"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/404 Esas, 2020/256 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl dava ile ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Sivas ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 371 ada 70 parsel ... taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
2. Birleştirilen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ilk davada saklı tutulan bölümün davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil idarenin dava konusu taşınmaza ilişkin bir müdahalesinin bulunmadığını, yol uygulamasının Karayolları Genel Müdürlüğünce yapılmış olabileceğini, alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.06.2015 tarihli ve 2012/798 Esas,2015/352 Karar ... kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Kök 371 ada 9 parsel ... taşınmaz 37.432 m² iken, bunun 30.821 m²lik bölümü Depo Komutanlığı ihtiyacı için kamulaştırılarak Hazine adına tescil edildikten sonra, kalan 6611 m²lik bölümün 371 ada 70 parsel olarak malikler adına tescil edildiği ve davalı idarece bu kısımda fiili imar uygulaması da yapılmadığı gözetilerek, taşınmazın yol, refüj ve kaldırım olarak el atılan bölümlerinin bedeline hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle ret kararı verilmesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 04.12.2018 tarihli ve 2017/788 Esas, 2018/1090 Karar ... kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, somut emsal alınan satış, küçük yüzölçümlü ve dükkan nitelikli taşınmaza aittir. Her ne kadar yapının değeri hesaplanıp satış bedelinden düşülmüş ise de taşınmazın değeri içerisinde dükkanın ticari değeri bulunduğundan söz konusu ticari amaçlı satışın değerlendirmede esas alınması nedeniyle rapor inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli olmadığından yeniden rapor alınması gerektiği ve Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, asıl dava ve saklı tutulan kısım için açılan ek davada, taşınmazın değeri ilk dava tarihinden itibaren tespit edilmesi ile ilk dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde birinci ve ikinci dava tarihi itibarıyla değerlendirme yapılıp ayrı ayrı dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 09.07.2020 tarihli ve 2019/404 Esas, 2020/256 Karar ... kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma kararı sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal karşılaştırmasının doğru yapılmadığını ve bedelin düşük belirlendiğini ileri sürerek ve resen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 ... Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 ... Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ... kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa ... olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar ... kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 ... Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 ... Kanun) 11 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 ... Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 ... Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 ... Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca davacı hissesine düşen bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Asıl dava ve saklı tutulan kısım için açılan ek davada, taşınmazın değeri ilk dava tarihine göre tespit edildiğinden ile ilk dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde ilk dava tarihinin açıkça gösterilmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 ... Kanun'un 438 inci maddesinin 7 inci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (A-2-a,b,c,d) ve ( B-2,a,b,c,ç) numaralı bendinde bulunan "dava tarihinden" kelimelerinin hükümden çıkartılmasına yerine " ilk dava tarihi olan 21.11.2012 tarihinden " ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.