Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5703 E. 2023/10952 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan ve kesinleşen ilk davada fazlaya ilişkin hak saklı tutularak hükmedilen miktarın mahsubu ile kalan tazminat bedelinin tahsili talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen ilk davada tespit edilen tazminat bedelinin mahsubu ile kalan bedelin tahsiline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1242 Esas, 2023/1043 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/409 Esas, 2022/108 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerinden enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığı bedelinin tahsili istemine ilişkin ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekillince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Eskişehir ili, Tepebaşı ilçesi, ... Mahallesi 3898 ada 5 (eski 3039 ada 5) parsel sayılı taşınmaz için Eskişehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/151 Esas sayılı dosyasında davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL’ye hükmedildiğini, irtifak bedelinin 512.724,22 TL olduğunu, kabul edilen bedelin mahsubu ile 511.724,22 TL'nin ilk dava tarihi olan 03.03.2015 itibaren yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; enerji iletim hattının 1956 yılı öncesinde tesis edilmiş olduğundan 221 sayılı Kanun kapsamında kamulaştırmanın kesinleşmiş olduğunu, bedelin yüksek belirlendiğini, uzlaşma başvurusunda bulunulmadığını, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekitğini, maktu vekâlet ve maktu harca hükmedilmesi gerektiğini belirtilerek açılan davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; enerji iletim hattının 1956 yılı öncesinde tesis edilmiş olduğundan 221 sayılı Kanun kapsamında kamulaştırmanın kesinleşmiş olduğunu, bedelin yüksek belirlendiğini, ek dava tarihinden faize hükmedilmesi gerektiğini ve asıl davada hüküm altına alınan vekâlet ücretinin tenzil edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile fazla hak saklı tutularak açılan ve kesinleşen ilk davada belirlenen bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık görülmediğinden davalının istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekilli temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ilk davada saklı tutulan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin tahsiline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun’un “Kısmi Dava” kenar başlıklı 109 uncu maddesinin birinci fıkrası şöyledir;“Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Eskişehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/151 Esas, 2019/282 Karar sayılı dosyasında; dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atılarak irtifak tesis edildiği gerekçesiyle fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1.000,00 TL tazminatın davalı idareden tahsilinin talep edildiği, taşınmazdaki irtifak bedelinin 512.724,22 TL tespit edilerek ıslah yapılmadığından 1.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verildiği, hükmün, temyiz üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2020/10970 Esas, 2021/8443 Karar sayılı ilâmı ile onanarak 08.06.2021 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın kesinleşen davada hesaplanan bakiye alacak için açıldığı anlaşılmakla, taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki davada tespit edilen bedel esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.