"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/175 Esas, 2023/570 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/262 Esas, 2021/234 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, Karamürsel ilçesi, ... Mahallesi, 110 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yörede yaygın olarak yetiştirilmeyen domatesin münavebeye dahil edilmesini kabul etmediklerini, kapitalizasyon faiz oranının belirlenmesinde esas alınan söz konusu olumlu unsurlar aynen tekrarlanarak kamulaştırma değerinin yükseltilmesinin doğru olmadığını, dava konusu parsel için %10 değer artışı olduğunun belirtilmesinin hatalı olduğunu, gerekçeli kararda tescilin kesin olduğuna dair herhangi bir karar verilmediğini, davanın niteliği gereğince davacı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi kararına katılmadıklarını, kendini vekil ile temsil ettiren her iki tarafa da vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi vasfındaki taşınmaza net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, ürün münavebe yöntemi uygulanarak net gelirin tespit edildiğini, kapitalizasyon faizi %5 olarak alınmışsa da, bu durumun istinaf başvurusunda bulunan idare lehine olduğu, aleyhe istinaf bulunmadığı, %10 olarak tespit edilen objektif değer artış oranının da, idarenin ileri sürdüğü gibi yüksek bir oran olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunun temel noktalarda yeterli ve doğru şekilde hazırlandığı, Dairemizce Karamürsel İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilen verilerle uyumlu olduğu, davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesince hüküm altına alınan bedel yönünden yaptığı istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.05.2019 tarihli ve 2019/5-241 Esas 2019/560 Karar sayılı ilâmı ile Anayasa Mahkemesinin 09.05.2019 tarihli ve 2016/9364 başvuru numaralı kararı göz önünde bulundurularak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmediğinden davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)
369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.