"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/149 Esas, 2023/517 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çaycuma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/145 Esas, 2021/1248 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 Sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Zonguldak ili, Çaycuma ilçesi, ... köyü, 119 Ada, 9 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ..., ... mirasçıları ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin tespitinde taşınmazın değerini artıran objektif unsurların dikkate alınması gerektiğini, taşınmazın konumu itibarıyla oldukça değerli olduğunu savunarak, taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.
2. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara payları oranında ödenmesine, tespit edilen işbu bedele davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek 01.11.2020 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, kamulaştırılan taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin fahiş olduğunu, hesaplama yapılırken verim miktarlarının yüksek, üretim masraflarının ise düşük alındığını, % 150 oranında uygulanan objektif değer artışının yerinde olmadığını, dava konusu taşınmazın ... Limanı inşaat sahasına yakın olmasının, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca objektif değer artırıcı unsur olarak kabul edilemeyeceğini, öyle ki söz konusu madde içeriğinde, taşınmaz malın değerinin tespitinde, kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmet teşebbüsünün sebep olacağı değer artışları ile ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre getireceği karın dikkate alınamayacağının ifade edildiğini, Çaycuma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/147 Esas sayılı dosyasında aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza yakın mesafede bulunan 119 ada 6 parsel sayılı taşınmaz için % 40 oranında objektif değer artışının uygulandığını, aynı bilirkişi heyetince eldeki davada ise % 150 oranında değer artışı uygulanmış olmasının doğru olmayıp çeliştiğini, hüküm fıkrasında yer alan "... " ibaresinin " ... Köyü" olarak düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, objektif değer artışı oranının düşük belirlendiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı itirazlarının karşılanmadığını, davalılar lehine ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken, vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; arazi niteliğindeki davaya konu taşınmaza % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanması suretiyle gelir metodu esas alınarak resmi verilere göre değer biçilmesinde, taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerine göre %150 oranında objektif değer artışı uygulanmasında, tespit edilen kamulaştırma bedelinin depo ettirilerek davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, her ne kadar karar başlığında ölü ... davalı olarak gösterilmiş ise de yargılama sırasında ...'e ait veraset ilamı sunularak mirasçılarının tamamı adına vekâletname sunulduğu gözetildiğinde, mirasçıların karar başlığında gösterilmemesinin hatalı olduğu, ancak bu husus sonuca etkili olmadığından eleştirilmekle yetinildiği, mirasçıların Daire karar başlığında gösterildiğ gerekçesiyle, davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekâlet ücretine hükmedilmemesi hatalıdır.
5. Hüküm fıkrasında kamulaştırılan taşınmazın köy isminin sehven hatalı gösterilmesi infazda tereddüt yaratacağından bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan "Saz Köyü" kelimesinin hükümden çıkartılmasına, yerine " ... Köyü " kelimesinin yazılması,
4. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (10) numaralı bendinde yer alan "Davanın mahiyeti gereği vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına," cümlesinin hükümden çıkartılmasına, yerine" kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacı idareden alınarak davalılara verilmesine; davanın mahiyeti gereği davacı idare lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına," ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.