"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/147 Esas, 2021/310 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle verilen karar bozmaya konu edilmediğinden kesinlemiş olup karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare ve davalılardan Adalar Belediye Başkanlığı vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.01.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü taraf vekilleri duruşmaya katılmadıklarından incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, Adalar ilçesi, ... Mahallesi 28 ada 35 (eski 89 ada 5) parsel sayılı taşınmazın 1237,42 m²lik kısmına davalı ... tarafından kamulaştırma yapılmaksızın yol olarak düzenlemesi yapıldığından bahisle taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olan davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; haklarındaki davanın husumetten reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; yolun imar projeleri kapsamında olmadığını, söz konusu yerin yol olarak idarelerince tahsis edilmediğini, bu yönde alınmış kararlarının olmadığını, yolun şahıslarca fiilen oluşturulmuş olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 24.09.2014 tarihli ve 2008/96 Esas, 2014/72 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 24.09.2014 tarihli ve 2008/96 Esas, 2014/72 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın bir kısmına yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı anlaşılmış olup bu haliyle kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleştiğinden ve 16.05.1956 tarihli 1/16 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararı uyarınca, kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat istemine ilişkin iş bu davada, taşınmazına el atılan idare, ilgili kamu tüzel kişiliği aleyhine el koymanın önlenmesi davası açılabileceği gibi bu eylemli duruma razı olduğu takdirde taşınmazın değerinin tahsili davası açabileceği ve taşınmazın aynına ilişkin bu davanın görülme yeri Adli Yargı olduğundan işin esasına girilerek, hüküm kurulması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B.Mahkemece Birinci Bozmaya Uyarak Verilen Karar
Mahkemenin 07.11.2018 tarihli ve 2016/178 Esas, 2018/148 Karar sayılı kararı ile davalı ... hakkındaki davanın husumetten reddine, davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden davanın kısmen kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen 1282,24 metrekarede davacı payının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 07.11.2018 tarihli ve 2016/178 Esas, 2018/148 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; davacı vekilinin tüm, davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek, arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ne var ki davacı vekili taşınmazın 1238,45 m²lik kısmının bedelini talep ettiği halde mahkemece gerekçe gösterilmeden 1282,24 m²nin bedeline hükmedilmedildiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyarak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davalı ... hakkındaki davanın husumetten reddine kararı kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden davanın kısmen kabulü ile davacının 04.05.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile 1.238,45 m² hakkında talepte bulunduğu gözetilerek taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen 1238,45 metrekaredeki davacı payının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davalı idarece el atılan kısmı yönünden fen bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, alınan 2 tane fen bilirkişisi raporunda 1282,24 metrekareye el atıldığı belirtilmesine rağmen daha düşük yüzölçümüne göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporlarında hatalı ve eksik inceleme ile düşük bedel tespit edildiği gibi Mahkemece gerekçelendirilmeden bedel hakkında karar verildiğini, ana arter yol olarak el atıldığından davalı ... hakkında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Marmara Denizi ve Adaların Özel Çevre Koruma bölgesi ilan edildiğinden Adalar Belediye Başkanlığının herhangi bir uygulama yapma yetkisi bulunmadığı gibi dava konusu taşınmaza ana arter yol olarak el atıldığından haklarındaki davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, yol olarak işgal edilen kısmın Belediyelerince yapılmadığını, davaya 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 30 uncu maddesinin uygulanması gerektiğini, 221 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'un geçici 6 ncı maddesi yönünden inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verildiğini, metrekare birim fiyatının yüksek tespit edildiğini, davacının dava konusu taşınmazı yol ile birlikte iktisap ettiğinden dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurulmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 427 ile 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,
23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.