Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5402 E. 2023/12467 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmazların tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada, tazminat miktarının tespiti ve davacının dava açma ehliyetinin olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmazlardaki paylarını dava açılmadan önce sattığı, bozma ilamında belirtildiği ve davacının dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği halde, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3954 Esas, 2023/687 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen çekişmeli taşınmazın kesinleşen kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 ... ... Medenî Kanunu’nun (4721 ... Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, Karacabey ilçesi, ... Mahallesi 160, 238, 517 ve 920 parsel ... taşınmazların tapu kaydının kesinleşen kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat sorumluluğuna ilişkin şartların oluşmadığını, taşınmazın niteliğinin sonradan değişmesi nedeniyle ortaya çıkan zarardan Devletin sorumlu olamayacağını, müvekkili Hazineye yöneltilebilecek bir kusur veya sorumluluğun bulunmadığını, taşınmazın tam değerinin değil, hak dengesinin yerine getirilmesi için ... bir tazminata hükmedilmesinin daha doğru olacağını ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve taşınmazların gerçek bedelinin 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca davalı Hazineden tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2021 tarihli ve 2021/2224 Esas, 2021/3199 Karar ... kararı ile sulu arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara net ürün gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazların niteliği ve konumuna göre uygulanan kapitalizasyon faizi oranının uygun olduğu, dava konusu olan 238, 517 ve 920 parsel ... taşınmazların niteliği ve konumuna göre objektif değer artışı uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve oranın uygun olduğu, dava konusu taşınmazlara ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi sebebiyle davacının zararının oluştuğu, 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan tazminat davalarında tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren yasal faize hükmedilmekte olup, davacının ıslah dilekçesinde mahkeme kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiği dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince tazminat miktarının tamamına mahkeme kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı, davalı Hazine aleyhine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak dava konusu 160 parsel ... taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkin kararın 2015 yılında kesinleştiği ve bu taşınmaz yönünden metrekare birim değerinin 45,34 TL/m² olarak belirlendiği, aynı mahalleden Daireden geçen aynı nitelikte olan taşınmazlar için 2015 yılı için taşınmazın gerçek değerine ulaşması sebebiyle objektif değer artış oranı uygulanmaksızın 37,78 TL/m² üzerinden hesaplama yapılarak tazminat miktarının tespit edildiği, 160 parsel ... taşınmaza uygulanan objektif değer artışı oranı yönünden istinaf isteminin kabulüne, ayrıca dava konusu olan 238 parsel ... taşınmazın tapu kayıtları incelendiğinde dava konusu taşınmazın tamamının kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması sebebiyle tapu kaydının iptaline karar verildiği, bu taşınmazda davacının 1/2 hissesinin bulunduğu, mahkeme kararının 2016 yılında kesinleştiği ancak mahkeme kararının infaz edilmediği ve 2018 yılında davacının payını sattığı anlaşıldığından dava açma ... yeni malike geçtiği, davacının 238 parsel ... taşınmaz yönünden dava açma ... bulunmadığı anlaşıldığından bu parsel yönünden davacının husumetinin bulunmaması sebebiyle bu parsel yönünden davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulü yönünde yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; davacı ...’ın dava konusu taşınmazlardaki paylarını işbu davanın açılmasından önce 17.08.2018 tarihli 15175 yevmiye numaralı satış işlemi ile dava dışı ... kızı ... ...’a sattığı anlaşılmakta olup, dava konusu taşınmazların kıyı kenar çizgisinde kalan kısımlarının satış sözleşmesi kapsamında kalıp kalmadığının tespiti amacıyla sözü edilen 17.08.2018 tarihli 15175 yevmiye numaralı satış işlemine ilişkin resmi senet ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilerek, davacının davanın açıldığı tarih itibarıyla aktif husumet ehliyetine sahip olup olmadığı denetlenmeden eksik incelemeyle hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, dava konusu 160 ve 517 parsel taşınmazların gerçek bedelinin 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca davalı Hazineden tahsiline duruşma açılarak karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların kıyı kenar çizgisi içinde yer aldığını ve tarıma elverişli olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının yüksek uygulandığını, böylece dava konusu taşınmaz için fahiş bir bedel belirlendiğini, taşınmazların tam değerinin değil, hak dengesinin yerine getirilmesi için ... bir tazminata hükmedilmesinin daha doğru olacağını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar ... ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel ... sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.