"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/963 Esas 2023/944 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/191 Esas., 2022/78 Karar (Birleştirilen ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/298 Esas, 2020/66 Karar sayılı dosya)
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda, yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların ... Genel Müdürlüğü yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idareler ... ve ... Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın davalı ... yönünden kabulüne, birleştirilen 2020/298 Esas sayılı dosyada ... Genel Müdürlüğüne açılan davanın reddine, birleştirilen 2021/166 Esas sayılı dosyada davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Birleştirilen 2021/166 Esas sayılı dosyanın davacıları ..., ..., ... ve ... yönünden hüküm altına alınan bedel 238.730,00 TL'nin altında kaldığından, işbu davacılar yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı ... vekilinin asıl dosyanın davacıları ..., ..., ..., ..., ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; ... ili, Çankaya ilçesi, ... Mahallesi 2090 ada 46 parsel sayılı taşınmaza yol, yeşil alan ve Ankaray hattı yapılması suretiyle fiilen el atıldığından kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir .
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın tamamının yeşil alanda kaldığını, Büyükşehir Belediye Encümenin 30.04.1987 tarihli ve 1325 sayılı kararı ile onaylanan parselasyon planı ile taşınmazın tamamının kamulaştırılan alan olarak ayrıldığını, 28.01.1992 tarihnde de Büyükşehir Belediye Encümenince taşınmazın tamamının kamulaştırılmasına karar verildiğini, davacılar murisinin adresine ulaşılamadığını, taşınmazın Ankaray güzergahında kalması nedeniyle ... Genel Müdürlüğünün sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın idari yargıda açılması gerektiğini, ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerinin belediyenin görevleri arasında olduğunu, kamulaştırma işlemlerinin Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirildiğini, davanın idareleri yönünden husumetten reddi gerektiğini, Büyükşehir Belediye Meclisince taşınmazın tamamının kamulaştırma olarak ayrıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler ... ve ... Genel Müdürlüğü vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın tamamının yeşil alanda kaldığını, Büyükşehir Belediye Encümenin 30.04.1987 tarihli ve 1325 sayılı kararı ile onaylanan parselasyon planı ile taşınmazın tamamının kamulaştırma olarak ayrıldığını, taşınmazın tamamının Ankaray güzergahında kaldığının kabulü gerektiğini, davacılar murisinin adresi tespit edilemeyen kişiler içerisinde yer aldığını, kamulaştırma bedelinin tamamının depo edildiğini, taşınmaz sahiplerinin bedeli kullandığına dair belgenin olmadığını, bedelin ödendiğinin kabulü gerektiğini, ... Genel Müdürlüğünün sorumlu olduğunu, husumetin kendilerine düşmediğini, düzenleme ortaklık payının % 45 oranında kesilmesi gerektiğini, 5619 ada 17 parsele Eylül 2011 itibarıyla imar parseli olarak 1.600,00 TL verildiğini ve işbu kararın Yargıtay denetiminden geçtiğini, m² birim bedelinin fazla hesaplandığını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerinin belediyenin görevleri arasında olduğunu, kamulaştırma işlemlerinin Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirildiğini, davanın idareleri yönünden husumetten reddi gerektiğini, Büyükşehir Belediye Meclisince taşınmazın tamamının kamulaştırılan alan olarak ayrıldığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile AŞTİ'nin imar planı kapsamında yeşil alanda kaldığı, kamulaştırma kararı alınmış ise de davacılar murisine yapılmış bir tebligat bulunmadığı ve davacı mirasçılar yönünden geçerli bir kamulaştırma işleminden bahsedilemeyeceği, dava konusu taşınmaza fiilen el atılarak hafif raylı taşıma sistemi yapılmak, yol ve yeşil alan olarak düzenlenmek suretiyle maliklerin tasarruf imkanının kısıtlandığı anlaşılmış olup, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, dava konusu taşınmaz ile emsallerin vergiye esas değerleri ve birbirlerine üstünlük oranları da tartışılmak suretiyle değerinin tespit edilmesinde, taşınmazın yol ve yeşil alan olarak düzenlenen bölümlerinin davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğini; ancak taşınmazın tamamının ... Büyükşehir Belediye Encümeninin 30.04.1987 tarihli ve 1325 sayılı kararı ile onaylanan parselasyon planı ile kamulaştırılan alan olarak ayrıldığı, kamulaştırma işlemlerinin davalı ... tarafından yürütüldüğü dikkate alındığında taşınmazın raylı sistem geçirilen bölümde de sorumluluğun bu idareye ait olduğu, zira dava konusu taşınmazda davalı belediyenin kamulaştırma yoluyla malik hissedar olduğu, taşınmazın paydaşları tarafından açılan davada iş bu idare yönünden davanın kabulüne dair kararın Dairemizin 2021/1018 Esas sayılı ilamı ile uygun bulunduğu da dikkate alınarak teknik bilirkişi raporuna göre (A) harfi ile gösterilen bölüm bedelinin de davalı ... Başkanlığından tahsiline, ... Genel Müdürlüğü hakkında açılan davanın ise husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca, 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 4’ün son fıkrasında “Bu kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” düzenlemesi yapılmıştır. Kanun koyucu tarafından daha önce 09.11.