Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5741 E. 2024/956 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve Hazine adına tescili davasında, taşınmazın değeri, emsal değerlendirmesi, düzenleme ortaklık payı ve faiz hesaplaması hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın karşılaştırılmasında eksik inceleme yapılması, düzenleme ortaklık payı hesabında gerekli düzeltmenin yapılmaması, taşınmazın eksik ve üstün yönleri karşılaştırılmadan değer biçilmesi, Hazine adına tescil yerine davacı idare adına tescile karar verilmesi ve faiz hesaplamasında hata bulunması nedeniyle bozmaya karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3105 Esas, 2023/82 Karar

KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ceyhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/112 Esas, 2019/332 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Adana ili, Ceyhan ilçesi, ... Mahallesi 102 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitini ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın arazi niteliğinde değil arsa niteliğinde olduğunu, müvekkilinin sanayi tesislerinin bitişiğinde, turistik tesislerinin bir parçasını teşkil etmesi nedeniyle çok daha değerli olduğunun dikkate alınması gerektiğini, tespit dosyasında kamulaştırılan taşınmazda yer alan yapıların ve ağaç bedellerinin değerlerine ilişkin herhangi bir tespit yapılmadığını, bu yapı ve ağaçların bedellerinin kamulaştırma bedeline eklenmesi gerektiğini ve arta kalan kısımda değer azalışı oluşacağını ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile ilk karar ile hükmedilen bedel arasında oluşan fark bedelin üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına ve kesinleştiğinde ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi kök raporunda 1999 tarihli imar uygulamasının halihazırda yürürlükte olmadığı değerlendirilmeden niteleme yapıldığını, taşınmazın uydu fotoğrafından da tarla vasfında olduğunun açık olduğunu, dava konusu taşınmaz, kamulaştırma tarihinde imar dışı olup belediye hizmetlerinin tamamından da yararlanmadığını, aynı alanda Kurtpınar Belediye Meclisinin 16.12.2008 tarihli ve 19 sayılı kararı ile 1/1000 ve 1/5000 ölçekli ilave ve revizyon imar planı yapılmış olup dava konusu taşınmazın plan onama sınırı dışında kaldığını, yapılan ilave ve revizyon imar planlarının iptal edildiğini, dava konusu taşınmaz ile emsalin eksik üstün yanları karşılaştırılmadan taşınmaza değer biçildiğini, mükerrer faize hükmedildiğini ve belirlenen bedelin yüksek olduğunu, taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken davacı idare adına tescilinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırılan taşınmaz üzerindeki muhdesatın değerinin eksik belirlendiğini, 184 adet 3 metrelik beton direğin bedeli ile 45 adet 1-5 yaşında fıstık çamının değerinin de kamulaştırma bedeline eklenmesi gerekirken bu eksikliğin gözetilmediğini, kamulaştırmadan artan taşınmaz bölümü olmadığı gerekçesiyle kamulaştırma bedeline ilave edilecek değer kaybı olmadığı ileri sürülmüş ise de müvekkilinin söz konusu bölgedeki tesisi fiilen bir bütünlük teşkil etmekte olup davaya konu taşınmaz müvekkile ait turistik/sosyal tesisin bir parçası ve sanayi ve depolama alanı olarak kullanıldığından bu değerlendirmenin hatalı olduğunu ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayılı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde kaldığı ve arsa vasfına haiz olduğu, hükme esas bilirkişi raporunda da belediye başkanlığına ait yazı cevabına uygun olarak davaya konu taşınmaz arsa kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, ancak Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarih ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı gereğince, kamulaştırma bedelinin ilamın kesinleşmesi beklenmeksizin davalıya derhal ödenmesi gerektiği ve faiz başlangıç, bitiş tarihlerinin hatalı olduğu belirtilerek davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle;istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal kabul edilen taşınmaz ile dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değeri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden getirtilip alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden ve dava konusu taşınmaz düzenleme ortaklık payı kesilerek oluşan imar parseli, emsal taşınmaz ise kadastro parseli olduğundan dava konusu taşınmazdan yapılan düzenleme ortaklık payı kesintisi oranında kıyaslama sonucu bulunan m² birim değerine ekleme yapılması gerekirken bu hususta bir değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönleri karşılaştırılmadan ve değer oranı belirtilmeden denetime elverişli olmayan şekilde taşınmaza değer biçen rapor hükme esas alınacak nitelikte değildir.

5. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkân tanınması, lüzumu hâlinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ve dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan düzenleme ortaklık payı oranının ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.

6. Dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacı idare adına tesciline hükmedilmesi yerinde değildir.

7. Kabule göre de; ilk kararla tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında belirlenen mahsubu ile oluşan fark bedel 968.153,35 TL’ye 19.082014 tarihinden ilk karar tarihi olan 30.11.2016 tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken, bu kısım yönünden faiz hükmü kurulmaması bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.