Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5468 E. 2024/3182 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında, bedelin belirlenmesi ve tescilin kapsamına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmaması, ancak hüküm fıkrasında yer alan bazı hataların düzeltilmesi gerektiği gözetilerek, karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/21 Esas, 2022/121 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın davalı ... Ltd. Şti. Yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Adana ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 150 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar vekili Avukat ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında kabul edilerek emsal araştırması yapılmak suretiyle rayiç değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 28.04.2016 tarihli ve 2014/191 Esas, 2016/199 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 28.04.2016 tarihli ve 2014/191 Esas, 2016/199 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın hissedarlarından ... Yemekçilik Ltd. Şti. tarafından acele kamulaştırma kararının iptali hakkında açılan dava sonucunda, acele kamulaştırma kararının dayanağını teşkil eden Bakanlar Kurulunun 2010/33 sayılı kararının, iptal davasını açan davacı hissesi bakımından Danıştay 6. Dairesince iptal edildiği ve iptal kararının İdari Dava Daireleri Kurulunca onandığı, Mahkemece iptal kararına dayanılarak davanın reddine karar verildiğinin anlaşıldığı, iptal kararının davacının hissesine yönelik olarak verildiği ve dava açmayan malikleri bağlamayacağı gözetilmeden, iptal davası açmayan malikler yönünden işin esasına girilmesi gerekirken, yanlış gerekçe ile yazılı şekilde reddine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 15.03.2019 tarihli ve 2018/137 Esas, 2019/81 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 15.03.2019 tarihli ve 2018/137 Esas, 2019/81 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekilleri Avukat ... ile Avukat ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosya içindeki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmaz 15.04.1998 tarihli ... Belediyesi Encümen Kararı ve 1 nolu Düzenlenme Sahası Düzenleme Ortaklık Payı Kamulaştırma Miktarı Hesap Cetveline göre; %24,59 düzenleme ortaklık payı kesilerek oluşan imar parseli olduğu halde, bilirkişi raporunda kuru tarla olarak değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulmasının mümkün olmadığı, kamulaştırmanın iptali yönünde dava açan ve hissesine yönelik olarak iptal kararı verilen 1/63 oranında hissedar ... Yemekçilik Ltd.Şti. hissesinin kamulaştırma bedelinden mahsup edilmesi gerektiği gibi bu davalı dışındaki davalıların hissesinin iptaline karar verilmesi gerekirken tüm hisselerin iptaline karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... Ltd. Şti. yönünden açılan davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma kararının hatalı olduğunu, 1998 tarihli imar planının 2003 ve 2005 yıllarında yapılan planlarla yürürlükten kalktığını, bölgedeki son uygulama imar planının da mahkeme kararıyla iptal edildiğini, eldeki davanı açıldığı tarihte hukuken geçerli bir imar planının bulunmadığını, buna rağmen geçerli bir imar planı varmış gibi hatalı şekilde taşınmazın arsa olarak değer tespitinin yapılması gerektiğine karar verildiğini, bozma öncesinde taşınmazın tarla olarak değerini hesaplayan bilirkişi raporunun isabetli olduğunu, tek satışın emsal alınarak değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, faize ilişkin kurulan hükmün hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Bir kısım davalılar vekilleri ... ve ... temyiz dilekçelerinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın konumu itibarıyla kıymetli bir bölgede yer aldığını, emsal alınan taşınmaz satışının ait olduğu yıla ait emlak vergi değerinin altında olduğunu, bu nedenle emsal olarak değerlendirilemeyeceğini, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla emlak vergi değerinin 170 TL/m² olduğunu, taşınmazın değerinin emlak vergi değerinin altında hesaplamasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, dosyaya sundukları emsal taşınmazların değerlendirme dışı tutulduğunu, 2011 yılında dava konusu taşınmazda davalı ...’e yapılan pay satışlarına göre ortalama metrekare birim fiyatının 329,92 TL/m² olduğunu, bu satışların 30.01.2010 tarihli ve 2010/33 sayılı kamu yararı kararından sonra yapıldığı gerekçesiyle dikkate alınmasının hatalı olduğunu, değerlendirme tarihi olan dava tarihinden önce yapılan satışlar olduğu gibi, en iyi emsalin kamulaştırılan taşınmazın kendi satışı olduğu kuralına da uygun olduğunu, dava konusu taşınmazla aynı bölgede bulunan Sarımazı Mahallesindeki ... Belediye Başkanlığına ait taşınmazların bir şirkete satışına ilişkin yürütülen savcılık soruşturması kapsamında tanzim edilen iddianamede yer alan bilirkişi raporunun dikkate alınması gerektiğini ileri sürmüştür.