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasındaki fiili el atmalarda maktu harca hükmedilmesi gerektiği 6487 sayılı Kanun değişikliği ile kabul edilmiş olup, bu Kanun halen yürürlükte olduğundan 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanuna eklenen 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında kabul edilen hükümle 04.11.1983 tarihinden sonra yapılan fiili el atmalarda da maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin amaçlandığının kabulü ile bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğundan resen dikkate alınması gerektiği de gözetilerek, istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, ... Genel Müdürlüğü hakkında açılan birleştirilen davaların husumetten reddine, ... yönünden açılan asıl ve birleştirilen davanın kabulü yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde taşınmazın tamamının idare adına tescili ile hüküm kısmında, kararın infazı ile ilgili olarak fen bilirkişisi raporundan bahsedilmesi gerektiğini ilave etmek suretiyle istinaf dilekçesini tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci ve Ek Madde 4'üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gibi, dosyadaki bilgi ve belgelere göre taşınmazın kamulaştırma işlemlerinin davalı ... tarafından yürütüldüğü ve işbu davalı idarenin taşınmazda kamulaştırma yoluyla malik olduğu anlaşıldığından, taşınmazın tamamına yönelik olarak sorumluluğun ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, asıl ve birleştirilen davaların ... yönünden kabulü ile birleştirilen davalarda ... Genel Müdürlüğüne açılan davaların husumetten reddine karar verilmesi yerinde görülmüştür.
3. Kamulaştırma tarihinde malik olan davacılar murisine usulüne uygun olarak kamulaştırma işlemi tebliğ edilmemiş olduğu gibi kamulaştırma bedelinin de ilgilisine ödendiğine dair bir kayıt bulunmaması nedeniyle kamulaştırma işlemi kesinleşmediğinden, işin esasına girilerek karar verilmesi ile taşınmazın yol olarak el atılan kısmının terkini yönünde hüküm kurulması doğrudur.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Eldeki davada taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmıştır. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasa'nın 2 ncı ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki fiili el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekâlet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
6. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmaza 1983 yılından sonra fiilen el atılmış olduğundan nispi harcın hüküm altına alınması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince hatalı değerlendirme yapılmak suretiyle maktu harca hükmedildiği, bu hususun kamu düzenine ilişkin olup, resen gözetilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı ... Vekilinin Birleştirilen 2021/166 Esas Sayılı Dosyanın Davacıları ..., ..., ... ve ...'e İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden ayrı ayrı REDDİNE,
B. Davalı ... Vekilinin Asıl Davanın Davacıları ..., ..., ..., ..., ...'e İlişkin Temyizi yönünden;
1. Davalı ... Vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2. Kamu düzenine ilişkin olarak yapılan değerlendirme sonucunda, harca ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) bendinin (4) numaralı fıkrasının çıkartılmasına, yerine “ Karar tarihi itibariyle alınması gereken harç 108.488,02 TL olup, peşin-ıslah harcı olarak alınan toplam 36.224,40 TL'nin mahsubu ile bakiye 72.263,62 TL'nin davalı idareden alınarak Hazineye ırat kaydına, davacılar tarafından karşılanan 36.224,40 TL harcın davalı idareden alınarak davacılara verilmesine” cümlesinin yazılmasına, devamla hüküm fıkrasının (D) bendinin (5) numaralı fıkrasının çıkartılmasına, yerine “Karar tarihi itibariyle alınması gereken harç 36.164,40 TL olup, peşin harç olarak alınan 59,30 TL'nin mahsubu ile bakiye 36.105,10 TL'nin davalı idareden alınarak Hazineye ırat kaydına, davacılar tarafından karşılanan 59,30 TL harcın davalı idareden alınarak davacılara verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.