"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/275 Esas, 2022/346 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar murisinin İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 785,786 parsel ile Cebeci Mahallesi 93,187, 528, 530,669 parsel sayılı taşınmazların hissedarları arasında olduğunu, taşınmazda bulunan hissesinin yapılan şuyulandırma işlemi sonrası bedele dönüştürülen kısmına takdir edilen bedelin artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekilinin cevap dilekçesinde özetle: her ne kadar dava konusu taşınmazın ... Belediyesi sınırlarında kalsa da bedele dönüştürme işleminin ... Belediyesi tarafından yapıldığını, bu nedenle husumetin dava açılmasına sebebiyet veren kurum üzerinde kalması gerektiğini, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde her iki ilçenin nüfus oranlarına göre husumetin paylaştırılması gerektiğini, ayrıca bedel artırımı davalarının tazminat niteliği göz önüne alınarak on yıllık genel zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle de davanın reddi gerektiğini, imar uygulamasının dayanağının 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu (2942 sayılı Kanun) olmaması nedeniyle Noter tebligatı yapılması mükellefiyeti olmadığını, dava konusu taşınmazdan %40 düzenleme ortaklık payı düşülüp düşülmediği hususunun da araştırılarak eğer düşülmemişse %40 düzenleme ortaklık payı miktarının göz önünde bulundurulmasını talep ettiklerini, davanın kabul edilmesi halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, izah edilen nedenlerle davacı ve karşı davalı tarafın açtığı davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.03.2013 tarihli ve 2010/767 Esas, 2013/91 Karar sayılı kararı ile davaya konu 783 ve 784 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili davasının kesin hüküm nedeni ile reddine, 785, 786, 528, 530, 669, 93, 187 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu; 2942 sayılı Kanun'un geçici 6 ncı maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ile; “24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlar da dâhil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir. Bu hüküm devam eden davalarda da uygulanır” hükmü getirilmiş olup, bu değişiklik uyarınca taşınmazların ipotek veya uygulama tarihindeki niteliği esas alınmak suretiyle bedele dönüştürülen davacı payının o tarihteki karşılığı tespit edildikten sonra, bu bedele 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle dava tarihine güncellenerek bedel tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ile "Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacıların davayı kamulaştırmasız el atma davası olarak açtıklarını; ancak davaya bedele dönüştürme olarak devam edildiğini emsal taşınmazın uygun olmadığını üzerinde bina bulunduğunu ve imar affı için başvuru yapıldığını, en pahalı satışın emsal alındığını, taşınmazların kadastral parsel olarak düzenleme ortaklık payı oranı düşülmek suretiyle bedelinin belirlenmesi gerektiğini, bedelin yüksek belirlendiğini ayrıca maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile eklenen Geçici 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 785,786 parsel ile Cebeci Mahallesi 93,187, 528, 530,669 parsel sayılı taşınmazlara 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozma gereklerine uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesinin ikinci fıkrası ile getirilen hüküm uyarınca harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanmaması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının;
a) Harca ilişkin (2) numaralı bendinin hükümden tümüyle çıkartılmasına, yerine ''Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin ve ıslah harcının toplamından mahsubu ile fazla yatan harcın talep halinde yatırana iadesine,'' cümlesinin yazılması,
b) Vekâlet ücretine ilişkin (5) numaralı bendinde bulunan " 14.927,48 TL" ibaresinin çıkarılarak yerine " 5.100,00 TL maktu" ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idareden 1.330,20 TL temyize başvurma harcının alınmasına,
27.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.