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince ONANMASINA,

Davacılar ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.