Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5405 E. 2024/102 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında kamu hizmetine tahsis edilmesi ve fiilen el atılmamış olsa dahi mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği, bedelin tespitinde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/565 Esas, 2021/600 Karar

KARAR : Husumetten ret/ kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın davalı ... yönünden husumetten reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar vermiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, Çankaya ilçesi, ... Mahallesi 27411 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece fiili el atma olgusu gerçekleşecek şekilde kamulaştırmasız el atıldığından bahisle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakma yerinin idari yargı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin herhangi bir müdahalesinin bulunmadığını, aynı hususta verilen İdare Mahkemesi kararları bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 17.07.2018 tarihli ve 2015/467 Esas, 2018/398 Karar sayılı kararı ile Mahkemenin görevsiz olduğından bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 31.05.2019 tarihli ve 201873500 Esas, 2019/1422Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın imar planında "Sosyo Kültürel Tesis Alanı" olarak belirlendiği, aynı taşınmaz ile ilgili olarak açılan dava sonunda Danıştay 6. Dairesinin 2015/3074 Esas, 2016/840 Karar sayılı kararında, Sosyo Kültürel Tesis Alanı olarak ayrılan taşınmazın kamulaştırmayı gerektirir kısıtlılığı olmadığının belirtilmesi karşısında, dava konusu taşınmaza hukuken de el atılmadığı, kaldı ki hukuki el atma durumunda idari yargı yerinde dava açılmasına ilişkin Kanun değişikliğinin, Anayasa Mahkemesinin 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararı ile iptal edildiği, bu iptal kararı ile uyuşmazlığın idari yargının görev alanı dışına çıktığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçe ile idari yargı yeri görevli olduğundan davanın görev yönünden reddine karar verilmesinde istinaf yoluna başvuranın sıfatına göre bir isabetsizlik görülmediği anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda esas ve karar sayısı belirtilen kararına süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin kararının incelenmesinde; Anayasa Mahkemesinin 05.04.2019 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararı ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1/6 sayılı kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 tarihli ve 2010/5 Esas, 2010/651 Karar sayılı kararı da gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın uzun yıllardan beri yapılan parselasyon planları ile kamu hizmetine tahsis edilmiş olması ve son olarak da sosyal kültürel tesis alanı olarak tahsis edilmiş olması nedeniyle, fiilen el atılmamış olsa dahi mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleştiği, taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmak Adli Yargının görevi olduğu, bu durumda; dava konusu taşınmazın 1992 yılında onaylanan imar planına göre kamuya özgülenen alanda kaldığı ve bir kısmının açık otopark, bir kısmının da ağaçlandırılmak suretiyle kullandığı, davalı idarelerin iddiasının aksine, bitişik kamuya özgülü alandaki ağaçlandırma ile bir bütünlük arzettiği gözönünde tutulduğunda, el atma olgusunun taşınmazın tamamı yönünden gerçekleştiğinin kabulü ile esasa girilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın davalı ... yönünden davanın husumetten reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar vermiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; yokluklarında yapılan duruşma, keşif ve savunmaları alınmaksızın alınan bilirkişi raporu ile ıslah dilekçesini kabul etmediklerini, savunma haklarının kısıtlandığını, dava konusu taşınmazın imar planında ayrılma amacı doğrultusunda maliklerin tesisler yapabileceği, diledikleri gibi tasarruf edebileceklerinden dolayı mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahsedilemeyeceği, bilirkişi raporunuda hatalı emsal incelendiği, hatalı ve eksik inceleme ile dava konusu taşınmazın inşaat hakkı ve kullanım tipi de dikkate alınmadan parselin değeri piyasa değerinin üzerinde hesaplandığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 tarihli ve 2010/5-662, 2010/651 Karar sayılı kararı ile '' uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulu gerektiğine...''karar verilmiştir.

5. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) Ek Madde 1 inci maddesi ile 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ile Ek Madde 1 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümlesi.

6. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve bedelinin davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.