3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal alınan taşınmaz satışının eski tarihli olduğunu, emsalin dava konusu taşınmaza göre yüzölçümü itibarıyla küçük olduğunu, bu nedenle emsal olmak için uygun niteliğe sahip olmadığını, dosyaya sundukları emsal taşınmazların değerlendirme dışı tutulduğunu, dava konusu taşınmazla aynı bölgede bulunan Sarımazı Mahallesindeki ... Belediye Başkanlığına ait taşınmazların bir şirkete satışına ilişkin yürütülen savcılık soruşturması kapsamında tanzim edilen iddianamede yer alan bilirkişi raporunun dikkate alınması gerektiğini, dava konusu taşınmazın 2011 yılındaki satışlarına ait metrekare birim fiyatlarının dikkate alınmasının uygun olacağını, internet ortamında yapılacak araştırmayla tarla vasfındaki taşınmazların çok daha yüksek metrekare birim bedelleri ile satıldığını, bilirkişi heyeti ile müvekkilleri arasında husumet bulunduğunu, bu nedenle bilirkişilerden objektif ve tarafsız bir rapor hazırlanmasının beklenemeyeceğini, adil ve tarafsız yeni bir heyetten rapor alınması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davanın kabulüne karar verilen davalılara ait payların iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, tescil hükmünün yüzölçümü belirtilerek kurulması suretiyle infazda tereddüte sebebiyet verilmesi doğru değildir.

3. Davanın kabulüne karar verilen davalıların paylarına düşen toplam kamulaştırma bedelinin hükümde hatalı gösterilmesi suretiyle infazda tereddüte sebebiyet verilmesi isabetsizdir.

4. Acele kamulaştırma dosyasında depo edilen bedelin, taşınmazın mülkiyet durumunda değişme ihtimali bulunduğu gerekçesiyle hak sahiplerine ödenmemesine hükmedildiği anlaşılmakla, acele kamulaştırma bedelinin davalılara bozma öncesinde 15.03.2019 tarihli karar ile ödenmesine karar verildiği gözetilmeksizin eksik incelemeyle faiz hükmü kurulması hatalıdır.

5. Dosya kapsamında yer alan Vakıfbank ... Şube Müdürlüğünün 04.01.2022 tarihli yazısından davalı ... Ltd.Şti. payına düşen ve bozma öncesi ödenmesine hükmedilen 2.047,17 TL bedelin adı geçen davalıya ödenmediği ve dosyaya ait hesapta tutulduğu anlaşıldığından Mahkemece bozma sonrasında bu miktar kadar eksik fark bedelin depo ettirildiği tespit edilmiş olup, dosyaya ait banka hesabında fazla depo edilen ve iadesi gereken bedelin kalmadığı gözetilmeksizin fazla bloke edilen bedelin iadesine ilişkin hüküm kurulması yerinde değildir.

6. Davalı tapu maliklerinden vefat edenlerin yerine mirasçıları davaya dahil edildiği halde, gerekçeli karar başlığında davaya dahil edilen mirasçıların isimlerinin gösterilmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan "hissesinin mahsubu ile 16.604.77 m²lik alanın davalılar (... Yemekçilik Temizlik Ltd.Şti.) adına kayıtlı hisselerinin" ibaresinin hükümden çıkartılması, yerine "hissesi olan 1/63 pay dışındaki diğer davalılar adına kayıtlı 62/63 payın tapu kaydının" ibaresinin yazılması, hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan "1.496.299,97" sayısının hükümden çıkartılması, yerine "1.625.271,95" sayısının yazılması, hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin son paragrafının tümüyle hükümden çıkartılması, yerine "Bozma öncesi 15.03.2019 tarihli kararla davalılara ödenmesine hükmedilen 126.924,80 TL bedele (davalı ... Ltd.Şti. için belirlenen 2.047,17 TL bedel mahsup edilmiştir) dava tarihinden 4 ay sonrası olan 19.08.2014 tarihinden ikinci karar tarihi olan 15.03.2019 tarihine kadar, bozma sonrası artan 1.498.347,15 TL fark bedele (davalı ... Ltd.Şti. payı düşürülmüştür) ise 19.08.2014 tarihinden son karar tarihi olan 15.03.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine" cümlesinin yazılması, hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinin tümüyle hükümden çıkartılması, gerekçeli karar başlığının davalılar bölümüne "84-..., 85-..., 86-..., 87-..., 88-..., 89-..., 90-..., 91-..., 92-... (...), 93-..., 94-..., 95-..., 96-..., 97-..., 98-..., 99-..., 100-..., 101-..., 102-..., 103-..., 104-..., 105-..., 106-..., 107-..., 108-..., 109-..., 110-..., 111-..., 112-... ...” isim ve soy isimlerinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalılar ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.