"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1406 Esas, 2022/1184 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/106 Esas, 2021/381 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, Merkez, ... Mahallesi 2776 ada 2 parsel sayılı 4104 metrekare arsanın 3642,30 metrekarelik kısmının 11 Mart 1998 tarihli kamulaştırma kararı uyarınca okul yapılmak amacıyla, ... adına kamulaştırıldığını, müvekkilin taşınmazın tamamı üzerindeki hissesi 1.742,49 m² olup taraflarına usulünce tebligat yapılmadığını, açılan kamulaştırma bedelinin artırılması davasında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/287 Esas, 2011/567 Karar sayılı kararı ile kamulaştırılan kısım olan 1.546,46 m² taşınmazın bedelinin ödenmesine karar verildiğini, davalı idare tarafından açılan tescil davasında ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/206 Esas, 2013/548 Karar sayılı kararı ile sehven taşınmazın tamamının idare adına tesciline karar verildiğini, kamulaştırması yapılmayan ve bedeli ödenmeyen kısım için haksız olarak tescil işlemi yapıldığını, kamulaştırması yapılmayan 196,03 m²lik kısmın bedelinin ödenmesi için davalı idareye 07.04.2016 tarihli dilekçe ile başvuru yaptıklarını idarece verilen cevapta müvekkile ait hisse bulunmadığı belirtilerek talebin reddedildiğini, kamulaştırması yapılmayan kısım da dahil müvekkile ait hissenin tamamının davalı idare adına yolsuz olarak tescil edildiğini ileri sürerek kamulaştırması yapılmayan 196,03 m²lik kısmının bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresi içerisinde açılmadığından zamanaşımı nedeniyle davanın reddini, ... ili, Merkez ... Mahallesi 2776 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ... Belediyesi adına tapuya kayıtlı olduğunu, dava tarihi itibarıyla taşınmazın malikinin müvekkil ... olmadığını, taşınmazın mülkiyetinin ... Belediyesine ait olduğu açık olduğundan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini, dava konusu taşınmaz ... İl Daimi Encümeni'nin 11.03.1998 tarih ve 94 sayılı kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu (2942 sayılı Kanun) gereğince kamulaştırma ve kamulaştırma bedelinin ilgililer adına bankaya blokesi için karar, alındığını, kamulaştırma bedelinin T.C Ziraat Bankası ... Şubesine 01.05.1998 tarihinde toplam 3.620.446,000 TL olarak bloke edildiğini, davacının hissesinin de kamulaştırıldığını, kamulaştırma yapıldığını, kamulaştırma bedelinin davacı tarafa ödenmiş olup kamulaştırmasız el atma iddiasını kesinlikle kabul etmediklerini ileri sürerek haksız davanın reddini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın sonradan trampa toluyla ... Belediye Başkanlığına geçtiğini, bu durumda ... İl Özel İdaresine husumet yöneltilemeyeceğini, ... Belediyesi hakkında karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın önceden açtığı bedel artırım davası ile bedeli almış olduğunu, almadığı yüz ölçümü yönünden hak düşürücü sürenin dolduğunu, taşınmaz bedelinin yüksek belirlendiğini, vekâlet ücretinin maktu olması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 196,03 m²lik kısmını bedelsiz olarak devralan idare ... olduğuna göre arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak bedelinin tespiti ve bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesinde, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik bulunmadığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçelerindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “...Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.